İsrail yönetimi ancak güçten anlar. İsrail’e güç kullanılmazsa asla kötülükten uzak durmaz. Bu durum onların huyu ve davranış biçimidir. Onları ancak güç durdurur.
İsrail, Hz. Musa döneminde de işledikleri suçlar nedeniyle Allah onları fiziki güç kullanarak yola getirmişti. Bu durum hem Tevratt’ahem de Kur’an’da açık bir şekilde ifade edilmektedir.“Nitekim Talmud’da (Shabbath, 88a) “O kutsal varlık, dağı büyük bir tekne gibi onların üstüne kaldırdı ve ‘Tevrat’ı kabul ederseniz iyi olur, yoksa burası mezarınız olacaktır’ dedi”şeklinde bir ibare yer almaktadır.”
Kur’an-ı Kerim’de de şöyle ifade edilmektedir:
“ Hani sizden bir vakit ( Tevrat ile amel edeceğinize dair ) sapasağlam söz almış ve Tur Dağı’nı başınıza indirecek bir vaziyette üstünüze kaldırıp demiştik ki: “Verdiğimiz kitabi kuvvetle tutun ve içindekileri iyice beleyip düşünün. Bu sayede belki sakınır, korunursunuz.”
Yukarıdaki ayet içerdiği olayın şöyle geliştiği tefsirciler tarafından ifade edilmektedir. Musa (a.s.) elinde levhalarla kavmine geldiğinde kavmi o levhaların içindeki hükümleri ağır bularak kabul etmedi. Cenab-ı Hak Cebrail (a.s.)’a emretti. Ve Tur’u söküp tepelerine dikti. Onlar da bunun üzerine bu levhalardaki hükümleri kabul ettiler.”
“Bu ve bundan sonraki ayetler Yahudilerin çok büyük nimetlere karşılık nankör olduklarını ve Allah’ın emirlerine itaatsizlik ettiklerini, kitaplarını bozduklarını, ahde vefasızlık gösterdiklerini açık bir şekilde ifade eder. Ayetlerden anlıyoruz ki Yahudilerden sağlam söz ancak şiddetle ve tehditle alınabilir. Çünkü Allah Tur’u onların tepelerine dikerek sağlam söz almıştır. Bu özellik bugünkü Yahudiler için de geçerli gözüküyor. Yahudilere şiddet uygulanıp sindirilmezse hiçbir uluslararası anlaşmalara sadık kalmazlar.”
1997 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul Haseki Arapça İhtisas Bölümü’nde okurken bitirme tezi olarak Misak (kesin söz) kavramını tez olarak almıştım. Konuyu ilk insandan alınan misaktan başlayıp, İsrail Oğullarından alınan Misak’a kadar gelmiştim. O araştırmamda gördüm ki, insanlık içerisinde Allah’tan en çok nimete kavuşan da, bu lütufları en çok ihlal eden de Yahudiler olmuştur.
Bu ifademden antisemitizmi savunduğum düşünülmesin. Üstelik sadece Yahudi karşıtlığı değil hiçbir millete düşmanlığımız yoktur. Sadece bir Müslümanım ve de inancın zorla olmayacağını Kutsal kitabım Kur’an’dan öğreniyorum o kadar. Şuna da inanıyorum ki, Antisemitizm, Yahudilerin her türlü adaletsizlik, haksızlık ve ahlak dışı davranışları için uluslararası hukuku yok saymanın önüne gerdikleri bir kamuflajdan başka bir şey de değildir. Bu konuda Merhum Recai (Roger) Garaudi’nin kitaplarına bakılabilir. Dünyayı nasıl ahatapot gibi sarıp sarmalamış bu habis ruh göreceksiniz.
Elbette insaf ehli Yahudilere sözümüz yok. Ama İsrail’de hâkim zihniyet insanlık düşmanı bir zihniyettir. Bunları durdurmanın tek yolu güç kullanmak ve zaman içinde oluşturdukları antisemitizm safsatasından insanlığı kurtarmaktır. Sığındıkları tek liman burasıdır. İşledikleri tüm cinayetleri bu uyduruk kavramın altına saklanarak yapıyor. Bunun başka izahı olamaz. Şayet bu konuda insanlık gereğini yapmazsa hepimizin başına gelmedik kalmayacaktır.
Batı zamanla yaptığı yanlışın korkusu ve utancı altında eziliyor. Hele de Almanya Netenyahu katilinin cinayetlerine hiç ses çıkaramıyor. Çünkü yaptıkları yanlışların altında eziliyor. Batı bunu sadece Yahudilere değil pek çok milletlerekarşı yaptı. ABD’de öyle. Afrika’daki işledikleri şenaatin izleri halen zihinlerdeki tazeliğini koruyor. Yani sicilleri temiz değil maalesef. Dolayısıyla dünyada sadece bazı Yahudilere zulüm yapıldı diye, (kaldı ki, onlar da bulundukları ülkelerde her zaman fitne çıkardıkları için başlarına çorap örmüşler ve maalesef suçsuz olanlar da arada kalmışlardır,) onların başka insanlara zulüm yapmalarını haklı göstermez.
Kısacası Filistin’de işlenen cinayetlerden İsrail yönetimine destek verenler, bu konuda ses çıkarmayanlar, Katil Netenyahu’yu ve yönetimini ablukaya almayıp sarmaş dolaş olanlar suça ortaktırlar. Bunu tarih yargılayacaktır. Artık bu cinayet şebekesini durduracak olanlar halklardır, sivil girişimcilerdir, aktivistlerdir.
Madleen Yelkenli Gemisi bu konuda atılan en ciddi adımdır. İsrail bunlara da olmadık hileler yaptı, konumlarını sinyal bozucularla değiştirip yokluğa göndermeyi düşündü. Ama olmadı. Uluslararası sularda bu silahsız ve sadece Gazze’ye uygulanan ve açlık ve ilaçsızlıktan yok olmakla karşı karşıya bırakılan mazlum halkın yanında olma amacı güden tekrar ifade ediyorum “bu silahsız insanları” silahla ve kimyasalla durdurup kaçıran bu çeteye sadece güç kullanarak “dur” denebilir. Özetle katil İsrail yönetimini durduracak olan tek şey güç kullanmaktır.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz.