DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Turan Demirci
Turan Demirci
Giriş Tarihi : 19-06-2022 15:12

Güç...

Ayasofya Kilisesi’ni yaptıran kral, büyük kubbenin altına kadar koştuktan sonra şöyle bağırmıştı:
-Seni geçtim Süleyman!

Yarıştığı şey, Kudüs’teki, o zamana kadar dünyada yapılmış en büyük kubbeye sahip olan Süleyman Mabedi’ydi.

Mimar Sinan, Selimiye Cami ile bu rekoru egale ediyordu ama zaman hiç durmadan ilerliyor ve Dubai’deki bir alışveriş merkezinin kubbesi bu sefer Mimar Sinan’ın rekorunu egale ediyordu.
Mabetlerin yarışı yerini sermayenin yarışına bırakmıştı.

Şahsen ben dünyada yapılmış hiçbir şeyde uzaylı parmağı aramam. Dünya üzerinde ne yapılmışsa insan eliyle yapılmıştır ama insan eliyle mi insan zoruyla mı burası tartışılabilir.

Genç bir şair, bir arkadaşını ziyarete gider, arkadaşı bilimsel deneyler yapılan bir laboratuvarda çalışmaktadır. Etrafta bir sürü kafes, kafeslerin içinde de deney hayvanları vardır. Arkadaşı, şairi yemeğe götürebileceğini söyler. Şair kabul eder fakat çıkarlarken arkadaşına hissettirmeden deney için bekletilen farelerden birinin kafesinin kapağını hafifçe aralar. Geri döndüklerinde şair gördüğü karşısında şaşkındır. Fare, kafesin dışına çıkmış ama kaçmayıp olduğu yerde titremektedir. Şair buradan yola çıkarak bir yazı yazar ve yazının sonunda da şöyle der:
“İşte bu özgürlük korkusuydu.”   

Halkın paralarını, birbirleriyle yarışmak için kullanan güce tapıcılara rağmen özgürlüğü göze alamayanların alın terlerinin yıkadığı mabetler, lahitler ve dünyada bu kadar toprak varken hiç de öyle heybetli ve yüksek olmasına gerek olmayan binalar, yine özgürlüğü göze alamayanların kanları üzerinde yükseldi. İnsanlık, krallıkları yıktı, diktatörlükleri yıktı. Sonra cumhuriyetleri, belki yarın demokrasileri,  ta ki bir gün her insanın kendi krallığını kurabileceği yere kadar, yıkmaya devam edecek ama bunu yapanlar günlük tayınından olmamak için kafesini terk edemeyenler olmayacak.

Romalı bilge İmparator Marcus Aurelius kendisine “Sen Tanrısın” diyenlere şöyle diyordu:
“Siz benim ne kadar tanrı olduğumu, lazımlığımı döken uşağıma sorun.”

Güce tapanların arasından çıkan reddiyeciler ile gücüne tapınılanlar arasından çıkan reddiyeciler de olmasa insanlık kendisi için kurgulanmış oyunları çözmekte  ne zaman başarıya ulaşırdı bilinmez. Ama sanıyorum ateşi çalan Prometheus , o ateşi kendinden sonra gelen kimi insanların yüreklerine bulaştırmış olacak ki o gün bu gündür o yiğit insanlar, halkların uyutulduğu salıncağın asıldığı ipin uçlarını halklara ulaştırmaya çalışıyor.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA