DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Cengiz Hortoğlu
Cengiz Hortoğlu
Giriş Tarihi : 05-04-2024 20:25

Çok Yoğunum Sevgilim

Aslında çok güzel zamanlarda yaşamışız be sevgilim. Dersler biter bitmez, Beyazıt’tan Yenikapı’ya yürürdük ya… Sahildeki çay bahçelerinde arkadaşlarla buluşurduk ya… Çay ve simit…

Sadeliğin içinde mutluluktu bizim hayatımız...

Yürümeye, sohbet etmeye, kendimizi dinlemeye hep zamanımız vardı ya….

Artık her şey değişti.

Hani ameliyat olmuştum da sen bütün arkadaşlarımızı da alıp hastaneye gelmiştin ya…

Hastane bahçesini doldurmuştunuz ya...

Birbirimize sarıldığımızda ikimiz de gözyaşlarımızı tutamamıştık ya…

Taburcu oluncaya kadar her gün sabahtan akşama kadar yanımda kalırdın ya…

Sevgilim insan bunu unutur mu?

Bir arkadaşımı hastanede ziyarete gitmiştim, bırak ziyaretçiyi, refakatçısının dahi olmadığını görünce çok şaşırmıştım. Kimse yoktu.

“Eşim” dedi; “Çok yoğun çalışıyor.”

“Ailende başka kimse yok mu?” diye sorduğumda aynı cevabı aldım.

“Herkes çok yoğun…”

Şimdi her şey değişti sevgilim. Kimsenin zamanı yok artık.. “Nasılsın?” diye soruyorum. “Çok yoğunum.” diye yanıtlıyor.

O gün fark ettim ki ben de zaman zaman “Çok yoğunum” diyorum. Ben de zamanın ruhuna uydum herhalde…

Ama hepimizin elinde telefon… Sosyal medya… İnternet… Oyunlar… Bunlar için zamanı var. Ama bir dostunu aramaya zamanı yok. Çünkü çok yoğun. Teknoloji çok gelişti ama biz daha mı mutluyuz?

Bazıları için aşkların anlamı da değişmiş. Bugün âşık olup ertesi gün aşkı bitenleri görüyorum be sevgilim…

Söylesem inanmayacaksın, bazı evlerde artık yemekler de dışardan getirtiliyor.

“Neden?” diye sorsam yanıtı belli… Çok yoğun… İnternette sörf yapacak. Sosyal medyayı gezecek. Oyun oynayacak. Yemekle kim uğraşacak!

Dün sabah spor yaparken yorulunca parkta bir banka oturdum. Az sonra elinde bastonuyla yaş almış bir hanımefendi geldi. “Oturabilir miyim?” diye sordu.

“Elbette.” dedim.

Aslında başka boş bank da vardı. Belki de konuşacak bir dost arıyordu. Uzun uzun anlatmaya başladı;“Çocuklarım çok yoğun olduğu için beni çok sık görmeye gelemiyorlar. Torunlarımı çok özlüyorum.” dedi.

Gözleri doldu; “Eşimi kaybettikten sonra daha da yalnızlaştım. Çocuklar da gelemeyince geriye hatıralar kalıyor.”

Sevgilim artık bir araya gelmek bir yana birçok insanın telefonla arayacak zamanı da yok… İletişim kolaylaştı ama görüşmeler azaldı. Evler daha konforlu ama misafirler azaldı.

Bir arkadaşım o gün; “İyi ki mesajlaşma var, eskiden telefon görüşmeleriyle çok zaman kaybediyordum.” dedi.

Ben de; “Neden böyle düşünüyorsun?” diye sorduğumda yanıtı neydi biliyor musun?; “Çok yoğunum, işler zor yetişiyor.”

İşte böyle sevgilim.

Bayramlaşmak için erkenden kalkar o kadar uzak da olsa toplu taşımalarla dostlarımızı ziyarete giderdik ya… Şimdi artık mesajlar çoğunlukla toplu olarak geliyor.  Yani bir tuşa basıyor yüzlerce arkadaşının bayramını kutluyor. “Neden?” diye sorsan “Çok yoğunum” der.

Sevgilim sen bir yıldız gibi kayıp gitmiştin ya gökyüzünde…

Çok şey değişti ama ben halen eski günlerdeyim. İyi ki zihnime kazınmış hatıralar var. Güzel yaşamışız biz… Öğrenciliği de aşkı da dostluğu da…

Sevgilim, çok arkadaşım şimdiki zaman değil de asla gelemeyen bir gelecek zaman peşinde… Bunun bir illüzyon olduğunu söylediğimde bazı dostlarım “Ama geleceğimizi garantiye almayalım mı?” diyorlar.
Bir gün o an geldiğinde ve her şey bittiğinde ne çok şey kaçırdıklarını anlayacak zamanları olmayacak. Yirmiden fazla dairesi olan bir arkadaşım ömrünün son günlerinde bir aydınlanma yaşamıştı ama artık çok geçti; “Çok yoğundum, daha çoğuna sahip olmak için ömrümü harcadım. Eşime, çocuklarıma, dostlarıma ve kendime ayıracak zamanım yoktu. Sanki sınırsız bir ömre sahipmişim gibi yapacaklarımı hep daha sonraya bıraktım. Ama bir de baktım ki, ömür bitmiş, sayılı günlerim kalmış.” demişti.

Sevgilim; “Hayatını bana özetle” dersen; “Kalabalıklar içerisinde yalnızım.” diyebilirim.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA