YORGUNUM ANNE
Çok yorgunum anne
Sensizlikten
Sensiz olan sessizlikten
Korktuğum yokluğundu
O korku beni buldu
Yorgunluğum senin kollarında
Son buluyordu
Sana sarılıp öpünce
O yemyeşil gözlerinde dünya duruyordu
Anne
Seni nasıl özledim biliyor musun
Hani toprak kurur çatlar ya
İşte öyle ikiye ɓölündü yüreğim
Hasretinin acısından büküldü belim
Saçlarım bile beyazladı anne
Özlemin ağır geldi tutuldu dilim
Anne
Yaprağın üstüne çiğ düşer gibi
Hergün gözümden gönlüme yaş damlıyor
Bak anne gözlerim değil yüreğim ağlıyor
Sen olsaydın
Otururdun yanıma
Bir de saŕılırdın boynuma
Ağlama annem sen ağlama derdin
O yumuşacık mis kokulu ellerinle yanağımı silerdin
Anne
Hani torunların var ya
Aslı ve Emre
Nereye gidersen gelmek isterdiler seninle
Bir görsen biri aslan gibi delikanlı
Biri ceylan gibi nazlı
Evlendiler çocukları var biliyor musun
Artık onlarda anne baba oldular
Hele bir de Zehra'm var
Sen onu görmedin anne
Bugün girdi yirmi bir yaşına
Bakmaya kıyamazsın gözüne kaşına
Bir bilsen nasıl da benziyor sana
Anne
Hani derdin ya şimdi beni anlamazsınız
Yüreğimdeki sızıyı sırtımdaki yükü taşıyamazsınız
Ne zaman ki anne baba olursunuz
İşte o zaman beni anlamanın huzurunu bulursunuz
Şimdi öyle iyi anlıyorum ki seni
Bir uçtan bir uca dolaşsam da evreni
Hiç kimse dolduramaz yerini
Annem
Canım çok yanıyor
Sen gittin gideli yüreğimdeki yaram hiç iyileşmedi hep kanıyor
Başım her dara düştüğünde
Yüreğim alabora olurken fırtınadan
Bana kucak açan en güvenli liman
Senin kollarında duyduğum güven
Kimse sevmese de ben biliyordum ki
Beni her zaman biri vardı şartsız çıkarsız seven
benim annemdi
O da bırakıp gitti
Annem
Ne gündüz hayalimde varsın
Ne de gece rüyama uğrarsın
Yoksa
Bana dargın mısın sen anne
Başım bugün yine çok ağrıyor
Rüyamda da olsa bir sefer öpsen
Kokunu nefesini ellerini
Ama
Ama ben seni çok özledim
Annem!