Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii

Yusuf Sarıkaya

23-05-2023 16:49

Advert

Bizim medeniyetimizde nice bilinmeyen üniversiteler vardır. Karınca gibi çalışırlar ama ortalıkta pek görünmezler. Onları tanıyan, bilen, bulunduğu çevrenin insanlarıdır. Reklam da yapmazlar ben şunu yaptım, bunu yaptım diye. İşte O fazla bilinmeyen bir üniversiteden bahsedeceğim sizlere.

Bahsi geçen Üniversite Mahmutçavuş Camii yani. Emekli oluncaya kadar bu üniversitenin değişmeyen Hocası: Salih Dane (aslında Dânâ yani bilge kişi)'dir. İstinye'de bulunan Sarıyer İmam-Hatip Lisesi'nin tatbikat camii Hocası olarak yıllarca çalıştı. Aslında her İmam-Hatip Lisesi tatbikat camileri için böyle gönül adamları gerekir. 

Salih Hoca'nın rahle-i tedrisinden geçen nice gençler bu gün, yönetici, yazar, ilim adamı, siyasetçi oldu. Ama O, hep “Hoca” kaldı. İmam, yani önder olmayı her şeyin üstünde tuttu. Zor zamanlarda ve zor kişilere karşı dengeleri korumayı bildi. Çünkü İstinye'de Hocalık yapmak biraz zordur. Buna rağmen herkes ev, araba derdine düşmüşken O, hizmeti önceledi.

Değerli Dostum, Hayri Bostan ve daha pek çok arkadaşla birlikte hafta sonları veya yaz mevsiminin uzun günlerinde Sabuni'nin Safvetü't Tefasiri’ni okur, dersler çıkarır böylece yenilenirdik. Zira öğretmen ve imam yenilenmezse felaket başlamıştır demektir. 
Şimdilerde sağlık ocağı olarak kullanılan Mahmutçavuş Camii'nin alt bölümünde Emsile, Bina, Maksut, Avamil, Izhar ve Kâfiye okuttum uzun zaman öğrencilerime ve hevesli olan mahalle gençlerine. Şişli'den, Kâğıthane'den, Kavak'tan, Beykoz’dan öğrenciler gelirdi. Bu faaliyetler hep bu üniversitenin çatısı altında oldu..

1985-1991 yılları arasında öğretmenlik yaptığım Sarıyer İmam-Hatip Lisesi hayatımın en verimli zaman dilimidir. Salih Hoca gibi bir dostla tanışmak ayrı bir güzellikti. Hafızlar burada hıfzını tamamlar, bekârlar burada evlenir yeni ev kuranlar burada ev kurarlar, iş bulamayanlar burada iş bulurlar ve hayata atılırlar. Ev kirasını ödeyemeyenler buraya derdini açar. Burs bulamayanlar buraya başvurur. Öğrenci evleri burada kiralanır. Öğrencilerin iaşesi buradan temin edilir.

Öğrencilere akşamları ve hafta sonları manevi eğitim, sohbetler buradan yürütülür. Hep bu işler Mahmutçavuş Camii Hocası Salih Hoca tarafından organize edilir. 

Mahmutçavuş Camii dedimse devasa bir cami sanmayın sakın. Şu, boğazda yalı camileri var ya? İşte o camiler ebadında bir camidir. Küçücük bir mekâna sıkışmış, bir tepenin eşiğinde, Üst bölümünde Sarıyer İmam-Hatip Lisesi yerleşkesi bulunan daracık alan. Hatta Salih Hoca'nın lojman dedikleri, rutubetten geçilmeyen evinin tavanı aynı zamanda okulun bahçesinin bir bölümüdür.

Allah rahmet eylesin merhum, Osman Kabil Amca'nın iftar akşamları, öğrencilerle iftarlarda buluşmak, sohbetler, teravihler manevi iklimlere bizi götürürdü. Öğrenciler diş kirası vermeden asla bırakmazdı Osman Amca. Bu gibi hayır ehlini hayra teşvik eden yine Salih Hoca idi. Yine İmam-Hatip eğitimini almış iş adamı değerli dost merhum Muharrem Kılıç Bey'in cömertliği de unutulmayacaktır.

Hayri Bostan, Muhammed Bayraktar, Vahap Acar, Hasan Güneş, Merhum Üzeyir Arı ağabey, Mevlüt Yıldırtan ve ismini zikredemediğim pek çok arkadaş ile birlikte Salih Hoca’da buluşurduk. Öğrencilerimize nasıl yardımcı olabiliriz diye istişareler yapardık.

Öğrencilerimizle yakın dostluklar kurar onların her ihtiyacına çare olmaya çalışırdık. Yine tüm bu faaliyetler Bilinmeyen Üniversite’de (Mahmut Çavuş Camii’nde) gerçekleşiyorduk.
Salih Hoca, zaman-zaman "ya! Buradan ayrılanlar bir daha bizi aramaz oldular" diye bu medreseden mezun olanlara sitem ederdi. Mustafa Kutlu'nun Ya Tahammül Ya Seferi’ndeki Dava Delisi Kerim  yerine koyar kendisini.  Ama Yine de hoş görüsünü yitirmezdi.

Bu yazıda bahsi geçen Salih Hoca gibi niceleri var manevi hayatımızda. Ama hep mütevazı, hep rıza-i Bari arzusundadır böylesi kimseler. 
Her cami Mahmutçavuş gibi, Her Hoca Salih Hoca gibi olmalıdır. Günümüzde de böyle gönül dostları çoktur. Yüzlerce öğrenciye burs verenleri, Afrika'ya onlarca kuyu açanları, onlarca garibana her türlü yardımı yapanları biliyorum. Allah sayılarını artırsın.

Din hizmeti fedakârlık isteyen bir hizmettir. Tıpkı öğretmenlik gibi. Bu hizmette sadece gönül zenginliği olur. Maddi zenginlik bu hizmetle elde edilmez. Din hizmetinde bulunanların eşleri ve çocukları da fedakârlık göstermek zorundadır. Akşam eve görevden döndüğünde eşi  "Hoca Efendi hoş geldin, yorulmuşundur, ihtiyacın var mı?" diyebilmelidir. Diyemiyorsa da sabretmelidir. 
Şimdilerde biraz köşesine çekilmiş gözüken Salih Dane Hoca ben inanıyorum ki, yine bilemediğimiz hizmetlerine devam ediyordur. Ya bir öğrenciye burs veya bir garibana aş temin ediyordur.

Sağlık ve afiyetler dilerim eşin, çocuklarınla birlikte Değerli Üstadım, Salih Hocam ve O'nun gibi tüm Din Gönüllüsü Dostlar.


 

DİĞER YAZILARI Güç Zehirlenmesi ve Siyonizm 01-01-1970 03:00 Afrika Menekşesi 01-01-1970 03:00 Din ve Dil Konusu 01-01-1970 03:00 Bayramların Hayatımızdaki Yeri 01-01-1970 03:00 Kadir Gecesi / Kader Gecesi 01-01-1970 03:00 Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz 01-01-1970 03:00 Gazze: İnsanlığın İmtihanı 01-01-1970 03:00 Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma 01-01-1970 03:00 Bursa Hanlar Bölgesi 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! 01-01-1970 03:00 İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak 01-01-1970 03:00 Sivri Tepe ve Pamuk 01-01-1970 03:00 Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler 01-01-1970 03:00 Bursa'da Zaman 01-01-1970 03:00 Bursa'da Küçük Bir Gezinti 01-01-1970 03:00 Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /2 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /1 01-01-1970 03:00 İsrail Mitler ve Terör 01-01-1970 03:00 Gazze Direnişi 01-01-1970 03:00 Yüzümüz mü Var?! 01-01-1970 03:00 Seyahat Ya Resulallah! 01-01-1970 03:00 ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet 01-01-1970 03:00 Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi 01-01-1970 03:00 Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları 01-01-1970 03:00 Gazzeli Annenin Feryadı 01-01-1970 03:00 Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı 01-01-1970 03:00 Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail 01-01-1970 03:00 Kalbi Mühürlü Olanlar 01-01-1970 03:00 Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Ölüm 01-01-1970 03:00 Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Aşkla Yapılacak Görevler 01-01-1970 03:00 A.Ş.K Vakfı 01-01-1970 03:00 Bursa'da Çocuk Olmak 01-01-1970 03:00 Ey Resul! 01-01-1970 03:00 Bu Çağın Adı Ne Olsun? 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 01-01-1970 03:00 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü 01-01-1970 03:00 İnsanın Dört Mevsimi 01-01-1970 03:00 Gençlik ve Bazı Sorunları 01-01-1970 03:00 Muallim Naci 01-01-1970 03:00 Nefs ve Akıl Atışması 01-01-1970 03:00 Merhamet Elçisine Arzımdır  01-01-1970 03:00 Ali Ulvi Kurucu 01-01-1970 03:00 Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Nefs ve Vicdan Atışması 01-01-1970 03:00 Hayat ve Memat 01-01-1970 03:00 Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz 01-01-1970 03:00 Hicret Bir Dirilişin Adıdır 01-01-1970 03:00 İradeyi İpoteğe Vermek 01-01-1970 03:00 Allah'a Sevimsiz Gelen Helal 01-01-1970 03:00 Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım 01-01-1970 03:00 Kurban Olsun Diye... 01-01-1970 03:00 Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı 01-01-1970 03:00 Dilin Gücü ve Afetleri 01-01-1970 03:00 Terk Edilmişliğin Acı Sonu 01-01-1970 03:00 Helena'nın Havva Oluşu 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 01-01-1970 03:00 Tedbirden Sonra Tevekkül 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 01-01-1970 03:00 Dilber Ana ve Elmas Kadın 01-01-1970 03:00 Özdeyişler 01-01-1970 03:00 Yazmak Sorumluluk İster 01-01-1970 03:00