ŞİİRCE / DİPSİZ SOKAKTA
Ak sakallı dedenin emanetlerini
bilinmeze kilitleyip,
Göz çukurlarına hapsedilmiş
çocuk bakışlarına aldırmadan,
Pembe kağıtlara yazılmış
yırtık tabanlı hikayelerini okuyordu.
Şöminenin pervasızca dans eden ateşi
yansımasında
Bir kadeh şarap ardında kalan
zoraki gözyaşları
Sayfalara dökülmüş kelimeleri boğarken
Satın alınmış mabedin dört duvarında
Devşirme mutluluk resimleri
gölge oyunları sahneliyordu.
Oysa
Düşler sokağının kirli saçlarına dökülen
tadımlık yağmurlar,
Baba sevdası,
Ana kucağı,
Ve dahi
Okul yolu oluyordu da
Hasret kokuyordu
mermer döşeli verandanın
dikenli telle ayrıldığı dipsiz sokakta.
Bakır kaplar kalaylansın, hey.
Boşa akmasın deriden sızan ter.
Kuşluk vakti omuzda çapa,
Alkış tutalım emeğin şafağına.
Girilemeyen aralara zoraki sıkıştırımış
Güleç yüzlü tekerlemeyle gelen
Aşk yüklü bedenlerde
Kırmızı şarabın buruk tadına inat
Ak çiçekli yabanıl gayret.
Haydi,
Gün yüzünü gösterdi .
Güneş şevkatle yak tenleri.
Hem gardiyanı,
Hem de isterik mahkumu olduğu mabedinin
Kırılmıyor satılık kilitleri.
Duvarlarında,
Gölge oyununlarının son perdesi.
Çocuklar okula başladı.