ŞİİR
Giriş Tarihi : 28-04-2024 20:51   Güncelleme : 29-04-2024 02:44

Yalnızlığı Seçtim / Sami Çelik

Sami Çelik -YALNIZLIĞI SEÇTİM

Yalnızlığı Seçtim / Sami Çelik

YALNIZLIĞI SEÇTİM

Ben yalnızlığı seçtim.
Yıllar geçti belki ama 
Artık ben, yalnızlığı seçtim.
Bugüne kadar hep coşkulu 
Heyecanlı ve herkese yetişmeye çalıştım.
Elinden tutup insanlık ettim her zordakine...
Kendi zorluğumu düşünmedim bile.
Kendimden vazgeçtim,
İnsanım dedim...
İnsan insana el vermeli dedim,
Düşene yoldaş olmalı zannettim, görev bildim.
Zaruret dedim.
Yanıldığımı çok zaman sonra anladım.

Herkesi dost, kardeş bildim, omuz vereyim dedim zordakine...
Her kim olursa tökezlediğini gördüğümde,
Bir köşede yalnız kimsesiz kaldığında,
Sessizce ağladığını hissettiğimde,
Kendim düşsem de, doğruldum düştüğüm yerden.
Koşayım o sese doğru yetişeyim o kimsesize diye,
Doğruldum...
Diz çöktüğüm anda kendim için değil düşen için ayağa kalktım.
Koştum ona kol kanat gereyim diye...
Elinden tutup kaldırayım ayağa
Umut olayım ümit olayım diye
Ses olayım, dost olayım diye.
Kendi halime bakmadım bile. 
Sadece koştum.
Mart kedisi gibi çatılarda ümidini kaybedene dahi...
Hep koştum
Hep koştum.
Dizlerimde derman kalmasa da... 
Yüreğim perperişan, yorgun, çaresiz ve acıyla dolu olsa da ...
Her sese kulak verdim kendimce.
Her düşmüşe dal olmak istedim...
El olmak, çare bulmak, derdine ortak olmak. 
Cebimdekini, elimdekini, kapımdaki arabamın tekini verdim.
Hiç düşünmedim bile.
Doğrusu bu zannettim...
İnsanlık budur dedim.
Yanılmışım.

Şimdi vazgeçtim her şeyden.
Kaçar oldum adı insan olan kendimden bile.
İnsana insanlık yapayım derken kendi insanlığımı unuttum artık.
İnsana insanlık suç zannetmeye başladım sayelerinde.
İnsana değil...
Ota, böceğe, ite, köpeğe
Adı hayvan olan her ne varsa onları sever oldum.
Kapımdaki it bile daha sadık ekmek verene.

Kaçar oldum dili olan, iki ayağı, iki gözü, iki kulağı...
Ve aklllı olduğunu sanan aptallardan.
Akılsızları daha çok sever oldum
Akıllı olduğunu zanneden hainlerden, onursuzlardan, şerefsizlerden...
Daha az zararsızlar, diye.

Hep ben miyim bunca zaman sonra 
İnsanlardan kaçmak isteyen... 
Ve sadece ben miyim 
İnsanı insan görüp kahpeliklere maruz kalan.
Sadece ben miyim her gördüğüne yüreğini açıp... 
Yol gösterip düştüğü yerden kaldırmaya çabalayan.
Ben miyim sadece dünyada kimin elinden tutup kaldırdıysam 
Arkamı döner dönmez enseme tokatı yiyen.

Ne diyeyim
Koptum.
Her şeyden, herkesten kaçar oldum ama
Alnım ak ve başım dik her zaman. 
Olmadı bir Allah kuluna bilerek bir hatam...
Kaçtım ama hırsız olduğumdan değil,
Onurunu menfaati için satanlardan olmadan kaçtım.
Bilirim ki asıl kaçması gerekenler bu türler ama...
Haysiyet ve şeref olmadığı için onlarda...
"Adamım" diye onlar gezer insanların arasında.
Varsın onlar gezsin alınlarında hırsız damgasıyla...
Yüzüne başka söylenir belki ama...
Arkalarında bu damgayla giderler öteki tarafa.

Ben pes ettim.
Kendimi üzdüm, ezdim, yordum ve yıprattım. 
Değmeyecek insan sandıklarım için.
Şimdi artık her şeyden, herkesten koptum.
Kendimi kendime affettirmek için,
Kendimi kendime adadım bundan sonra.
Hiçler için kendime verdiğim zararların telafisi yok belki...
Yine de kendimi kendime affettirmeye adadım bundan sonrasını. 
Geç de olsa anladım...
Değmeyenler ve hiç hükmündekiler için kendini ezmek,
Kendine ihanetlerin en büyüğüymüş,
Ve hatta ahmaklıktan öteymiş.
Geç de olsa anladım.

Benim Allah’a hesabım var sadece, onun emaneti kendime ettiğim acımasızlıklar, düşüncesizlikler için...
Bir de bana ettiklerinin hesabını bana verecek olanlar var.
Rabb, "git kulumdan af dile" dediği gün.
O gün...
O büyük gün.
Yalanın, hilenin, düzenbazlığın ve ikiyüzlülüğün olmayacağı o gün...
O gün yarın ama o gün büyük gün.
Herkesin ettiğinin hesabını vereceği gün.

Ben artık yalnızlığı seçtim.
Ve ben artık ...
Kapımdaki otu, böceği ve solucanı 
Kediyi, köpeği daha bir sevdim.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi