BİR ŞİİR:
TOYA BEKLERİZ
Kutlu yuvamıza temel atarken,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Mutlu dünyamıza sevgi katarken,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Seherlerde sümbül yeliyle gelsin,
Şehr-i gülde bülbül gülüyle gelsin.
Garip elde Behlül diliyle gelsin,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Umut saçtık ecelerden rengine,
Başa taçtık hecelerden dengine!
Kanat açtık yücelerden engine,
Gönül hanemizde toya bekleriz…
Ağaç toprağıyla, alıyla gelsin;
Çiçek yaprağıyla, dalıyla gelsin!
Böcek peteğiyle, balıyla gelsin;
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Anka haber versin dağda her kuşa,
Bülbül rehber olsun bağda baykuşa!
Kader kısmet diye sürme yokuşa,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Veysel Karani’min çölüyle gelsin,
Mevlana’mın engin gölüyle gelsin,
Yunus, Hacı Bayram Veli’yle gelsin,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Ferhat ile Şirin bizi kıskansın,
Mecnun ile Leyla aşka inansın,
Kerem bile Aslı bu toyda sansın,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Pir-î Fânî der ki; erenler gelsin,
Gönlünü yollara serenler gelsin!
Özünü dostluğa verenler gelsin,
Gönül hânemizde toya bekleriz…
Mehmet Şahan
BİR ELEŞTİRİ:
“Anka bir masal kuşudur Toy ise Türklerde beylerin önemli bir konuyu konuşmak için otağında verdiği bir ziyafetle öteki oba beylerini bu ziyafeti vesile ederek istişareye çağırmaktır ki bu toyda asla masal anlatılmaz obaların ve beyliğin problemleri tartışılır ve fikir teatisinde bulunulur.
Şair ise bu ciddi toplantının ya manasını bilmiyor ya da mevzunun ciddiyetini kafiyelere kurban etmekte bir besi görmemiş? Zira bülbülle baykuşun barışmaları söz konusu olamaz çünkü bu fıtrata muhalif bir davranıştır. Baykuşun karnı açsa bülbülü yemek için hiç kimsenin fikrini sormaz ve asla toyun hatırı için bu fıtri arzusundan vazgeçmez!
"Kader kısmet diye sürme yokuşa “Bu mısrada da ne yazık ki yine kafiyenin hatırı için safiye feda edilmiş ve şiirdeki verilmesi gereken ders ve mesaj kaderi ve kısmeti inkar fikrinin içinde boğulup gitmiştir. Bu bir mü'minin imanını riske atan ciddi bir söylemdir. Zira imanın şartlarından birisi de “kadere iman”dır. İmanın şartlarından birisini ne şekilde olursa olsun inkâr etmek ise insanı dinden imandan eder!
Şair keşke vahdet-el vücutçuluk denen sapık tarikatın mucidi ve mümessilleri olan Muhyiddin el-Arabi Celaleddin er- Rumi ve Yunus Emreleri toya davet edeceğine Müslüman bir şair olarak önce imanın şartlarını öğrenseydi...”
CİHAT ŞAHİN
***
BİR YORUM (CEVAP):
Sayın Cihat Şahin Beyefendi,
Bu çok değerli açıklamalarınız ve katkılarınız için çok teşekkür ederim.
Ancak, bu şiirdeki ana fikir sevgi merkezli "gönül birliğini" tesis etmek, geliştirmek ve pekiştirmektir.
Parça parça değil de şiirin bütününe bakıldığında asıl hedefin, hiç bir gerekçe ve bahaneye bakılmaksızın bu çağrıya icabetin gereğinin önemi vurgulanmıştır.
"Anka haber versin dağda her kuşa,
Bülbül rehber olsun bağda baykuşa!
Kader kısmet diye sürme yokuşa,
Gönül hanemizde toya bekleriz…"
Özellikle bu dörtlükte masal ülkesinde dahi olsa haber verilsin, bir araya gelmeleri imkânsız zannedilen ezeli düşmanlar bile biri birine rehber olsun; Yaratanın "birbirinizi sevin" mealindeki emrine uyarak çağrıya icabet edin denmektedir.
Kader ve kısmeti öne sürerek ümitsizliğe kapılmasın, kader ve kısmeti Rabbim yaratır kul ise ancak olumlu ya da olumsuz yönde iradesini ortaya koyabilir. İşte burada da kader ile ilgili iradeni olumlu yönde kullan ve toya katıl mesajı verilmektedir.
Dikkat edilecek bir diğer nokta ise toyun yapılacağı mekândır.
Toy, nerede yapılacak?
“Gönül Hanemizde...”
Bu ne demek: Yaradan'ın emrine uyun; diline, rengine, ırkına, soyuna, boyuna vs. bakılmaksızın herkesi gönülden sevin, herkese gönül hânenizde bir yer açın, demektir.
Saygıdeğer Cihat Şahin kardeşim işte şairin bu şiirdeki hedefi ve düşüncesi bundan ibarettir.
Ancak yine de takdir sizin. Farklı düşünseniz de saygı duyarım.
"Yaratılmışların farklı olması da yaratılışları gereğidir..."
Selam ve duam ile...
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz