DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Yusuf Sarıkaya
Yusuf Sarıkaya
Giriş Tarihi : 07-02-2025 18:23

Saman Pazarında Mücevherat Satmak

Her şey değeri bilinen yerde kıymetlidir. Değeri bilinmeyen yerde en değerli kıymetleriniz değersizleşir. Bu nedenle büyüklerimiz “li külli makamın makal…” demişlerdir. Yani “her yerin, makamın kendine göre konuşulacak sözü vardır.” Yerinde ve zamanında konuşulmayan söz anlaşılmaz ve havada kalır. Onun için neyin nerede ve nasıl, kime ne konuşulacağını bilmek gerekir. Burada konuşan da dinleyen de sorumludur. Ancak doğruyu anlamamakta ısrar edenlere ise anlatmak elbette imkânsızdır. Bu nedenle "Kellimü’n-nase alâ kaderi ukûlihim.” “İnsanlara anlayabileceği tarzda konuşun.” Denmiştir.

Had bilmek, haddini aşmamak çok önemlidir. Güzele ve doğruya kulağı ve kalbi açık tutmak gerekir. Kur’an-ı Kerim’de “Bu Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa onların kalbinde kilit mi var?” şeklinde pek çok ayet vardır. Bu kimseleri isteseniz de döndüremezsiniz.

Nihayet yıllarını verdiği halde kendisini anlamayan ve anlamaya yanaşmayanlara üzülen Peygamberimize Allah Teâlâ şöyle seslendi: “ Sen istediğini hidayete erdiremezsin. Allah dilediğine hidayet verir.” Kendini kilitleyene söz geçiremezsin. Cehl-i mürekkep (Bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen) hastalığına tutulanın tedavisi neredeyse imkânsızdır.

Cehalet sadece bilgisizlik değildir.  Belki de cehalet Kur’an’da bilgisizlik anlamında çok az kullanılmaktadır. Çünkü bir şeyi bilmemek ayıp değildir. Belki de fırsatı olduğu halde öğrenmemek kınanacak bir durumdur. Bu nedenle cehalet ilmin zıddı değil hilm’in zıddıdır kanaatindeyim. Yani cehalet, nezaketin, kibarlığın, yeniliğe kafası ve gönlü açık olmanın, doğru ve hak olanın yanında durmanın zıddıdır. Cehalet kabalıktır. Söze kulak vermemektir. Kör bir taklitçiliktir.

“Tartışılmazım, ben doğruyum, atamdan böyle gördüm” bağnazlığıdır. Cehalet at gözlüğü ile çevreye bakmaktır. “Siz ne derseniz deyin, siz ne yaparsanız yapın size muhalefet edeceğim” kabalığıdır. Rağıp el-Isfehanî “Cehalet üç çeşittir” der: “Birisi bilgisizliktir. Diğeri Hak ve doğrunun, gerçeğin aksine inanca sahip olmaktır. Ötekisi de doğruyu bildiği halde bildiği doğrunun tersine hareket etmektir.”

Duyguların kabalaştığı bir ortamda saman pazarında mücevher satmak değer kaybına neden olur. Tıpkı kül pazarında gül satmak gibi bir şey. O zaman mücevherat pazarı bulmak gerekir. Ümmi Sinan’ın dediği gibi gül şehrinde gül satılır:
“Seyrimde bir şehre vardım/Gördüm sarayı gül’dür gül.
Sultanın tâcı tahtı / Bağı, duvarı gül’dür gül.
Gül alırlar gül satarlar/ Gülden terazi tutarlar.
Gül’ü gül ile tartarlar/ Çarşı, Pazar gül’dür gül.”

Mekke’de sözlerin çok az kişi tarafından anlaşıldığı görülünce Rabb’imizin izni ile Medine’ye hicret edilmesi de gül pazarı bulmaya yöneliktir. Orada hak yerini bulmuştur. Gönüller hilm ile hakikate ermiştir. Cehaletin kabalığı, yerini Ensar olmaya bırakmış ve oradan Tevhid Medeniyeti dünyayı nurlandırmıştır.

Sonuç olarak kaba, duyarsız, söz dinlemeyen, kendini sorgulamaktan korkan veya buna hiç yanaşmayan cahillerden olmak gerçekten insan onuruna yakışmayan bir durumdur. Yenilenmeye açık, doğrunun peşinden giden, “acaba ben mi yanlış düşünüyorum?” demeyi ülkü edinen, merhametli ve duyarlı olmaktır insana yakışan. “Nuh” deyip “peygamber” demekten ar edenler sadece kargaşa ve fitneye sebep olurlar. “Bir kavme olan kininiz sizi haksızlığa sevk etmesin.” Kutlu sözünü ilke edinmelidir Müslümanım diyen.

Müslüman kaba değil aksine ufku açık, kibar ve zarif insandır. Bu özelliğini ve güzelliğini kaybeden insana ve özelde de Müslüman’a söz tesir etmez. Yani değerlerin saman mesabesinde görüldüğü, mütrefliğin ayyuka çıktığı zamanda mücevherat, saman değerinde müşteri buluyor. Aklını put edinmişler, atadan gördüğü ile hareket edenler, çıkarcı ve menfaatçilerle muhatap olmak çok zor gerçekten.

