DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Turan Demirci
Turan Demirci
Giriş Tarihi : 13-04-2024 19:48

Cins...

Kız kardeşimde misafirlikteyiz, beslediği iki tane cins kedisi var; balkonun açık kapısının önünde yere uzanmış kendilerini bahar güneşine bırakmışlar, gelini bir ara; “Pist” diye kedilere sesleniyor, sonra duruyor.

- Bunlara pist demek de bir garip oluyor
- Neden?
- Hani cinsler ya, o yüzden

Dünya üzerinde gerek insanlar, gerek hayvanlar, gerekse bitkiler ve madenler üzerinden bir dağılım var ve bu türlerin her birinin iyiden (ki bu iyi benim nitelemem değildir çünkü ben üç köpek büyüttüm ve bunların üçü de genel tabirle sokak köpeğiydi) kötüye doğru çeşitlilik gösteren türleri var. Dikkatimi çekmiştir sokakta bir köpeğe hoşt diye bağıran birisi evde beslenen bir köpek için bu seslenişi kullanmaz. Çünkü, evde beslenen köpeklerin bir isimleri vardır ve insanlar tarafından kazandırılmış da bir kimliği vardır. Bu kardeşimin kedileri için de geçerli. İki kedinin de isimleri ve kendilerine ait ve aile tarafından kabul görmüş davranış kalıpları var. Yiyeceklerinden içeceklerine evin çeşitli kesimlerinin benimsenmiş bölümlerinde yatma ve dinlenme davranışlarına kadar adeta aile bireyi gibi hareket ediyorlar. Dolayısıyla da, bir sokak kedisi gibi “pist” diye hitap edilme evresini geçmişler.

Benim kafamı kurcalayan ise, o evreyi “geçmeleri” mi yoksa “geçirilmiş” olmaları mı?

Bir kedi veya köpek kendi asaletinin farkında mıdır sorusunun bence bir karşılığı yok. Altın madeni ile bakır madeninin kendilerine verilmiş değerlerin farkında olmadıkları gibi siyahi ırktan bir insan ile beyaz veya sarı ırktan bir insanın kendi iç dünyasından baktığında bir birlerine karşı bir farklılıkları olmadığı gibi.

Mesela, hiç beyaz çocuk görmemiş siyahi bir çocuğun mukayese imkanı olmadığı için kendini diğer ırk karşısında farklı veya seviye olarak aşağıda görmesi için hiçbir neden yoktur. Nedenler, mukayese ve bu mukayeseye önceden yüklenmiş anlamlar üzerinden gelişmeye başlar. Beyaz çocuğu, beyaz olmanın avantajlarıyla donatan insan aslında siyah çocuğa bir yer belirler tıpkı altın karşısında bakıra bir yer belirleyen insan gibi. Fakat günümüzde tersine işleyen bir süreç var normalde az olanın değerli olmasından yola çıkarsak altın evet değerlidir ama siyahi ırk beyaz ırka göre daha azdır öyle ise siyahi ırkın değerli olması gerekmez mi?

Gerekmez desek bile, hayat bize bunu dayatıyor. Bir zamanlar köle diye satılan, aşağılanan ikinci sınıf insan muamelesi gören siyah ırk, bugün fiziki ve akli gücünden dolayı spor, sanat ve hayat içindeki başarısı nedeniyle kitleler tarafından ayakta alkışlanıyor. Aslında burada belirleyici olan nesnelerin tabiat içindeki dağılımı değil, insanın bu dağılım içinde hiyerarşik bir yapı kurup bunun üzerinde kendine bir yer edinme çabası. Bu, bazen öyle yıkıcı bir hal alıyor ki kendine yer belirlerken kendinden olanı bile yok sayabiliyor.

İşte bu yer belirleme çabası kendine yakın olanlara da bir yer belirliyor ve bunun üzerinden yine kendi ırkına karşı kendisi için bir statü kazandırıyor. Bu gün sokak köpekleri üzerinden yürütülen tartışma aslında insanın ehlileştiremediği ve görsel olarak başkasına sunup nemalanamadığı bir türün varlığını kabullenmemek üzerinden yürüyor. Çünkü sokak köpekleri işlenmemiş, parlatılmamış, belli hareketler belletilmemiş ve henüz başkalarına sunulup bunun üzerinden de şahsın varlığına başkalarının bakışından olumlu katkılar sağlayacak duruma gelmemişlerdir.

Kabul edelim ,tabiat kimi varlıkları insan gözünde daha çekici bir hale getiriyor. İnsanın estetik anlayışına denk düşen bu çekicilik de, o cisme aranılan özellikler katıyor. Bu, belki kendini bulma yolunda savrulan insan için önemli olabilir ama günümüz dünyası insanı fikri faaliyetlerinden dolayı o kadar ileri taşıdı ki aklın yaratıcılık kabiliyeti dünyadaki hemen her şeyi gölgede bırakıyor. İşte bu akıl bir zamanlar insanlığın ayrıştırdığı, ötekileştirdiği kimi varlıkları şimdi öne çıkarıp değerini verirken, kimi akıl ise hala onu kendi varlığının bir göstergesi olarak görmeye devam ediyor.

Sokak kedisine veya köpeğine reva görülen kimi nitelemelerin ev kedisi veya ev köpeğine reva görülmemesi ise yine insanın sahiplenme ve sahiplendikleri üzerinden kendine bir yer edinme veya sahiplendiklerine de bir yer edindirme çabasından başka bir şey değil. Bu kediler köpekler için böyle de, insanlar için farklı mı? Kedi isimlerinde “Tekir” den “Leydi” ye uzanan yol ne ise, insan isimlerinde “Kezban” dan “Açılay” a uzanan yol aynı.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA