DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Mehmet Şahan
Mehmet Şahan
Giriş Tarihi : 31-10-2023 15:42

Suçlama

Çocuk, bilerek yanlış yapmaz. Söz ya da davranışlarında aklının erdiği kadar, içinden geldiği gibi, duygularının estiği yönde hareket eder.

Çocuk, hiçbir söz ya da eyleminde sebep-sonuç mukayesesi yapmaz. Doğru-yanlış hesabı yapmaz. Kâr-zarar hesabı da yapmaz.

Beğenilmek, takdir edilmek arzusu ve beklentisi içinde değerlendirmeyi büyüklerden bekler.

İşte böyle bir ruh haliyle ve büyük bir merakla ağzınızdan çıkacak sözü beklerken yüzünüzdeki mimiklerin bile anlamını çözmeye çalışırlar. Ağzınızdan çıkacak kelimenin veya yüzünüzdeki ifadenin olumsuz olabileceğini hissetseler bile büyük bir yıkım ve üzüntü yaşarlar. 

Kafalarında canlandırmaya çalıştıkları o küçücük, tozpembe dünyaları bir anda başlarına yıkılır, kapkaranlık olur.

Aslında onların biz büyüklerden istedikleri bizim gözümüzde büyüttüğümüz kadar öyle çok şeyler de değildir. Onların bizlerden istedikleri çok basit ve tek bir şey var: “Sevgi.”

Sevildiğini hisseden birey hem ruhen mutlu olur hem de sevene karşı doğal olarak saygı duyar. 

Çocuğumuzun yaptığı kusur ve hatalardan dolayı onu suçlamamalı, hata ve kusurların çocuğu üzüp incitmeden düzeltilmesi için rehberlik yapılmalıdır. 

Hiç kimsenin mükemmel olmadığı, herkesin mutlaka eksiğinin ve hatalarının olabileceği söylenmelidir.

Hz. Mevlana’nın “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.” sözü çerçevesinde çocuğumuzun anlayabileceği ölçüde açıklamalarda bulunulmalıdır.

Bu arada çocuğumuzun kusur ve hatalarını hoşgörü ile karşılarken en küçük başarıları bile beğenilmeli, takdir edilmeli, onurlandırılmalıdır. 

Çocuk seni; “SAVCI” olarak değil, tedavisini üstlenen “DOKTOR” olarak görmelidir.

Konumuzu bir de şiir diliyle anlattık;

SUÇLAMA

Uğraştın, uğraştın kavratamadın,
Kavramadım diye beni suçlama!
Kim bilir, belki de anlatamadın;
Anlamadım diye beni suçlama!

Anlatmak isterken dili seçmedin,
Kavratmak isterken eli seçmedin!
Koklatmak isterken gülü seçmedin,
Koklamadım diye beni suçlama!

Yükler eklenince taşsa eskisi,
Fazla yüklenince kopsa askısı!
Ana, baba bir de hoca baskısı;
Katlanmadım diye beni suçlama!

Bu kadar baskıya itiraz etsem,
Geçirip askıya bir de naz etsem!
İçimde eşkıya onda haz etsem,
Uslanmadım diye beni suçlama!

Hasretin çektiğim sıcacık ağa,
Sevgi bulacağım küçücük bağa!
Güven duyacağım o yüce dağa, 
Yaslanmadım diye beni suçlama!

Sevinçten uçardım az şefkat görsem,
Göğsümü açardım nedamet görsem!
Nefretten kaçardım merhamet görsem,
Kaçamadım diye beni suçlama!

Pir-î Fâni der ki; ben de bireyim,
Belki kaplumbağa, belki pireyim!
Sen kare desen de ben ki küreyim,
Uyamadım diye beni suçlama!

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA