Kalbi Mühürlü Olanlar

Yusuf Sarıkaya

27-10-2023 14:56

Advert

Kur’an’da ikinci sûre olan Bakara seksen sekizinci ayette (Yahudiler Kur’an’ı dinlememek ve kabul etmemek hususunda peygamberimizle alay ederek) “Kalplerimiz (başka bilgilere açık olmayıp) kilitlidir, perdelidir.” dediler. Hayır! Küfür ve isyanları nedeniyle Allah onları/ Yahudileri lanetlemiştir. Bunun için onların pek azı inanır.”

Siyonist Yahudiler, Tevrat’ı bozan, peygamberleri öldüren, gittikleri, her yerde fesat çıkaran, kelimeleri tahrif edenlerdir. Bunun pek çok örneği hem kutsallığını yitirmiş Tevrat ve onun tefsirleri diyebileceğimiz Tanah’ taki metinlerinde mevcuttur. Hem de Kur’an’da mevcuttur.

Yukarıda mealini verdiğimiz ayette bunların nasıl bir inanca sahip oldukları açıkça ortaya konmaktadır.

Bugüne gelecek olursak adı; İsrail olarak konan bu Siyonist İsrail’in adını aslında bilerek ve seçerek verdiler. Daha doğrusu Müslümanların zayıf zamanını gözeterek, sahneden sildikleri Osmanlı’dan sonra İslam Dünyası’nın kalbine hançer gibi sapladılar İsrail’i.

Müslümanların parçalanmışlığı bu projeyi büyüttü. Bugün bunun sancısını çekiyoruz.
Nedir İsrail’in anlamı? Yakup, kutsal kitaba yakışmayacak anlatıma göre Tevrat’ta ikiz kardeşi Esav ile kavgalıdır. Daha sonra doğmasına rağmen annesinin planı ile Esav’a hile kurup ilk oğul olma payesini almaya çalışan birisidir. Hilesi anlaşılınca da annesinin tavsiyesi ile dayısının yanına giderken yolda karşılaştığı Melek/Tanrı ile sabaha kadar güreşip! Yenişemeyince Tanrı pes eder ve kendisine: “Artık Yakup değil senin adın İsrail olacak” der ve böylece adı Yakup’un adı İsrail olur. Oğullarına da İsrailoğulları denir. Şu algıya bakınız! Güreşte Tanrıyı yenen ve onun oğulları olduğunu düşünen bir inanış yakmak ve yıkmaktan başka ne yapar. Üstelik Tanrı bununla da kalmıyor. Başka insanlara bu kavmi üstün tutuyor. Başka milletleri kendilerine köle yapıyor. Tevrat’ın öğretisi budur. İsrail isminin Yahudilere verilmesi tesadüfi değildir. Yayılmacı ve işgalci "Siyonist"
düşünce böyle bir hançer gibi Müslümanların ve dünyanın kalbine sapladı.

Uzun zaman; “Batı Değerleri, Aydınlanma Çağı” diye dünyayı uyuttular. Bugün Gazze Soykırımında uydurdukları bu putları birer ikişer yiyorlar. Birleşmiş Milletler! AB Kriterleri! Helsinki Sözleşmesi! Demokrasi! İnsan Hakları! Uluslararası Hukuk! Hümanizm! Yaşam Hakkı! Savaş Hukuku! Sivil Hayatın Dokunulmazlığı! Soykırım Suçu! vesaire-vesaire!.. Bunların hepsi yutturmacadır.

Cahiliye döneminde müşrik Arapların yanlarında taşıdıkları helvadan yaptıkları putlarını yiyecekleri kalmayınca yemesinden daha aşağılık putlar gibidir Siyonist Batı’nın değerleri.

Bu duruma karşı ne yapılmalı? Denirse, derim ki; "Batı’dan (Hıristiyan ve Yahudi toplumlardan) bir beklentimiz olmasın. Bunlarla dostluğumuz soğuk havada ateşe olan dostluğumuz gibi olsun. Nihayet bu yaşlı dünyayı birlikte paylaşıyoruz. Ancak yaklaştıkça yakan ateş gibidir bunlar. Neslimizi bunlara karşı uyanık tutmalıyız. Kendi değer yargılarımızı güncele adapte ederek dünyaya yaymalıyız. Yoksa Siyonist İsrail zihniyeti hem kendilerini hem de dünyayı kıyamete sürüklemeye devam edecek." Düşünün Blınkın diyor ki ben buraya (İsrail’e) bir “Yahudi olarak geldim.” Badeın diyor ki “Ben Siyonistim.” Beyaz Saray (Kızılderililerin ve mazlum dünyanın kanı ile yüzü kızıla dönmüş Kızıl Saray demek daha doğru olacaktır.) diyor ki: “Savaş bu, acımasız ve çirkindir, sivil kayıplar olacaktır. Sivil kayıpların olacağını söylemek dürüst olmaktır.” Bunları dürüstlüğü bu? Kısacası batı değerleri bizim; “Körler sağırlar birbirini ağırlar” tekerlememize tıpa tıp uyuyor. Ya Netanyahu’nun Yeşaya kehanetine ne dersiniz? Altmışaltı konudan oluşan ve Babil sürgününde Yeşaya’nın yazdığı kitabın son yirmi yedi konusunda Tanrı’nın ihtişamı altında İsrail Ulusuna ait yeni bir krallık kurulacağının kehanetinde bulunur. Bu kehanetin gerçekleşeceğine inanır şu andaki İsrail Hükümeti.

Ey Filistinli/ Gazzeli çocuk, kadın, yaşlı masumlar siz ölmediniz ölen biziz. Ölen insanlıktır. Ama dert yanmaya da gerek yok. Neslimizi buna göre eğiteceğiz. Biz dünyaya barış ve esenlik getiren bir inancın mensuplarıyız. Her inancın bizim aramızda yaşama imkânı vardır. Sömürgeci değiliz. Bizim işimiz ifsat (bozgunculuk) değil, ıslah (barış) ve imar (medeniyet inşası)’dır. Özetle, medeniyetimizi yeniden inşa etme borcumuz vardır.

DİĞER YAZILARI Güç Zehirlenmesi ve Siyonizm 01-01-1970 03:00 Afrika Menekşesi 01-01-1970 03:00 Din ve Dil Konusu 01-01-1970 03:00 Bayramların Hayatımızdaki Yeri 01-01-1970 03:00 Kadir Gecesi / Kader Gecesi 01-01-1970 03:00 Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz 01-01-1970 03:00 Gazze: İnsanlığın İmtihanı 01-01-1970 03:00 Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma 01-01-1970 03:00 Bursa Hanlar Bölgesi 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! 01-01-1970 03:00 İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak 01-01-1970 03:00 Sivri Tepe ve Pamuk 01-01-1970 03:00 Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler 01-01-1970 03:00 Bursa'da Zaman 01-01-1970 03:00 Bursa'da Küçük Bir Gezinti 01-01-1970 03:00 Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /2 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /1 01-01-1970 03:00 İsrail Mitler ve Terör 01-01-1970 03:00 Gazze Direnişi 01-01-1970 03:00 Yüzümüz mü Var?! 01-01-1970 03:00 Seyahat Ya Resulallah! 01-01-1970 03:00 ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet 01-01-1970 03:00 Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi 01-01-1970 03:00 Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları 01-01-1970 03:00 Gazzeli Annenin Feryadı 01-01-1970 03:00 Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı 01-01-1970 03:00 Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail 01-01-1970 03:00 Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Ölüm 01-01-1970 03:00 Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Aşkla Yapılacak Görevler 01-01-1970 03:00 A.Ş.K Vakfı 01-01-1970 03:00 Bursa'da Çocuk Olmak 01-01-1970 03:00 Ey Resul! 01-01-1970 03:00 Bu Çağın Adı Ne Olsun? 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 01-01-1970 03:00 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü 01-01-1970 03:00 İnsanın Dört Mevsimi 01-01-1970 03:00 Gençlik ve Bazı Sorunları 01-01-1970 03:00 Muallim Naci 01-01-1970 03:00 Nefs ve Akıl Atışması 01-01-1970 03:00 Merhamet Elçisine Arzımdır  01-01-1970 03:00 Ali Ulvi Kurucu 01-01-1970 03:00 Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Nefs ve Vicdan Atışması 01-01-1970 03:00 Hayat ve Memat 01-01-1970 03:00 Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz 01-01-1970 03:00 Hicret Bir Dirilişin Adıdır 01-01-1970 03:00 İradeyi İpoteğe Vermek 01-01-1970 03:00 Allah'a Sevimsiz Gelen Helal 01-01-1970 03:00 Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım 01-01-1970 03:00 Kurban Olsun Diye... 01-01-1970 03:00 Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı 01-01-1970 03:00 Dilin Gücü ve Afetleri 01-01-1970 03:00 Terk Edilmişliğin Acı Sonu 01-01-1970 03:00 Helena'nın Havva Oluşu 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 01-01-1970 03:00 Tedbirden Sonra Tevekkül 01-01-1970 03:00 Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 01-01-1970 03:00 Dilber Ana ve Elmas Kadın 01-01-1970 03:00 Özdeyişler 01-01-1970 03:00 Yazmak Sorumluluk İster 01-01-1970 03:00