Siyasi arenada da, sosyal medyada da bunlardan pek çok var maalesef. Ama insan ömrü hatalarını düzeltmeye yetecek kadar da uzun değildir. Hepimiz bunu iyi hesap etmek zorundayız insan olarak.

***

Not: 06 Şubat 2023 depreminde ve öncesinde/sonrasında depremlerde ve afetlerde hayatını kaybedenlere rahmet olsun. Yaralılara şifalar diliyorum.
 

NELER SÖYLENDİ?
@
Mustafa Erinç 5 ay önce


Yusuf Sarıkaya

Yusuf Sarıkaya

DİĞER YAZILARI Silahları Yakmaya Götüren Süreç A.Ş.K. Vakfı Buluşması Kur’an Mealleri ve Bir Kaşık Suda Fırtına Koparmak Zıplama Sanat mıdır Katil İsrail’in İran’a Saldırısı ve Nefsi Müdafaa İsrail Güçten Anlar Kurban Olabilmek Haccın Şuuruna Ermek-3 Haccın Şuuruna Ermek /2 Haccın Şuuruna Ermek /1 Gazze'de Anneler Günü En Sağlam Kalemiz: Ailemiz TRT Dizileri Üzerine Mahmut ve Meryem Algı Metaforu ve Etkisi Tartışma Sanatı Her Geceyi Kadir Bil Kendini Yeniden Tanımanın Yolu: İtikâf Ramazanı Anlamak Ve Anlamlı Kılmak /3 Ramazan’ı Anlamak ve Anlamlı Kılmak /2 Ramazanı Anlamak ve Anlamlı Kılmak-1 Misyonerlik ve Amaçları /2 Misyonerlik ve Amaçları /1 Sıçandan (Fareden) Doğan Kendir Keser Gazze Kaybetti mi Kazandı mı? Ah Bizim İhmalkârlığımız Ah Çığlıklarımız ve Çiğliklerimiz Medeniyetimizin Beşiği Camilerimiz Üç Aylar Üzerine Kısa Bir Yorum Yeşil Türbe’de Yankılanan Ses Vakıf Medeniyeti Zor Zamanlarda Ensar Olabilmek Engelli misiniz? Engel(siz) misiniz? Dünyayı Çocuklar Yönetsin Yûsufî Bakış Ceketin Cebi Kapalı Olmak Güz Mevsimi Sezai Karakoç veya Çağdaş Sufi Evlatlarıma Nasihatlerim /4 Evlatlarıma Nasihatlerim /3 Evlatlarıma Nasihatlerim-2 Evlatlarıma Nasihatlarım /1 Şehirleşen Köyler İmam Hatip Liseleri Siyonist İsrail’in Kelime Oyunları Oyuna Gelmeyelim Değerlerimize Saldırı Hz. Muhammet (sav) ve Şahsiyet İnşası Narin'ce Düşünceler Ah Filistin ah! Şairimden Mektubum Var Ayrıntılara Takılıp Öz'e Ulaşamamak Ömrümüz Hep Böyle mi Geçecek Yarım Asırlık Dostluk Vicdan mı Cüzdan mı? Sokak Hayvanları Veya Hayvanları İstismar Takiyye ve Merdivenaltı Üretim Üç Günlük Seyahatin Ardından Vefa Bir Semt Adı Mıdır? Yok Edici Tehlike Siyonist Zulmün Çığlıkları Fetih ve İşgal Sabah Namazında Üç Saftık! Bireyselleşme Adı Altında Tükenişe Giden Yol Güç Zehirlenmesi ve Siyonizm Afrika Menekşesi Din ve Dil Konusu Bayramların Hayatımızdaki Yeri Kadir Gecesi / Kader Gecesi Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz Gazze: İnsanlığın İmtihanı Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma Bursa Hanlar Bölgesi Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak Sivri Tepe ve Pamuk Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler Bursa'da Zaman Bursa'da Küçük Bir Gezinti Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan Hayra Alamet Değil /2 Hayra Alamet Değil /1 İsrail Mitler ve Terör Gazze Direnişi Yüzümüz mü Var?! Seyahat Ya Resulallah! ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları Gazzeli Annenin Feryadı Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail Kalbi Mühürlü Olanlar Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? Çocuk ve Ölüm Gözyaşı Aşkla Yapılacak Görevler A.Ş.K Vakfı Bursa'da Çocuk Olmak Ey Resul! Bu Çağın Adı Ne Olsun? Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü İnsanın Dört Mevsimi Gençlik ve Bazı Sorunları Muallim Naci Nefs ve Akıl Atışması Merhamet Elçisine Arzımdır  Ali Ulvi Kurucu Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme Nefs ve Vicdan Atışması Hayat ve Memat Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz Hicret Bir Dirilişin Adıdır İradeyi İpoteğe Vermek Allah'a Sevimsiz Gelen Helal Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım Kurban Olsun Diye... Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı Dilin Gücü ve Afetleri Terk Edilmişliğin Acı Sonu Helena'nın Havva Oluşu Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 Tedbirden Sonra Tevekkül Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 Dilber Ana ve Elmas Kadın Özdeyişler Yazmak Sorumluluk İster
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA