Kamuoyu araştırmalarının, ankete cevap veren deneklerin ideolojik konumlarını ne kertede doğru temsil ediyor? Anket sonuçları, verili durumun sahih bir özeti midir? Görelim:
Anthony Giddens, Dil’in Dünya’yı betimleme aracı olarak değil, bir praksis ya da ‘eylemin öteki yüzü’ olarak okunması gerektiğini bildirir. Bir örnekle anlatmaya çalışayım: Diyelim ki, belirli bir kesim insanların iktisadî akılla ne kertede ilişkisi olduğunu öğrenmek için bir anket düzenlediniz ve deneklere şu soruyu sordunuz: ‘mahallenizde iki manav var. İkisi de aynı elmayı, farklı fiyatlarla satıyorlar;- biri ötekinden daha ucuz! Hangisini alırsınız?’ Cevaplarda iktisadî aklın belirleyici olduğu görülecek ve deneklerin tümü, ‘elbette ucuz olanı!’ diyeceklerdir.
Oysa, deyiş yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlar sözkonusudur. Anket sorusuna ‘elbette ucuz olanı alırım!’ diyen deneğin, elmayı pahalıya satan manavdan alışveriş ettiğini görmek, bizi şaşırtmamalıdır. Kendisine, ‘niçin ucuz olanı satın almadın?’ sorusunu yönelttiğinizde, şu türden cevaplar almanız mümkündür: ‘Pahalı satan manavdan aldım, çünkü o, Cuma’ya gidiyor!’; ya da ‘evet, biliyorum, daha pahalı satıyor, ama o benim hemşehrim!’ vs, vs… İdeoloji, Dilin Giddens’in deyişiyle ‘eylemin öteki yüzü’ ya da bir ‘praksis olarak Dil’ olduğu bu türden söylemlerde ortaya çıkıyor
Sadece iktisadî aklın değil, formel mantığın da, evdeki hesap olarak çarşıya uymadığı durumlar sözkonusu olabiliyor. ‘Alafrangalığın Tarihi’ adlı kitabımdaki ‘Rasyonalite, Mantık ve Gündelik Hayat’ başlıklı makalemde de yazmıştım;-tekrarda yarar var:
Jack Goody, 1995 yılında yayımlanan 'The East in the West' ('Batı'daki Doğu') adlı kitabında, ünlü Rus psikologu A. R. Luria'nın Rus köylüleri arasında yaptığı bir alan araştırmasından söz eder. Bu araştırmada A. R. Luria, o yıllarda Sovyet yönetimince örgütlenmiş kollektif çiftliklerin kapsamına henüz alınmamış olan topraklarda çalışan Orta Asyalı köylülerle, 'kollektifleştirilmiş' köylüler arasında, Aristoteles mantığına ilişkin farklı yaklaşımların altını çizmektedir. Luria, bu mantığın temelini oluşturan bir Tasım'ı ( kıyas; syllogism'),
Bütün A'lar B'dir
Bu, bir A'dır
Öyleyse bu A da B'dir,
tasımını ele alır ve her iki grupa, bu tasım'ı içeren bir soru sorar.
Soru şudur: ‘Sibirya'da bir şehirde yaşayan bütün ayılar beyaz ayılardır. Diyelim ki, bir komşunuz bu şehre gitti ve orada bir ayı gördü. Sizce bu ayının rengi nedir?’
Kollektifleştirilmemiş topraklarda çalışan Rus köylüsünün, bu soruya 'hangi renkte olduğunu ben ne bileyim? Sözünü ettiğiniz o kente hiç gitmedim ki!..' yanıtını verdiğini bildiriyor A. R. Luria ve köylünün sözlerine şöyle devam ettiğini aktarıyor: 'Profesör Luria, bu soruyu bana değil, o kente giden komşuma sormalıydınız!...' Kollektif çiftliklerde çalışan köylüyse, bu soruya, tastamam formel mantığa uygun çıkarsama kurallarına göre cevap vermiştir: 'Elbette beyazdır. Çünkü o kentteki bütün ayıların beyaz olduğunu söylediniz de ondan!..,’
Prof. Luria’nın anketine verilen , 'Profesör Luria, bu soruyu bana değil, komşuma sormalıydınız!' cevabı, Dil’in bir praksis olarak kavranmasını örnekliyor; bir praksis ya da eylemin öteki yüzü olarak Dil, ideolojinin (iktisadî veya formel) mantıkta değil, empirik verilerde temellendiğini gösteriyor. Bir defa da alıntılayayım: Giddens, ‘ideolojinin en ilginç ve en incelikli biçimlerinin, gündelik hayat pratiklerinde’ gömülü olduğu kanısındadır. Anlam, anket sorularına verilen cevaplardan değil, dilin gündelik yapıp etmelerdeki kullanımından çıkarsandığı takdirde, ideolojiye gönderme yapar. Dolayısıyla cevaplar, deneğin ideolojisini doğru olarak temsil etmede yeterli olamaz… (2012)
Musa Aşkın
Gerçek Derinlik İçimizde
Gevher Aktaş Demirkaya
Ben Yemen Türküsü’nü Söylerken Ata Ağlardı
Yusuf Sarıkaya
Bizim Kuşak /4
Mine Çağlıyan
Özgürlük
Sedat İlhan
Sami Çelik Bey’e
Ümmügülsüm Hasyıldırım
Bir Mum Işığına Tutsak
Suna Türkmen Güngör
Ruhun Terazisi
Ümit Polat
Hakan Bahçeci’nin Öykü Yoculuğu
Dilek Tuna Memişoğlu
Sudan Ağlıyor
Ebru Bozcuk
Yaşam Gustoluğu
Mehmet Şahan
Hasene ve Hasenat
Serhan Poyraz
Goriot Baba / Honore de Balzac
Ayşe Parlar Gürkan
Duyguların Matematiği
Hilmi Yavuz
Okuma Takıntısı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Sevgi Yönetimi
Haluk Özdil
Nazilerin Gizli Silahı Lili Marleen
Ahmet Furkan Demir
Çağımızın Hastalığı: Gösteriş
Hüseyin Uyar
İstanbul Senfonisi
Nevin Bahtişen
Hayata Dair
Ayfer Güney
Dur
Deniz İmre
Anlam Arayışının Sessiz Çığlığı
Hamiyet Su Kopartan
Meşguliyet
Sami Çelik
Ey Zımni
Turan Demirci
Yapılmayacaklar Listesi
Muhammet Çavdar
Bir Uyku Bin Ölüm
Reyhan Mete
Ey Ruh! Geldiysen Üç Kez Tıkla
Esedullah Oğuz
İçimiz Dışımız Suriye
Hakan Cucunel
Türk Edebiyatı ve Türkçe Edebiyat
Cengiz Hortoğlu
Mutlu Olmak mı Nasıl Yani?
Ufuk Batum
Yediği Ayazı Unutmamak
Şükrü Doruk
Alma Ağacı
Uzman Klinik Psikolog, Dr. Ezgi Yaz
Hayat Gökyüzüdür, Bakış Açımız da Teleskop
Demet Mannaş Kervan
Sözde Hayvanseverin Eseri: Sokak Köpeği
Tamer Şahin
Dünyalı Barış Manço
Kadir Çelik
Affet Bizi Güzelhisar