Evlatlarım,
Şaka da olsa yalan söylemeyin. Yalan toplumu, aileyi bitiren en kötü hastalıklardandır. Yalan, toplumdaki güveni sarsar. Güven duygusu zedelenen insan ve bu insanlardan oluşan toplumda huzur olmaz.
Evlatlarım,
Çocuklarınızın yanında eşler birbirini eleştirmesin. Sesini yükseltmesin. Hele hele aileden olmayan birileri için kendi mutluluğunuzu zora sokmayın. Bu en yakın anne ve baba da olsa böyledir. Mutluluğun merkezine kendinizi ve çocuklarınızı koyun, artanı en yakınlarınızla yeteri dozda paylaşın.
Evlatlarım,
Birbirinizin özel eşyalarına dokunmayın. Özellikle para vb. konularda dikkatli olun. Para lazım olduğunda “git cebimden al.” Sözünü hiç kimseye demeyin. Özellikle küçük çocuklarda bu durum başkasının kıymetli eşyasını da karıştırmaya iter. Hatta hırsızlık gibi kötü bir ahlaka çocuğunuzu siz teşvik etmiş olursunuz Allah muhafaza. Dikkatli olun.
Evlatlarım,
Birbirinizi Allah için sevin. Birbirinize Allah’ın adını anarak, Resulullah’ın yolundan giderek helal olduğunuzun bilincinde olun. Sevginiz bu doğrultuda olsun. Ev halidir zaman-zaman birbirinize yüksek perdeden konuşmalarınız olabilir. Ben sizin iki elinize iki bayrak veriyorum. Kırmızı ve Beyaz bayrak bunlar. Beyaz barış içindir. Hanginiz Kırmızı bayrağı kaldırırsa ve orta yol bulunamıyorsa diğeriniz barış ifade eden Beyaz Bayrağı kaldırsın. İki beyaz kalkarsa iyidir ama iki kırmızının bir anda kalkmasından ve bu konuda ısrardan iyi sonuç alınamaz. Sizleri çok seviyoruz canlarımızsınız.
Evlatlarım,
Kanaat en büyük hazinedir. Hayatta daima yukarıdakinin imkânlarına bakarak sizde olmayanlara üzülmeyin. Elinizde olmayanlara üzüleceğinize var olanlarla mutlu olmayı bilin. “Günler Allah’ın insanlara arsında döndürüp dolaştırdığı” zaman dilimleridir. Bu gün çok imkânlı olanların yarın ne olacağı belli değil. Ben yetmiş yıllık hayatımda çok fakirlerin zengin; pek çok zenginin fakirleştiğini daha bu dünyada gördüm. Ya zenginler gereğini yapmadan bu dünyadan göçer de, ahirette hesabını veremediği için “iflas” edenlerden olursa ne olur Allah muhafaza?
Evlatlarım,
Alışkanlığın meydana getirdiği körlükten sakının. İşlerinizi, ibadetlerinizi ve hayatınızı alışkanlık üzerine değil her birini ilk defa yapma bilinci ile yapın. İnsan alıştıkları ile hareket ederse kendini yenileyemez. Bu nedenle evinizin kapısı yağsızlıktan gıcırdıyorsa ve siz ona alışırsanız artık o çirkin sesi duymaz ve rahatsız olmazsınız. Bu durum çocuklarınızda da devam eder. Bu da duyarsız, kaba bir kişi konumuna sokar sizi.
Evlatlarım,
Okumak, yemek gibi, su gibi, nefes gibi bir ihtiyaçtır. Hangi işte olursanız olun okuyun. Alan bilginizi geliştirici kitaplar olduğu gibi sosyal konularda da okuyun. Evde okuma alışkanlığınız yoksa çocuklarınıza “Oku” demeniz etkili olmayacaktır.
Sizi 2015 yılında Hac vazifemiz de Kafile başkanımız olduğunuzda tanıdık, bizde emeğiniz, hakkınız çoktur. Allah sizden Razı olsun, Yazılarınızı bir talebeniz olarak takip ediyoruz,
Biz sizi Allah için çok seviyoruz.