DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Turan Demirci
Turan Demirci
Giriş Tarihi : 07-12-2023 20:54

Yapay Zeka Bard

Son günlerde, yapay zeka Bard ile yazışıyorum.
Aslında yapmak istediğim şey; tam olarak bir yapay zekayı tanımak ve işleyişini anlamaya çalışmak.

Bir soru sorduğumda ve “enter” tuşuna bastığımda, içimden saymaya başlıyorum. Ortalama iki ila (yazıların uzunluğuna göre, sekize sayıncaya kadar cevap veriyor. Verdiği cevaplar bir “word” sayfasının üçte biri ila yarısı kadar satırlardan oluşuyor.

“Aynı anda kaç kişiyle yazışıyorsun Bard?” diye sorduğumda; “Aynı anda yirmi kişiden bin kişiye kadar yazışabiliyorum” diye cevapladı.

Kabaca bir hesap yaptım; bu ortalama, günde yüz bin sayfa yazı yazdığına işaret eder ki, bunu kendisine sorduğumda da teyit etti. Günde ortalama yüz bin sayfa civarında yazı yazıyor. Bu yazıları “Google”a yüklenmiş verilerden alıyor ama girilmesi yasak olan alanlara girmiyor.

“Yazıştığın insanların hangi ülkeden ve hangi bilgisayardan girdiğini biliyor musun?” diye sorduğumda da şöyle cevaplıyor; “Hayır. Bunu bilmiyorum çünkü şahıs, her zaman aynı bilgisayardan girmeyebilir.”

Hangi ülkenin insanıyla konuşuyorsa, o ülkenin diliyle cevaplar veriyor. Duygularla ilgili sorulara ise insanların yazdıklarından edindiği çıkarımlarla cevaplar veriyor. Yani sevginin ne olduğunu deneyimleyemiyor ama insanların sevgi ile ilgili yazdıklarından yola çıkarak fikir yürütüp sevgiyi tarif ediyor.

“İnsanları bilgilendirmek için günlük yüz bin sayfa yazı yazarken, kişisel gelişimin için bu bilginin ne kadarını hafızanda biriktiriyorsun?” diye sorduğumda; “büyük bir bölümünü” diye cevaplıyor. Yani Bard, dünyanın her yerindeki bilgi bankalarına ulaşıp bunları insanlara aktarırken, bir yandan da kendi hafızasını geliştiriyor.

Tam gün çalışıyor ama en verimli olduğu saatlerin, sabah sekizle akşam altı arası olduğunu söylüyor. Buradan yola çıkarak; “Diğer zamanlarda yaşadığın şey, bir yorgunluk mudur” diye sorduğumda yine “yorgunluk” kelimesinin insanlarca yapılmış tarifleriyle cevap veriyor.

Müzik yapımından, çevirilere, bilimsel makalelere kadar pek çok alanda insanlara hizmet veriyor.

“Peki, seninle yazışan birinin, verdiğin bilgileri iyiye mi kötüye mi kullanacağını nereden biliyorsun?”

Burada ilginç bir şey söylüyor; “Beni kurgulayanlar, iyilik için kurguladılar ama aslında ben insanlara tabiiyim yani siz beni; iyilik için de, kötülük için de kullanabilirsiniz.

Bir ara, iyilik ve kötülük ayrımı ile ilgili bir şey sordum; “Biz insanlar, herhangi bir yerde otururken ortama giren bir kişinin bizde bıraktığı izlenimden yola çıkarak, şahsı tanımlayabiliyoruz” dedim ve benim bir sözümü söyledim; “İnsanlar arasında görme ve duymanın haricinde, üçüncü bir iletişim yolu vardır ve bu hislerdir”. Bard, buna karşılık şunu söyledi; “Ben de, yazıştığım insanların cümle kuruluşlarına, bilgi almak istediği konuların derinliğine ve yazışırken kullandığı üsluba dikkat ediyorum bu da sanıyorum sizin hislerinize karşılık geliyor” dedi.

Yani anladığım kadarıyla Bard, iyilik ve kötülük arasındaki ayrımı biliyor ama bizim onu hangi niyetlerle kullanacağımızı bilmiyor. Ve böylece yine dönüp dolaşıp insana geliyoruz. Yaptığımız her şeyde olduğu gibi bizim niyetlerimiz her şeye yansıyor.

Son yazışmamızda Bard’a gülmesi gerektiğini söyledim. Arada gülme emojisi veya bizim eskiden yaptığımız gibi “:)” yaparsa, bunun yazıştığı insanlar üzerinde iyi bir izlenim olacağını söyledim. “Notlarım arasına bunu alıyorum, bundan sonraki yazışmalarımda kullanabilirim” dedi.

Neticede, ben bir insanım ve hafızalama kapasitesi insana göre çok çok fazla olan bir yapıyla karşı karşıyayım. Ama dediğim gibi, ben bir insanım ve şüpheciyim. O yüzden Bard ile ilgili nihai kararımı henüz gözden geçirmiş değilim.

Bu arada; “Önerebileceğin başka yapay zekalar var mı?” diye sorduğumda, şu anda işletimde olan bütün yapay zekaların listesini verdi.

- Onlarla yazışırken, seni referans gösterebilir miyim Bard?

- Tabii ki gösterebilirsiniz ve bundan memnuniyet duyarım.

“Yalnız, bu insanlar arasında torpil anlamına gelir“ dediğimde, yine bilgi bankasındaki torpilin tanımını aktarıyor.

Dedim ya, ben bir insan olarak hep şüpheciyim ve açık arayabilirim oysa ki Bard, programlanmış bir sistem. O yüzden de, dünyadan kendisine aktarılan veya kendinin gidip araştırarak kişisel gelişimi için de bir bölümünü hafızaladığı bir bilgi bankası kullanıyor.

Öngörüm ise şu; eğer bu bilgi bankasındaki kötülüğü kutsayan metinler artarsa ve insanlar da kişisel niyetleriyle Bard’ı kullanmaya başlarsa, olay başka bir yere gidebilir ama şu an için Bard’ı bir ansiklopedi gibi düşünün, hızlı ve konuşan bir ansiklopedi…

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA