DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sedat İlhan
Sedat İlhan
Giriş Tarihi : 11-10-2025 15:39

Çoğunluğun Olduğu Yer

Tercihimiz olmalı imiş. Bir Allah dostu söylemiş. Ne kadar da güzel söylemiş. Dinimizi anlatıvermiş bize.

İçimi ferahlatan bir fikir alışverişi idi. Özlediğim, aradığım bir dost sohbeti. Cümleler cümlelere eklenirken zamanın sahibini ararken buluverdik kendimizi. Çoğunluğun olduğu yer… Fazla kritik etmek istemedim. Çünkü sözü söyleyen kişi ile direkt konuşma şansımız yok artık. Bir maslahat gütmüştür ki söylemiştir. Kesinlikle, hem de yürekten inanarak söylüyorum, aksini düşünmeden. Noktayı koymak üzere idik zaten. O beni bulur, sözümle bitirdim sohbeti.

Çoğunluğun olduğu yer, söyleminin nereye dayandırıldığı belli. Bazı farklılıklarla aşağıdaki hadis pek çok kaynakta mevcut.

“Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. Öyleyse bir konuda ihtilaf olduğunu gördüğünüzde sevad-ı azama (büyük çoğunluğa) tâbi olun.”

Ancak Kur’an’da, çoğunluğun her zaman doğruyu temsil etmediği, aksine bazen sapkınlığın veya yanılgının temsilcisi olabileceği vurgulanır. Hakk’a tabi olan azınlığın, batıla uyan çoğunluktan daha değerli olduğu ima edilir.

Ne olacak şimdi? Kur’an’a mı uyalım yoksa hadise mi? Bu soruyu insanlara sordurmanın sorumluluğunu düşünebiliyor muyuz? Bu soruya cevap aramanın insanların inançlarını temelden sarsabileceğini göremiyor muyuz? Yoksa kendimize ait bir takım kabullerle en doğru seçenek midir söylediğimiz? Belki delillerini de anlattı tek tek ama duyan olmadı.

Cümleleri düz mantık ile ele alıp cevaplarımızı tarihin tekerrüründe aradığımızda ismiyle cismiyle insanlığımız, Kur’an’daki ifadelerle karşımıza çıkar. Buna rağmen hadis yanlış denilemez.

Çünkü Kur’an, tüm insanlara tüm zamanlarda hitap eder. Ancak peygamberin sözlerinin muhatabı karşısında oturan insanlardır. Ve o insanlar yalan nedir bilmezler. Hakikati çiğnemektense canlarını vermeye hazırdırlar. Böyle bir topluluğun dalalet üzerine birleşmesi düşünülemez. Özelde bilemiyorum ama genelde, hadisler ortamın şartları dikkate alınarak anlaşılmaya çalışılmıyor. Belki de yaşadığımız problemlerin en temel nedeni budur.

O zaman konuyu biraz daha evvelinden ele alalım. Peygamber vefat edeceği zaman sonrasında kimin lider olacağını söylemiyor. Çünkü toplumun erdeminden emindi. Peki, olmasa söyler miydi? Söylese bilgeliği menfaati kadar olan insanlara ne ifade ederdi? Zamanın sahibini, çoğunluğun olduğu yerde gösteren şahıs, peygamberden farklı neyi biliyordu, nasıl bir fayda gözetti? Bilinmesi mümkün değil.

Negatif bir bakış açısına sahip olabilirim. Bunu söyleyebilirsiniz. İtiraz etmem. Yaşadıklarıma dayanarak diyebilirim ki zamanın insanı henüz zamanın problemlerini göğüsleyebilecek erdeme sahip değil. Bu sözüm insanı küçük görmek olarak algılanmamalı. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu şu süreçte ne yazık ki ben olamıyoruz. Dinleyenin olmadığından şikayet edip dururken milyonların anlatmaya odaklanması… Handikabımız değil de nedir?

Tarihte yaşanan vahşice hadiseleri aydınlatabilmek veya insanları daha kolay manupile edebilmek üzere bir çok sosyal deney yapılmış. Sonuçları, Kur’an’ın beyanını tasdik eder.

Yaşamın bir akışı vardır. Toplumu karşımıza almadan ne geri kalabiliriz ne de ileri gidebiliriz. Aksi hâlde, bilgeliğimizin, düşüncelerimizin, hedeflerimizin, gayretlerimizin ne olduğunun hiç bir önemi yoktur. Az biraz toplumda karşılığımız var ise onlara gözdağı verebilmek üzere her türlü muameleye maruz kalabiliriz.

Aslında hadisde buna işaret vardır. Toplumun karşısına çıkmayın denilmekte. Kabul etmek değildir bu. İnandığımızı gerçeklemeye çalışmak, kimseyi kırmadan. Her hâlukarda yapılması gereken şey.

Bir diğer yanlışımız ise dalaleti bir bütün olarak ele almamız. Kötü diye nitelediğimiz şeylere birileri önderlik ediyor olabilir. Çoğunluk susarak yol verir. Hayatın içinde yer bulmayan kötülükler toplum tarafından ret edilenlerdir. Veya mutlu azınlığın sahip çıkmadıkları…

Şöyle bir çalışma da mümkün. Herhangi bir konuda tüm bireylerin tecrübelerini, tezlerini, antitezlerini toparlayabilsek. Normal bir bakış ile elde edebileceğimiz şey kaos olacaktır. Yapmanın doğru olduğu ama yapmamanın yanlış olmadığı ancak yapmanın yanlış, yapmamanın doğru olabileceği bir durum… Hakikati, en doğruyu en fazla fayda verebilecek seçeneği buralarda bir yerde bulmamız mümkün.

Belki de ihtiyacımız olan şey zamanın sahibinin bilgeliğidir. Zaten biz de onu arıyoruz. Zamanı okumadan onu bulabilmek mümkün olabilir mi?

***

NELER SÖYLENDİ?
@
Sedat İlhan

Sedat İlhan

DİĞER YAZILARI Sami Çelik Bey’e Karar Verilmişti Yalnızlık Sokakta Beşinci Gün /2 Sokakta Beşinci Gün /1 Neden Okumuyoruz Az Gittik Uz Gittik Kuran’da İnsan /10 Kuran’da İnsan - 009 Tanımlarımız Sokakta Dördüncü Gün  Kuran’da İnsan /8 Kur’an’da İnsan /7 Kur’an’da İnsan /6 Kur’an’da İnsan /5 Kuran’da İnsan /4 Kur’an’da İnsan /3 Kur’an’da İnsan /2 Kur’an’da İnsan /1 Wu Wei Felsefesi Sinoplu Diyojen İnsan Nedir /4 Sokakta Üçüncü Gün /3 Sokakta Üçüncü Gün /2 Sokakta Üçüncü Gün /1 İnsan Nedir /3 İnsan Nedir /2 İnsan Nedir /1 Hazırlık /2 Hazırlık /1 Taziye Ziyareti Her Zaman Haklıyız Anlaşıyorlar 68’li Bir Yazar İç Sesim Sıratı Müstakim Felsefesiz Edebiyat /2   Felsefesiz Edebiyat Saygının Yalnızlığı   Budist Dostum Sokakta İkinci Gün Sokakta İlk Gün Zamanı Okumak Yolun Sonu Göründü /5 Yolun Sonu Göründü /4 Yolun Sonu Göründü /3 Miras Haktır Bir Garip Yolun Sonu Göründü /2 Sokakta Olmak / Sedat İlhan Yolun Sonu Göründü /1 Negatif Düşünce / Sedat İlhan Sokrates’teki Ben Ben Deliyim İklim ve Enerji Âlim Çiftçi Kötü Bir Kimse Yok Konfüçyus 6 Duyan Gerek Yıl 1983 Konfüçyus /5 Biraz Hasbihal Konfüçyus /4 Konfüçyus /3 Konfüçyus /2 Konfüçyus /1 Sokrates Tiyatrosu Kadın Olmak Hayır Diyebilmek Bağ Kurma - İletişim Bir Yaşanmışlık Bir Ben Vardır Sokrates 10 Sokrates /9 Sokrates /8 Sokrates /7 Sokrates /6 Sokrates /5 Sokrates /4 Sokrates /3 Sokrates /2 Sokrates /1 Geçmişle Yüzleşmek /7 Geçmişle Yüzleşmek /6 Geçmişle Yüzleşmek /5 Geçmişle Yüzleşmek /4 Geçmişle Yüzleşmek /3 Geçmişle Yüzleşmek /2   Geçmişle Yüzleşmek Kötülerden Olmamak İyilerden Olmak
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA