DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Haluk Özdil
Haluk Özdil
Giriş Tarihi : 15-08-2022 02:41

Çöplükten Çıkan Bir Yaşam

Yıl 1960, yer Brezilya’nın San Paulo kenti. Binlerce teneke evin yer aldığı, suçlularla dolu,  bataklığa benzeyen gecekondu mahallesinde,  pislik içinde yaşayan üç çocuklu bir kadın. Ailesine bakmak, daha doğrusu karınlarını doyurmak için çöpten ekmek ve yemek artıkları toplamak zorunda. Yaşı otuz bile değil, ama yaşadıkları o kadar ağır ki, artık kaldıracak gücü yok… 

Genç yaşına rağmen tükenmiş ve yaşamanın bir anlamı kalmamıştır Maria için. Beş yıl önce başlayıp, her gün düzenli olarak tuttuğu yırtık ve sararmış sayfalardan oluşan günlüğünü, yemeklerini topladığı çöplüğün içine savurur. Sonra da arkasına bakmadan, her türlü pisliğin yer aldığı mahallesine doğru yürür…  

Brezilya’da yaşayan  Carolina Maria De Jesus’un gerçek yaşam öyküsünden söz ediyorum. Çöplüğe atılmış bu yırtık ve sararmış defterin, kitap haline dönüşüp, dünyada fırtınalar yaratacağını bilemezdi ki Maria…  Çöpten çıkan bir yaşam; Favela… Bugün kitabın içeriğini değil, bulunuş öyküsünü anlatmak istiyorum.

Türkçe karşılığı “Çöplük,” olan bu kitabın bulunuş öyküsüyle, içinde anlatılanlar arasında çok da fazla bir fark yok.  Aslında kitap bile denemez, bir çeşit içinden geldiği gibi özensizce yazılan günlük… 

Brezilya’nın teneke kaplı gecekondularıyla ünlü  San Paulo kentinde,  çöp toplayarak geçimini sağlamaya çalışan, sadece okuma, yazma bilen bir kadın.  Üç çocuğunun babalarının bile kim olduğunu  bilmeyen, itilip, kakılan, uyuşturucu yuvası olan  kentin güvenlikten uzak arka sokaklarında saldırıya uğrayan bu kadının can yakan öyküsü. Sabah gün ağarırken tek amacı, o gün çocuklarının karnını doyurmak olan Maria, bir öğün kuru ekmekle idare etmenin nasıl bir şey olduğunu anlattığı o eski deftere, son olarak şu satırları yazmıştı:

“Dünyada , yaşamaktan daha zor olan bir şey yok.” 
Sonra da bütün yaşamının geçtiği çöplüğe savurmuştu, sararmış sayfalarla dolu defteri.

Aslında bu kadının yaşamı orada, çöplükte  bitmiş gibi görününse de, bitmeyecek tam tersine yeni baştan ve rüya gibi başlayacaktı…

Maria anlarını yazdığı defteri, San Paulo’nun zengin mahallerinden birinin  sokağındaki çöp tenekesine atmış,  belki de yaşamına son vereceği pisliklerle dolu olan mahallesine doğru yola çıkmıştı…

Fakat yaşamının bu şekilde, çöplerin içinde sona ereceğini düşünen kadının yazgısı, ağlarını başka türlü örüyordu. Yanlışlıkla sigara paketini aynı çöp kutusuna atan bir gazetecinin, sigarasını ararken bu günlüğe gözünün takılması, kirlenmiş olmasına rağmen eline alıp okuması tek kelimeyle açıklanabilirdi; ilahi adalet…

Ezilmiş, aşağılanmış, saldırıya uğradığında, derdini anlatmak için gittiği karakolda bile polis memurlarının iğrenerek baktıkları Maria’nın dünyanın tanıdığı bir kitabın yazarı olacağını kim bilebilirdi ki? Ama oldu… 
Carolina Maria de Jesus’u bulmak o kadar kolay olmamıştı gazeteci için.

Teneke evlerle dolu olan bu suç mahallesinde sahipsiz bir kadını bulmak, samanlıkta iğne aramaya benziyordu. Defalarca gittiği halde kadının izine rastlamamıştı. Ama, bu kitabın yayınlanması için o kadının yüzüne ihtiyaç vardı.

Hollywood filmlerinde gördüğümüz cinsten, çöpten alıp kendi adınıza yayınlayacağınız bir kitap değildi.  İçinde anlatılanlar, yenilir yutulur cinsten olmadığı gibi, yazarını ağır biçimde hırpalayacak anılarla doluydu.

Belki de, insan hayatının fazla değerli olmadığı Brezilya’da;  bir gazetecinin ısrarla Maria’yı aramasının altında yatan neden buydu. Yazgının geri dönülmez akışının aracısı olan gazeteci, şans eseri girdiği bir kasap dükkanında, Maria hakkında bilgi sahibi olmuş ve sonunda amacına ulaşmıştı. 

Çok ses getirdi kitap, önce Brezilya, sonra da Amerika’da çok satanlar listesine girdi. Artık önlenemez yükselişi başlamıştı Maria’nın. Ünü bütün dünyaya yayılmış, kitap yazmayı bilmeden  dünya çapında ünlü olan tek kişi olarak edebiyat tarihine damgasını vurmuştu.

Peki yaşadığı onca acıyı unutturacak mıydı kazandığı para?

Hayır, ama en azından çocukları kendisi gibi olmayacak, arka sokaklarda saldırıya uğramayacak,  insan onuruna  yakışan bir ortamda büyüyeceklerdi.

Zaten tek kitabı da buydu Maria’nın; kendisinin ve ailesinin yaşamını değiştirmeye yetmişti. Hala dünyanın dört bir yanında satılıyor ve telif hakları ödenmeye devam ediyor Jesus ailesine.

NELER SÖYLENDİ?
@
Gürkan Baykal 11 ay önce
Satırların gücü ve acı doğru zamanda gün yüzüne çıkınca muhteşem bir sanat eserine dönüşüyor... tebrikler
Haluk Özdil

Haluk Özdil

DİĞER YAZILARI Şarkısını Söylüyordu Deniz
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA