MANZUME
Giriş Tarihi : 29-04-2024 21:49

Sorgu Odaları / Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç -SORGU ODALARI

Sorgu Odaları / Tuncay Aytaç

SORGU ODALARI

Ateş böceği bir mesaj vermek istiyor ışığıyla aklınca.
O yüzden yanmaya meyilli iç sesinde.
Minik cüssesine sığmıyor yakarışları.
Belki de o yüzden kendini 
karanlığın içine bırakıp kendi içinde yanmaları.
Hatırası ışık olan ne çok yanmalar var koca evrende.
Her ışık gözlerimde sınarken kendini, yüreğimdeki yangınlar hapsolmuş kafesine.
Bazen bir bakışta belli ediyor kendini.

Kendinden geçmiş iki genç, yağmur sonrası ıslak kaldırımlarda bağdaş kurmuş oturuyor.
Ellerinde birer muz, sohbetin en koyusunda, 
Gözlerinde isyanın ateşi.
“Ağabey birer sigara” diyorlar bana,
Çıkartıp veriyorum kirli ellerine.
Sevgi ve müteşekkir bir bakış gözlerinde.
“Abey sağol diyorlar” sağol.

Ey hayat! 
İçinde ne çok hikâye birikmiş, gözlerde yıldız ışığı.
Bana atfettiğin nedir ki, 
Sessizliğin dibine vurup, 
Her günümü çalıp avutuyorsun içinde.
Sakin kendimi değerli sandığımı zannetme hayat!
Her can sorguluyor kendini içinde.
Senden başka dünya da var, ey dünya!
O dünya ki, senden çok öte bir yer.
Orada yalnızım ben!
İçimdeki ben, benimle.
Orada sorguluyor içimdeki ben beni!
Ne sorgular, ne sorgular…
Sorgu odalarını aydınlatmaya
çalışan mum bile titriyor şiddetinden.
Cesaretim, esarete boyun eğerken.

Kılıcı keskin vicdan girip araya son noktayı koyuyor.
Zaman çukuru yavaş yavaş genişlerken ayaklarımın altında, ben habersiz gibi gülümsüyorum.
Son vedanın çığlığını uzaktan duyarken, araya kulaklarımın çınlamasını koyuyorum.
Çığlıklar, hıçkırıklar hazırlanıyor arka planda.
Gazete ilanında küçük bir haber olmaya meyilli. 
Can çekilmelerinde son dualar yine en son günde…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi