DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Yusuf Sarıkaya
Yusuf Sarıkaya
Giriş Tarihi : 26-02-2024 21:45

Bursa Hanlar Bölgesi

Bursa’ya 1976 yılında yüksekokul okumak için gelmiştim. O günlerin Bursa’sı dahi çok sade idi. Adına yakışır “Yeşil Bursa” görünümü daha öne çıkıyordu. Ama ecdat yadigârı eserlerin etrafı çarpık yapılarla adeta esir alınmıştı. Zaman içinde Bursa daha da tüketilmeye devam etti. İşte bu yazımda, biraz bu konularda değerlendirme yapacağım müsaadenizle.

Yukarıda da ifade ettiğim gibi Bursa’da yaşamaya yetmişli yıllarda öğrenci olarak başladım. Mezun olduktan sonra görevim gereği epey bir zaman Bursa’dan ayrı düştüm. Ara sıra geldim elbet ama kısa süreli oldu bu ziyaretlerim. 2006 yılından itibaren de artık Bursa’da yaşamaya başladım. Bursa Diyanet Eğitim Merkezi Müdürlüğüm sırasında yerli ve yabancı kursiyerlerimize Bursa’yı her yönüyle tanıtmayı kendime vazife bildim. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın planı doğrultusunda, gönül coğrafyamız içinde yer alan Balkanlardan, Rusya’dan, Afrika’dan, Avrupa’dan, Türk Cumhuriyetleri’nden din hizmetleri sunan kişi ve kurumları ağırladım. Bursa’yı tanıtma amacıyla sayısız geziler organize ettim. Her bir ziyaretimde ayrı bir manevi atmosfere daldım.

Ziyaretlerimizi genelde Ulu Cami (tek ve özel ziyaret şeklinde), Tophane Osmangazi- Orhangazi Türbeleri, Muradiye Külliyesi, Hüdavendigar Külliyesi Yeşil Türbesi ve Camii, Emir Sultan, Yıldırım Külliyesi ve daha pek çok yeri ziyaret ederek medeniyetimizin köklerini tanıttım. Bu organizeyi her bir gruba tek başıma yaptırmama rağmen asla usanç duymadım.

Yıllar sonra yine görevim gereği Bursa’dan İstanbul’a, oradan da yeniden Elazığ’a tayin oldum. İstanbul da, Elazığ da ikinci kez görev yaptığım yerlerdi. Her iki şehrimiz de, Anadolu irfanının neş vü nema bulduğu mübarek mekânlardır. Bursa’ya tayin olduğumda belediyeler emin ellerle yönetilmeye başlamış, tarihin görünmez sayfalarına el atılmış, yok sayılmış medeniyetimizin mühürleri tarihi eserlerimiz onarılmaya başlamıştı. Ama Bursa bunlardan ibaret değildi. Maalesef, yağmalanan vakıf eserleri ve bu güzide eserlerin etraflarına dikilen ucube binalar ve yapılarla adeta perdelenmiş ve saklı hazinelerimiz çürümeye terkedilmişti. Vefalı bir el bekliyordu yeniden ayağa kalkmak için. İşte o vefalı el, Alinur Aktaş’ın eliydi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Şehr-i Emini Alinur Aktaş Bey en büyük hizmetini devreye soktu.

Ne pahasına olursa olsun. Allah var daha önceki emin ellerin başkanları da büyük işler yaptılar. Osmangazi ve Yıldırım’da da çok güzel çalışmalar yapıldı, yapılıyor. Ancak Hanlar Bölgesi Projesi elbette en önemli projeydi. Çünkü bu projenin riskleri vardı. Çeşitli baskılar, memnuniyetsizlikler, karşı koymalar olmuştur mutlaka. Ama tüm riskleri göze alarak, halka hizmet Hakk’a hizmettir prensibi ile hareket ederek bu işi başardı. Elbette hükumet bu işin arkasındaki en büyük güç olmuştur. Bunu da bilmek gerekir. Yerel yönetimler de bu işin altına elini koymaz ise bu hayırlı işleri başarmak mümkün değildir.

Hanlar Bölgesi’nde neler oluyor diye bölgeyi gezdim. Halen hummalı bir çalışma var. Bu gezimde yıllardır bildiğim Bursa’da neleri göremiyormuşum bunu anladım. Etrafı İşkur, Kızılay, Merkez Bankası binaları adeta tarihimizin üzerine kâbus gibi çökmüş. Bu ucube yapılarla birlikte otuz sekiz binanın yıkılması ile Pirinç Han, Esirî Mehmet Efendi Türbesi ve Sağrıcı Sungur Mescidi, hanlar, çarşılar ve bedestenler ortaya çıktı. Medeniyetimizin önemli nakışlarından birisi olan Kuş Sarayı da kendini gösterdi. Şimdi bütün ihtişamı ve güzelliği ile halkın ve yerli-yabancı ziyaretçilerin hizmetine sunuldu. Bir faniye bu hizmetin açığa çıkmasına vesile olmak dahi hizmet olarak yeterlidir. Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş Bey’i tebrik ederim.

Şehirlerin medeniyetimizin farkında olan ellere tesliminin geleceğimiz için çok önemli olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Şehirlerimizin doğal ve tarihi yapılarını nesilden nesle aktarmak hepimiz için önemlidir. Bu tarihi eserleri zapt eden, satan ve amacının dışında kullananlar bizi köksüzleştirmeyi amaçlamaktadır. Şehirlerimizi tahripçi zihniyetlerden korumak ve medeniyetimize sahip çıkmak hepimizin görevidir.

NELER SÖYLENDİ?
@
Yusuf Sarıkaya

Yusuf Sarıkaya

DİĞER YAZILARI Din ve Dil Konusu Bayramların Hayatımızdaki Yeri Kadir Gecesi / Kader Gecesi Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz Gazze: İnsanlığın İmtihanı Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak Sivri Tepe ve Pamuk Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler Bursa'da Zaman Bursa'da Küçük Bir Gezinti Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan Hayra Alamet Değil /2 Hayra Alamet Değil /1 İsrail Mitler ve Terör Gazze Direnişi Yüzümüz mü Var?! Seyahat Ya Resulallah! ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları Gazzeli Annenin Feryadı Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail Kalbi Mühürlü Olanlar Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? Çocuk ve Ölüm Gözyaşı Aşkla Yapılacak Görevler A.Ş.K Vakfı Bursa'da Çocuk Olmak Ey Resul! Bu Çağın Adı Ne Olsun? Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü İnsanın Dört Mevsimi Gençlik ve Bazı Sorunları Muallim Naci Nefs ve Akıl Atışması Merhamet Elçisine Arzımdır  Ali Ulvi Kurucu Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme Nefs ve Vicdan Atışması Hayat ve Memat Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz Hicret Bir Dirilişin Adıdır İradeyi İpoteğe Vermek Allah'a Sevimsiz Gelen Helal Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım Kurban Olsun Diye... Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı Dilin Gücü ve Afetleri Terk Edilmişliğin Acı Sonu Helena'nın Havva Oluşu Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 Tedbirden Sonra Tevekkül Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 Dilber Ana ve Elmas Kadın Özdeyişler Yazmak Sorumluluk İster
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA