DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Hilmi Yavuz
Hilmi Yavuz
Giriş Tarihi : 12-04-2024 19:18

Çeviri Şiirler Kaynakçası: Hangi Şiir Kimin? 

Çeviri, özellikle de şiir çevirisinin ne kertede zor bir uğraş olduğunu bilirim;- ben de şiir çevirisi yaptım çünkü. Sadece Pablo Neruda’dan yaptığım çeviriler değil, ama başka şairlerden yaptığım çeviriler de, ‘Çeviri Şiirler’ adıyla, Cem Yayınları tarafından yayımlanmıştı.

Birkaç istisnası dışında (mesela Sabahattin Eyuboğlu ve Suut Kemal Yetkin dışında), benim bildiğim kadarıyla çevirmenlerin tümü şairlerdir. Hemen aklıma gelenleri sıralayayım: Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Vasfi Mahir Kocatürk, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat,  Necati Cumalı, Sabahattin Kudret Aksal, Can Yücel, Talat Sait Halman, Cevat Çapan, Sait Maden, Özdemir İnce, Erdoğan Alkan, Eray Canberk, Ahmet Necdet, Ataol Behramoğlu… Bu şairlerin, dilimize gerçekten, neredeyse Türkçe gibi söylenmiş, benzersiz güzellikte şiirler çevirdiklerini de biliyoruz.. Orhan Veli’nin, Aragon’dan çevirdiği ‘Elsa’nın Gözleri’ çevirisi böyledir örneğin, Melih Cevdet’in Edgar Allan Poe’dan yaptığı ‘Annabel Lee’ çevirisi de… Daha başkaları da var elbet!

Ama elimizde bir ‘çeviri şiirler kaynakçası’ yok! Şiir çevirisi ne kertede zor bir uğraşsa, böylesi bir kaynakça düzenlemek, bir o kadar hatta belki daha zor. Böyle bir kaynakça düzenlense bile, bunun çabucak eskiyebileceğini, her yıl ya da en geç iki yılda bir, güncelleştirilmesi gerektiğini de biliyorum elbet. Ama gene de belirli periyodlar için bu yapılabilir: Mesela, 1928-1978 döneminde yapılmış şiir çevirileri kaynakçası, gibi…

Daha önce de yazdım: Bir çeviri şiir kaynakçasının olmayışı, karşılaştırmalı şiir çevirilerinin yapılabilmesine imkân vermiyor. Ama sorun, sadece bu değil! Çevirmen de, çevirmekte olduğu şiirin, daha önce çevrilip çevrilmediğini, çevrildiyse kaç kez çevrildiğini bilebilmek imkânına sahip olamıyor. Bir örnek vereyim: Rilke’nin ‘Sancakdar’ını Almanca’dan dilimize çeviren Oruç Aruoba’ya, bu şiirin daha önce, hem de 1940’lı yıllarda çevrildiğini söylediğimde çok şaşırdığını hatırlıyorum. ‘Sancakdar’ın kendisinden çok önce, Sabahattin Ali tarafından çevrildiğini, bu çevirinin ‘Tercüme Dergisi’nin 9. sayısında yayımlandığını söylediğimde daha da çok şaşırdı idi. Üstelik, Oruç’unki Türkçe’de ikinci ‘Sancakdar’  çevirisi de değildi: Vural Ülkü’nün de bir ‘Sancakdar’ çevirisi vardı;- o da, ‘Tercüme Dergisi’nin 83. sayısında yayımlanmıştı…

Bir ‘çeviri şiirler kaynakçası’nın olmayısı, yapılan derlemelerde de ciddi eksikliklere yol açabiliyor. Mesela, Asım Bezirci’nin hazırladığı Orhan Veli’nin ‘Çeviri Şiirleri’nin ikinci basımı (Birinci basımdaki adı ‘Bütün Çeviri Şiirleri’ idi; ikinci basımda ,adından ‘bütün’ sözcüğü çıkartıldı) eksiktir: Birinci basım, ‘fazlalıklar’la doluydu: Asım Bezirci, Orhan Veli’nin sanarak Yahya Kemal’in çevirilerini de, Orhan Veli’nin sanarak kitaba almıştı. İkinci basımda da eksiklikler devam etti: Orhan Veli’nin, Mehmet Ali Sel imzasıyla Mevlana’dan yaptığı çeviriler (-ki bu çeviriler ‘İnsan’ dergisi’nde Mayıs 1941’de yayımlanmıştır) Bezirci’nin kitabının ikinci basımında da yoktu.

Sırası gelmişken bir de düzeltme yapayım: Orhan Veli’nin ‘Bütün Şiir Çevirileri’nde (1.basım, Can Yayınları, 1982), Asım Bezirci’nin Ömer Hayyam’a aitmiş gibi gösterdiği 7. rübai, Hayyam’ın değildir. Fethi Naci, ‘Eleştiri Günlüğü’nde  (Özgür Yayınlar, 1986, s.155) Yahya Kemal’in ‘Rübailer ve Hayyam’ın Rübailerini Türkçe Söyleyiş’ adlı kitabından yola çıkarak bu rübainin Hayyam’a ait olmadığını, haklı olarak, belirtir. Ancak Fethi Naci’nin de yanıldığı, bu rübainin Yahya Kemal’in sanmış olmasıdır. Oysa Yahya Kemal’in kitabında, sözkonusu rübai, ‘Lâedri’den’ başlığıyla yayımlanmıştır. Yahya Kemal, anlaşılan, bu rübainin kime ait olduğunun bilinmediğini düşünmüş olmalı.

Hemen belirteyim: Asım Bezirci’nin Ömer Hayyam’a, Fethi Naci’nin Yahya Kemal’e, Yahya Kemal’in de ‘Laedri’ye atfettiği bu rübai, Mevlana’ya aittir. Nitekim, ‘Biz aşka tapanlarız müselman başka’ dizesiyle başlayan bu rübai, M. Nuri Gençosman’ın ‘Mevlana’nın Rübaileri’nde (306. rübai), Asaf Hâlet Çelebi’nin  ‘Mevlânâ’nın Rübaileri’nde (s.117) ve A.Kadir’in ‘Bugünün Diliyle Mevlânâ’sında (s.103) yer almaktadır.

Bir çeviri şiirler kaynakçası olsaydı, bütün bunlar olmazdı herhalde…

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA