ÇERÇİ: Eskiden şehirden aldığı malzemeleri haftanın belli günlerinde bir vasıtayla (at, eşek, katır, at arabası, motorlu taşıt) köylerde para veya herhangi bir mal karşılığında takas yaparak satan kişi, bir başka deyişle seyyar satıcı.
Bugünkü konumuza çerçinin tanımı ile başladık.
Konumuzun daha net anlaşılması için çerçi örneğini vermek istedim.
Şimdi gelelim bugünün konusuna:
Birey olarak gerek aile yaşamımızda, gerek yakın çevremizde, gerekse toplum içerisinde insanların söz ve davranışlarına karşı çeşitli tepkiler veririz.
Verdiğimiz bu tepkilerin olumlu olanları olduğu gibi olumsuz olanları da olmaktadır.
Olumlu tepkilerimiz genellikle beğenmek, övmek, takdir etmek gibi kendini gösterir.
Olumsuz tepkilerimiz ise beğenmemek, önemsememek, küçümsemek, kıskanmak hatta çoğu zaman suçlayıcı şekilde eleştirmeye çalışırız.
Bu eleştirileri yaparken tepki verdiğimiz insanların kişisel özelliklerini ve içinde bulundukları durumu asla düşünmeyiz.
İnsanların bizden farklı olabileceklerini aklımızın ucundan bile geçirmeyiz.
Bize göre yanlış olduğunu düşündüğümüz bir söz veya davranış, o kişilere göre gayet normal olabilir.
Çünkü, bizim kişisel özelliklerimiz ve şartlarımız ile eleştirdiğimiz hatta çoğu kez kızdığımız insanın kişisel özellikleri ve içinde bulunduğu durumu asla bizimle aynı değildir.
Şimdi gelelim çerçi olayına.
Eğer çerçinin yükünde meyve yoksa, siz ondan elma alamazsınız.
Eğer çerçinin yükünde kovan yoksa, siz ondan bal alamazsınız.
Eğer çerçinin yükünde sarrafiye yoksa, siz ondan altın veya gümüş alamazsınız.
Özellikle bu konularda benim sürekli kullandığım bir cümlem var: “Çerçi, heybesinde (yükünde) ne varsa onu satar.”
İşte çerçi olayında olduğu gibi insanlardan yükünde olmayanı beklemek veya istemek sadece hayal kırıklığı yaratır.
Bu yüzden de insanlarla ilgili beklentilerimizde, onları çerçi olarak düşünmeli ve ne sattığına dikkat ederek beklenti içine girmeliyiz.
Eğer bizim beklentilerimiz onun yükünde yoksa olmayan bir şey için de eleştirmenin doğru olmayacağı aşikârdır.
Keşke bütün çerçiler bizim beklentilerimizi yüklenebilseler!
Keşke bütün çerçilerin yükü sevgi olsa, saygı olsa, şefkat olsa, merhamet olsa, muhabbet olsa, aşk olsa!
Keşke bütün çerçilerin yükü dost olsa, dostluk olsa!
Keşke bütün çerçiler gönül alıp gönül satsa!