DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Hilmi Yavuz
Hilmi Yavuz
Giriş Tarihi : 22-06-2022 18:03

Haziran! Ayların En Zalimi!

Eliot, ‘Nisan, ayların en zalimi mi demişti, galiba, Nisan’ı Haziran’la değiştirmek gerek.   Haziran’da o kadar çok yitiğimiz var ki!

Nuri İyem’i, Recep Bilginer’i, bu sevgili ölülerimi anarken, Uğur Cankoçak’ın, hemen arkasından da Feridun Metin Aksın’ın ölüm haberlerini almak! Nuri abi ile Recep abi, benden önceki kuşağın insanlarıydı;- oysa Uğur da, Feridun da benim kuşağımdandılar. 1955 yılının o gürültülü Hukuk Fakültesi kantini’nde, büyük yuvarlak masanın çevresinde, bir yandan Musa’nın getirdiği çayları içer ve harıl harıl ‘A’ dergisinin  hazırlıklarını yaparken, hemen yanıbaşımda oturan Uğur Cankoçak’ın yüzünü nasıl unutabilirim? ‘A’nın ilk sayısında bir yazısı yoksa bir öyküsü  mü vardı? Uğur’u, ‘eleştirmen’ olarak öneçıkarmak istiyor olabilir miydik? Adnan (Özyalçıner), Onat (Kutlar), Yüksel (Yaşar), Demir (Özlü) ve Erdal (Öz), ‘A’nın hikayecileriydi; Kemal (Özer) ve ben de şairleri… Ama Onat’ın ve Erdal’ın şiirden, benim ve Kemal’inde hikayeden bütün bütüne koptuğumuz söylenemezdi. İyi de bizim kuşağın eleştirmeni kim olacaktı? Doğan’ın (Hızlan) ve Konur’un (Ertop)  katılmasıyla, ‘A’nın  kadrosu tamamlanmış oluyordu.

Bende ‘A’ dergisi koleksiyonu, ne yazık ki, yok! Uğur Cankoçak’ın daha sonraki sayılarda yazıları var mıydı, anımsamıyorum şimdi. 1960’dan sonra edebiyattan büyük ölçüde koptuğunu biliyorum sadece. Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurulmuştu ve Uğur, Mehmet Ali Aybar’ın yanında, onun, Cenan Bıçakçı ve Ayata Beğensel’le birlikte, en yakınındaydı.  Uğur, TİP’in geçirdiği bütün dönüşümler ve kopmalarda, Aybar’la birlikte  olmuştur;- son olarak SDP’de de!

Uğur bir ara yayıncılık da yaptı: BDS Yayınları, eğer belleğim beni yanıltmıyorsa, onun yayınevidir. 1988 yılında BDS’nin yayımladığı ilk kitap ,Mehmet Ali Aybar’ın TİP (Türkiye İşçi Partisi )Tarihi’nin 1. cildidir.

Feridun Metin de A dergisi dolayısıyla tanıdığımız bir arkadaşımızdı. Kalın ve dikenli kaşları dolayısıyla, hangimizdi, anımsamıyorum, Feridun’a ‘Kaş’ adını takmışızdır: ‘Kaş Feridun’,  bizim Feridun Metin Aksın’ın herkesce bilinen adı oldu. Uzun yıllar Paris’te idi; döndüğünde, zaman zaman ‘Arif’in Yeri’nde, ya da ‘The Marmara’da buluşurduk.  Bir ara ‘Dünya’ gazetesinde de çalıştı ve bir gün,  teknesini İstanbul’dan Ege kıyılarına çektiği ve orada, teknesinde yaşamaya başladığı duyuldu. Ölümünden önce, ona ilişkin olarak aldığım en son haber ,budur.

Uğur’u ve Feridun’u uğurladığımızın hemen ertesinde bu defa da Salim ‘Amca’nın, Salim Şengil’in ölüm haberi geldi. Salim Amca’yı bizim edebiyatçılar kuşağı, Ankara’da yayımladığı, önce ‘Seçilmiş Hikayeler’, sonra da ‘Dost’ dergileriyle tanımıştır. !950’li yılların genç şair ve hikayecileri nezdinde fevkalade itibarlı edebiyat dergilerinden biriydi ‘Seçilmiş Hikayeler Dergisi;-Hüsamettin Bozok’un ‘Yeditepe’si, Vedat Günyol’un ‘Yeni Ufuklar’ı gibi… Şiir ya da hikayeleri bu dergilerde yayımlanma bahtiyarlığına erişenlere gıbtayla bakılırdı! Hiç unutmuyorum: 1955 ya da 1956 olmalı, ‘Seçilmiş Hikayeler Dergisi’ne ‘Çimen Sakallı Adam’ adlı bir hikayemi göndermiş ve umutla yayımlanmasını beklemiştim. Salim ‘Amca’, o yıllarda, şiir ya da hikaye gönderen genç ve tanınmamış şair ve yazarlara, Dergi’de ‘Açık  Mektup’la cevap verirdi.   Ben umutla ve heyecanla bekleyedurayım, cevap geldi: ‘Çimen Sakallı Adam’ı yayımlamayacaklardı!

Benim Salim ‘Amca’yla asıl yakınlaşmam, 1971’de Ankara’da, Silahlı Kuvvetler Dil Okulu’nda, yedeksubay olarak askerlik yaparken olmuştur. Nezim  (Nezihe Meriç) -ki,  eşiydi- ve Salim Amca’yla, dost evlerinde sık sık birlikte olmuşuzdur. Nezim’le Amca, İstanbul’a taşındıktan sonra, ara sıra Amca’nın Tünel’deki yazıhanesine uğramayı adet edinmiştim;-  dergiciliği bırakıp, minyatür ya da hat sanatına ilişkin kitaplar ya da levhalar basmaya başlamıştı ;-daha çok Prof.Metin And’la işbirliği yaparak…

Aziz Mahmüd Hüdayi Efendi’nin o güzelim beytini değiştirip söylemenin tam sırası şimdi: ‘Dostlar gelip geçmedeler/Kuşlar gibi uçmadalar…’[2005]

 

 

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA