DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Ümmügülsüm Hasyıldırım
Ümmügülsüm Hasyıldırım
Giriş Tarihi : 06-12-2022 21:49

Kanat Takmış

Sevdanın içinde sevdaya yol almak, hayal içerisinde hayal kurmak gibiydi. Gecenin bağrına uzanan başımın, uykuya direnmesi heyecandan olmalıydı. 

Yıldızların gece karanlığında el uzattığı ışıkları, belli ki tünelin ucundaki ışığı gösteriyordu. Koşmak, koşmak o ışığa ulaşmak isteyen ruhum, zamana kafa tutuyordu. Ben de emaneten samimi, içten bir gülücük fırlattım yıldızlara. 

Gönlüm, bulutlara asılı kalan gülücüklerimin yağmur olup yağmasını diledi. Yıldızlara tebessüm ne güzel yakışıyordu. 

Gecenin en karanlık anına, göz kırptı Güneş. Kıpkızıl kollarını, usulca dünyanın omuzlarına atıverdi. İlk önce dağların başını okşadı. Şefkatiyle ısıttı. Sonra evreni, ağır ve emin adımlarla kuşattı. Kuşatılan olmak ne güzel. Buz tutmuş ağaçların, güneşin sımsıcak kucaklamasıyla yüzünde güller açtı. Gerilen çehresi yumuşacık oldu. Yapraklar dansa durdu.

Yol uzun, yolcu sabırsızdı. Sabahı iple çeken gönlüm huzursuzdu. Yola yolcu gerekti, yolcuya umut. Vakit çıkma vakti. Zaman soyut.

Çaysız olmazdı. Arkadaşları simit, poğaça ve peynir sepetteki yerini alınca yola revan vaktiydi. Yüreğim kanat takmış, benden önce düşmüştü yollara. Akan yollar mıydı, bedenimde ruhum mu muamma. 

Tünelin sonundaki ışıkta çaktı şimşekler. İzni irade de vuku buldu hayaller. Zaman atide tutuklu. Yollar zamana kilitli. Süzülen ben miyim, rüyalarım mı? 

Saatler dakikaları, dakikalar saniyeleri kovalayadursun, zaman seli aktı gün boyu. Dağ, tepe, vadi hayallerimin önünde eğildi. 

Lastik misali uzasa da yollar, ufukta göründü koca şehir İstanbul. Dört bir koldan açmış kollarını, yolcusunu beklemekte. Bir kırmızı halı eksik. Derken gözüme yolun sağındaki 'Tuzla' tabelası takılıyor. Baktım yüreğim ağzımda. Yutkunuyorum. 

Akan yollar seriliyordu önümde. Rüzgâr, burnuma evlat kokusunu getiriyordu. Hasretim çarpanlara katlanıyor, özlemim kırk bir parçaya bölünüyordu.  Gün nöbeti aya devrediyor, yine gizemli geceler, suni ışıkların altında eriyordu. 

Koca şehir ışıl ışıl uçsuz bucaksız. Sanki yıldızlar küme küme düşmüş üzerine. Yetmiş iki buçuk millet birbirine karışmış, bağrına milyonları sığdırmıştı. Milyonların arasında bir nokta olmak nasıl bir duygu? 

Adım adım tabelalar, evlat kokusu püskürtüyor. Telefonum hedefiniz sağda sinyalini verince, kalp atışı tavan yapıyor. Yüreğim, şimşeklerin toprakla buluşmasını andırıyor. 

Büyük güne bir gece kadar yakınım. Donan zaman geceye kelepçe mi takmış ne sabah olmuyor. Her yarım saatte bir saate bakmak ta zamanı getirmiyor. 

Gülümseyen güneş sabahın habercisi. Işıklarını salıncak yapan gönlüm tüy gibi. Olmazsa olmaz çaylar, usulca saklandı termosuna.  Tuzla yolcusunu bekliyor olmalı. Bekletmek olmaz şimdi. Yollar el sallayınca, yolcu yola revan oldu 

Havada kitap kokusu var.  Hücrelerime kadar işlemiş. Vuslata ramak kala, elim ayağım dolaşıyor. Omzuna başımı koyduğum dağ gibi ardımda. Her an desteğini esirgemiyor. Bakışında huzur bulmuşken, derin derin nefes aliyorum.

Menzil fuar alanına çıkiyor. Tedirgin, heyecanlı, ilk imza gününe, ilk adımımı atıyorum. Meraklı gözlerim çevreyi kolaçan ederken, sakinleşmeye çalışıyorum. Adımlarım, bismillah diyerek Truva Yayınları standına ilk adımını atıyor. 

NELER SÖYLENDİ?
@
Davut Hasyıldırım 1 yıl önce
Rüzgar evlat kokusu getiriyor hep tüylerim diken diken oldu yüreğine sağlık anne
Aysun Eliş 1 yıl önce
Ah şu Fuar heyecani... Çok güzel bir deneyim degil mi? Rüzgar evlat kokusu getiriyor hep... Benim için çok çarpıcı bir cumleydi.
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA