DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Mehmet Şahan
Mehmet Şahan
Giriş Tarihi : 24-08-2023 17:48

Uzak Durman Gereken Üç Şey: Yalan, Aşırı Hırs, Kıskançlık /2

“1- YALAN,  2- AŞIRI HIRS,  3- KISKANÇLIK”

2- AŞIRI HIRS
a) Aşırı para hırsı harama götürür
.
Hırs, istek ve arzu demektir.
Aşırı hırs, insan nefsinin körüklediği doyumsuz denecek kadar daha fazlasına sahip olma isteği ve arzusudur. Bir bakıma kanaatsizlik, şükürsüzlük de diyebiliriz.

Aşırı hırs, kendi hakkından çok daha fazlasını istemektir. Başkalarının hakkına riayet etmemektir.

Aşırı hırs, kıskançlık ve açgözlülüğün verdiği bir davranış biçimidir.
Aşırı hırs, normal insan davranışları ile mukayese edildiğinde bir hastalık olduğu görülür.

Normal şartlarda insanın hırslı olması başarısını doğru yönde geliştiren bir olgudur. Normal şekilde hırslı olmak çalışma, üretme, kazanma, sahip olma isteği ve azmi anlamına gelir. Bu kişinin yaşamının her alanında başarısının olmazsa olmazıdır.

Bizim bir atasözümüz der ki; “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz.”

Aşırı hırslı olan insanlar başkalarının hakkına girmekte hiçbir sakınca görmezler. Çünkü kendi nefislerini tatmin etmek için her yolu kendilerine hak ve mübah olarak görürler.

Alabildikleri, ulaşabildikleri her şeyi kendilerinin hakkı olduğunu düşünürler.
Halbuki bu kul hakkına girmektir. Kul hakkı ise Allah’u Teâlâ’nın affetmeyeceği büyük günahlardan biridir.
Oysa ki, aşırıya kaçmayan hırs, insanın yaşamını olumlu yönde tetikleyen teşvik unsurudur.
Öyle ise “azı yarar, çoğu zarar” düsturu ile hareket edilmeli, yaşama olumlu yönde katkı sağlanmalıdır.

b) Aşırı şan şöhret hırsı şahsiyetini bitirir.
Hak etmediği halde veya kısa yoldan şan şöhret sahibi olmaya çalışmak kişinin sahip olduğu  değerlerinden ödün vermesi anlamına gelir.

Aşırı hırs, ulaşmak istediği hedefe giden yolda her şeyi kişiye mübah gösterir. Bu uğurda yalan, iftira, ikiyüzlülük, sahtekarlık, rüşvet, iltimas gibi ne kadar olumsuzluk varsa elinden geldiğince yapmaktan geri kalmaz. Hatta çıkarının olduğu herkesin önünde baş eğmekten geri kalmaz.

Bu ödün verme ister maddi olsun ister manevi olsun o insanın kişiliğinin değersizleşmesine yol açar. Kişiyi itibarsızlaştırır. Toplum içinde saygınlığını kaybeder. Hatta halk deyimi ile “beş paralık adam” veya “beş para etmez” diye anılmaya başlar.

Oysa ki kişi ulaşmak istediği şan ve şöhreti hak ediyorsa hırs yapmasına gerek kalmadan toplum ona o payeyi zaten verecektir.
Tek yapması gereken hırsını sabırla dizginlemesi, kontrol edebilmesidir.

c) Aşırı makam mevki hırsı kul hakkına batırır.
Aşırı makam ve mevki hırsı da kişiyi yanlışa götürür.
Oysa ki makam ve mevki demek ehliyet ve liyakat gerektiren konum demektir.
Ehliyet ve liyakat sahibi olmadan sırf aşırı hırsı yüzünden makam sahibi olmak isteyen o makama layık olanın hakkını almak istiyor demektir. Bu da en basit tarifi ile kul hakkına girmek, başkalarının hakkını gasp etmek anlamına gelir.

İşte bu yüzdendir ki kul hakkına girmek istenmiyorsa o mevki ve makama “layık olmak” gerekiyor. Yani isteğimiz her ne olursa olsun onu hak edecek özelliklere haiz olmamız gerekiyor.

İşte o zaman liyakat sahibi olarak o istek ve arzumuzda anlam bulmuş olur.

Özet olarak haramdan, kul hakkından ve kişiliğimizin değerini yitirmesinden uzak durmak istiyorsak hayatımızın her noktasında “aşırı hırstan” uzak durmak zorundayız.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA