DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Yusuf Sarıkaya
Yusuf Sarıkaya
Giriş Tarihi : 29-08-2023 23:52

Nefs ve Akıl Atışması

Nefs ve akıl biri birine söz söylemeye başladı. Akıl nefsi; nefs aklı suçluyordu. Pek çok noktada anlaşamıyordu. Nefs akla seslenerek şöyle dedi:

- Ey! Akıl, sen hep hesap yaparsın. Olaylar arasında bağ kurmaya çalışırsın. Vicdan diye bilinmeyen bir değere de sarılırsın. Önüne gelen fırsatları kaçırırsın. Beni dinle. Önüne gelen fırsatı değerlendir. Vay efendim vicdanmış, vefa imiş, kul hakkı imiş geç bunları. İnsan dünyaya bir kere gelir. Onun için fırsatları değerlendir. Hak hukuk bunlar insanların uydurdukları şeyler. Güçlü olmaya bak. Güçlü olursan her şey senin lehine olur. Öldükten sonra mı? Bırak bunları. Orası hallolur. Hele sen bu dünyada işini yoluna koy. Öteyi düşünme. Var olan bu dünyadır. Geç onları. Gidip dönen var mı? Görmediğimiz şeylere çok kulak asma.  Su akarken testini doldurmana bak. Bu dünyada kendini sağlama al.

Akıl şaşkınlıkla dinledi nefsin anlattıklarını. Tam bir küfür sahnesiydi anlattıkları. Şaşırdı, donakaldı. Bu kadar gerçekler ortada iken gözümüzün önünde nice böyle düşünenlerin acı sonlarını gördüğü halde nefs neden bu kadar çıldırmış olabilir diye düşünmeden edemedi. Nefsi ikna edebilmek için şöyle konuştu:

-Ey Nefs! Bu kadar yoldan çıkacağın hiç aklıma gelmezdi. İnsan denilen evrenin en değerli varlığını değerli kılan o senin geç onları dediğin değerlerdir.

Kedide ve köpekte bile var olan vefa duygusunu sen nasıl önemsemezsin? Akıl ve vicdan bunu gerektirmez mi? İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik akıl ve vicdan değil midir? Öylece insan değer kazanmıyor mu? İnsan bu değerlere sahip çıktığında en üstün varlık olmuyor mu? Her şeye çıkar gözüyle bakmak insana yakışmaz.

“(Evet,) evlenmek,  çocuk sahibi olmak, servet biriktirmek, altın, gümüş, para, konforlu bineklere sahip olmak, geniş arazilere sahip olmak nefse süslü gösterildi. Ancak, bütün bunlar dünya hayatının geçici faydalarıdır.”  Bu nedenle geçici şeyler uğruna kalıcı ve insani değerler yok sayılır mı? Gel inadı bırak ve kendini hesaba çek. Böylece haddi aşıp sahibini yoldan çıkarma. Hep isyana, nefsin sınırsız isteklerine çağırıp durma. Şeytan bile ramazanda zincire vurulurken, sen ramazanda bile faaliyettesin. İnsanı Allah’tan uzaklaştıran emirleri veren nefs olmaktan kurtul. Kendini bu tür yakışıksız düşüncenden dolayı kına ve bir derece kazan. Kendini kınayan nefs ol.

Nefs bu eleştirileri dinleyince aklın verdiği örneklere ses çıkaramadı. Kendi kendini sorguladı ve şöyle dedi:

-Ben nasıl bir şeyim ki, sahibi olduğum insanları ebedi olarak mutsuzluğa itiyorum? Evet, haramları yaparken hoşuma gidiyor. Ama başkalarının hakkına giriyorum. Onları mutsuz ediyorum. Bir tarafı yaparken bir tarafı yıkıyorum. İnsanları bir birine takıyorum. Toplumun düzenini bozuyorum.

Suçsuz insanları suçlu duruma düşürüyorum. En yakın insanları bir birine düşman ediyorum. Gerçekten bu durum çok kötüdür. En iyisi ben aklı dinleyeyim. Diyerek kendini sorgulamaya başladı.

Akıl nefsin bu kıvama gelmesinden memnun oldu. Nefse teşekkür etti. Konuşmasına şöyle devam etti:

- Ey Nefs! Bak bu halin öncekine göre çok çok iyidir. Teşekkür ederim beni dinledin. Ârif olan kendini bilendir. Öncelikle kusurlarımızı bilmek gerek. Bundan sonra da o kusurlardan uzak durmak gerek. Bilmek yetmez. Bildiğin doğruyu aynı zamanda hayata geçirmek gerek. Bu nedenle iyi bir duruma gelmişken başka bir buluşmada başka bir konuyu tartışalım. Böylelikle şu kısa dünya hayatında ebedi kaybedenlerden olmayalım.

NELER SÖYLENDİ?
@
Yusuf Sarıkaya

Yusuf Sarıkaya

DİĞER YAZILARI Din ve Dil Konusu Bayramların Hayatımızdaki Yeri Kadir Gecesi / Kader Gecesi Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz Gazze: İnsanlığın İmtihanı Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma Bursa Hanlar Bölgesi Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak Sivri Tepe ve Pamuk Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler Bursa'da Zaman Bursa'da Küçük Bir Gezinti Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan Hayra Alamet Değil /2 Hayra Alamet Değil /1 İsrail Mitler ve Terör Gazze Direnişi Yüzümüz mü Var?! Seyahat Ya Resulallah! ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları Gazzeli Annenin Feryadı Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail Kalbi Mühürlü Olanlar Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? Çocuk ve Ölüm Gözyaşı Aşkla Yapılacak Görevler A.Ş.K Vakfı Bursa'da Çocuk Olmak Ey Resul! Bu Çağın Adı Ne Olsun? Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü İnsanın Dört Mevsimi Gençlik ve Bazı Sorunları Muallim Naci Merhamet Elçisine Arzımdır  Ali Ulvi Kurucu Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme Nefs ve Vicdan Atışması Hayat ve Memat Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz Hicret Bir Dirilişin Adıdır İradeyi İpoteğe Vermek Allah'a Sevimsiz Gelen Helal Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım Kurban Olsun Diye... Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı Dilin Gücü ve Afetleri Terk Edilmişliğin Acı Sonu Helena'nın Havva Oluşu Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 Tedbirden Sonra Tevekkül Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 Dilber Ana ve Elmas Kadın Özdeyişler Yazmak Sorumluluk İster
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA