Bursa'da Çocuk Olmak

Yusuf Sarıkaya

27-09-2023 15:59

Advert

Bursa’da çocuk olmak galiba çok güzel bir şeydir. Tabi her yerde çocuk olmak çok güzeldir. O masum çehreler ve cıvıl-cıvıl neşeli davranışlar onlardaki saflığı ve güzelliği ortaya koyuyor. Bursa’da sokak aralarından geçerken çocukların birden önünüze bir ip gerdiğini görürsünüz. Tatlı ve tebessümlü bir çehreyle; “Kandiliniz mübarek olsun amca/teyze ”veya ”Arife gününüzü tebrik ederiz.”  dediklerine şahit olursunuz. Tabii, ya küçük harçlık vereceksiniz veya çikolata, şeker vb. Yanınızda bir şey yoksa küçük bir gülücükle geçersiniz, onlar da gerdikleri ipi indirirler. Bu adet benim Bursa’da şahit olduğum güzelliklerden birisi. İnsana unuttuğu mübarek günleri hatırlatmayı ödev bilmiş adeta bu küçük yürekler. Ne de güzel bir çocuk geleneği! Bayılıyorum bu güzelliklere. Çünkü biz büyükler bazen günlük koşturmacanın arasında böylesi önemli günleri unutabiliyoruz. Bize bunları hatırlatıyor küçük yürekler.

Yozgat ve çevresinde de hatırladığım bazı adetler var. Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşayım istiyorum. Mutlaka sizlerin de çok ilginç ramazan hatıralarınız vardır.

Çocukluğumda ilk tuttuğum oruç “Tekne Orucu” idi. Yani rahmetli annem babam beni oruca böyle alıştırmak istemişti. Bu oruç öğleye kadar aç durularak tutuluyordu. Tabi bu başarıdan sonra hediye verilirdi. İkinci ve tam tuttuğum orucu da amcama hediye etmiştim.

Bir de böyle bir adet vardı. Bu da teşvik amaçlıydı. Hediye ettiğim bu oruç karşılığında Hacıbekir Amcam (Allah rahmet eylesin)  bana okul şapkası almıştı. Yıl 1960 olabilir tam hatırlayamıyorum. Şapka aldı çünkü ilkokul çocukları da şapka giymek zorundaydı o zaman. Zaten Anadolu’da hediyeler aynı zamanda bir ihtiyacı görmek için alınırdı.
Akşam yaklaşınca hocanın sesini duyabilmek için yüksek yerlere çıkardık. Sesi duyunca da “Ezan Okunuyooor!” diye bağırarak sokaklarda koştuğumuz günler hâlâ tatlı birer hatıra olarak belleğimdeki yerini koruyor. Sahura kalkmanın zevki çok ayrı idi. “Bişi” dediğimiz hamur işi yapılırdı. Davul yerine teneke çalınırdı.

Manilerle kapılara varılır ve sahura kaldırılırdı insanlar. İftarlar misafirsiz açılmazdı. Misafir yoksa mutlaka komşular biri birilerine menüde olan yemek neyse ikram ederdi.

Teravihte çocuklar arka saflara durur. Tabi kıkırdamalar, bir birini itmeler, büyüklerin kızmaları. Ama bizi bu zevkten mahrum etmeye yetmezdi. Belki de onların hoş görüleriydi bize katlanmaları.

Çocukça duygularla bu sene kaç oruç tuttuğumuzu birbirimize söyler, orucu fazla olan tabi olarak üstün olmanın zevkini tadardı.
Aman Allah’ım! Arife gününü nasıl da iple çekerdik. Yeni elbise ve ayakkabı lüks olmasa da lastik ayakkabı veya elde dikilmiş bir gömlekte bizi mutlu etmeye yetiyordu. Eğer yeni ayakkabı alınmışsa yatarken onun yeri başucumuzdu. Ona bakarak uyur ve sabahı zor ederdik. Camiye uyanırsak giderdik.

Uyanamazsak namazdan gelen babamızı beklerdik.(Maalesef ben bu zevki bir iki yılın dışında tadamadım. Çünkü sekiz yaşımda babamı kaybettim. Allah rahmet eylesin.) Harçlık almak için o zaman nakit para da bulunmazdı. Annemizin verdiği birkaç yumurtayla bakkaldan bir şeyler almaya çalışırdık.

Hele tandırların yakılıp ta mis gibi çöreklerin, bazlamaların, bezdirmeçlerin (Yapımı zor olan bir çeşit çörek türü. Yapımının zorluğu nedeniyle bezdirmeç dendiğini zannediyorum.)  kokusu mahalleyi sardı mı değmeyin çocukluk keyfimize. Baklavalar açılır, doğal yiyecekler mevsimine göre sofraları süslerdi.

Bayram sabahı oldu mu “Poşu” denilen gökkuşağı renginde parlak kumaştan olan bez boynumuza sarılır ve gün boyu onula gezerdik. Aldığımız harçlık ve şekerleri gün boyu sayardık. Akşamdan elimize kına yakılması da ihmal edilmezdi tabii.

Bayram sabahları tüm çeşmelerden akan suların zemzem suyu olduğu düşünülür ve çeşmelerden erkenden su alma yarışına girerdi annelerimiz.

Daha çok söylenecek ve yazılacak şeyler var ama bu kadarıyla yetinelim. Bana bu yazıyı yazdıran Bursalı çocuklara teşekkür ediyorum. Bana çocukluk günlerimdeki bayramlarımı hatırlattılar. Şu anda yazıyı yazarken çocukların arı, duru tertemiz yürekleriyle yoldan geçenlere: “Amca/Teyze Kandiliniz Kutlu Olsun” dediklerini hâlâ işitiyorum.

Bu vesile ile 1452 yıl önce dünyayı teşrif etmiş Peygamberimizin doğum yıl dönümü olan Mevlit Kandilinizi tebrik ederim.
Selam ve dualarımla…

DİĞER YAZILARI Güç Zehirlenmesi ve Siyonizm 01-01-1970 03:00 Afrika Menekşesi 01-01-1970 03:00 Din ve Dil Konusu 01-01-1970 03:00 Bayramların Hayatımızdaki Yeri 01-01-1970 03:00 Kadir Gecesi / Kader Gecesi 01-01-1970 03:00 Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz 01-01-1970 03:00 Gazze: İnsanlığın İmtihanı 01-01-1970 03:00 Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma 01-01-1970 03:00 Bursa Hanlar Bölgesi 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! 01-01-1970 03:00 İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak 01-01-1970 03:00 Sivri Tepe ve Pamuk 01-01-1970 03:00 Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler 01-01-1970 03:00 Bursa'da Zaman 01-01-1970 03:00 Bursa'da Küçük Bir Gezinti 01-01-1970 03:00 Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /2 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /1 01-01-1970 03:00 İsrail Mitler ve Terör 01-01-1970 03:00 Gazze Direnişi 01-01-1970 03:00 Yüzümüz mü Var?! 01-01-1970 03:00 Seyahat Ya Resulallah! 01-01-1970 03:00 ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet 01-01-1970 03:00 Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi 01-01-1970 03:00 Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları 01-01-1970 03:00 Gazzeli Annenin Feryadı 01-01-1970 03:00 Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı 01-01-1970 03:00 Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail 01-01-1970 03:00 Kalbi Mühürlü Olanlar 01-01-1970 03:00 Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Ölüm 01-01-1970 03:00 Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Aşkla Yapılacak Görevler 01-01-1970 03:00 A.Ş.K Vakfı 01-01-1970 03:00 Ey Resul! 01-01-1970 03:00 Bu Çağın Adı Ne Olsun? 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 01-01-1970 03:00 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü 01-01-1970 03:00 İnsanın Dört Mevsimi 01-01-1970 03:00 Gençlik ve Bazı Sorunları 01-01-1970 03:00 Muallim Naci 01-01-1970 03:00 Nefs ve Akıl Atışması 01-01-1970 03:00 Merhamet Elçisine Arzımdır  01-01-1970 03:00 Ali Ulvi Kurucu 01-01-1970 03:00 Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Nefs ve Vicdan Atışması 01-01-1970 03:00 Hayat ve Memat 01-01-1970 03:00 Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz 01-01-1970 03:00 Hicret Bir Dirilişin Adıdır 01-01-1970 03:00 İradeyi İpoteğe Vermek 01-01-1970 03:00 Allah'a Sevimsiz Gelen Helal 01-01-1970 03:00 Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım 01-01-1970 03:00 Kurban Olsun Diye... 01-01-1970 03:00 Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı 01-01-1970 03:00 Dilin Gücü ve Afetleri 01-01-1970 03:00 Terk Edilmişliğin Acı Sonu 01-01-1970 03:00 Helena'nın Havva Oluşu 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 01-01-1970 03:00 Tedbirden Sonra Tevekkül 01-01-1970 03:00 Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 01-01-1970 03:00 Dilber Ana ve Elmas Kadın 01-01-1970 03:00 Özdeyişler 01-01-1970 03:00 Yazmak Sorumluluk İster 01-01-1970 03:00