DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Hilmi Yavuz
Hilmi Yavuz
Giriş Tarihi : 17-05-2023 16:31

Anketler ve İdeoloji

Kamuoyu araştırmalarının, ankete cevap veren deneklerin ideolojik konumlarını ne kertede doğru temsil ediyor? Anket sonuçları, verili durumun sahih bir özeti midir? Görelim:

Anthony Giddens, Dil’in Dünya’yı betimleme aracı olarak değil, bir praksis  ya da ‘eylemin öteki yüzü’ olarak okunması gerektiğini bildirir. Bir örnekle anlatmaya çalışayım: Diyelim ki, belirli bir kesim insanların iktisadî akılla ne kertede ilişkisi olduğunu öğrenmek için bir anket düzenlediniz ve deneklere şu soruyu sordunuz: ‘mahallenizde iki manav var. İkisi de aynı elmayı, farklı fiyatlarla satıyorlar;- biri ötekinden daha ucuz! Hangisini alırsınız?’  Cevaplarda iktisadî aklın belirleyici olduğu görülecek ve deneklerin tümü, ‘elbette ucuz olanı!’ diyeceklerdir. 

Oysa, deyiş yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığı durumlar sözkonusudur. Anket sorusuna ‘elbette ucuz olanı alırım!’ diyen deneğin, elmayı pahalıya satan manavdan alışveriş ettiğini görmek, bizi şaşırtmamalıdır. Kendisine, ‘niçin  ucuz olanı satın almadın?’ sorusunu yönelttiğinizde, şu türden cevaplar almanız mümkündür: ‘Pahalı satan manavdan aldım, çünkü o,  Cuma’ya gidiyor!’; ya da  ‘evet, biliyorum, daha pahalı satıyor, ama o benim hemşehrim!’ vs, vs… İdeoloji, Dilin Giddens’in deyişiyle ‘eylemin öteki yüzü’ ya da bir ‘praksis olarak Dil’ olduğu bu türden söylemlerde ortaya çıkıyor

Sadece iktisadî aklın değil, formel mantığın da, evdeki hesap olarak çarşıya uymadığı durumlar sözkonusu olabiliyor. ‘Alafrangalığın Tarihi’ adlı kitabımdaki ‘Rasyonalite, Mantık ve Gündelik Hayat’ başlıklı makalemde de yazmıştım;-tekrarda yarar var:

Jack Goody, 1995 yılında yayımlanan 'The East in the West' ('Batı'daki Doğu') adlı kitabında, ünlü Rus psikologu A. R. Luria'nın Rus köylüleri arasında yaptığı bir alan araştırmasından söz eder. Bu araştırmada A. R. Luria, o yıllarda Sovyet yönetimince örgütlenmiş kollektif çiftliklerin kapsamına henüz alınmamış olan topraklarda çalışan Orta Asyalı köylülerle, 'kollektifleştirilmiş' köylüler arasında, Aristoteles mantığına ilişkin farklı yaklaşımların altını çizmektedir. Luria, bu mantığın temelini oluşturan bir Tasım'ı ( kıyas; syllogism'),

Bütün A'lar B'dir 
Bu, bir A'dır
Öyleyse bu A da B'dir,

tasımını ele alır ve her iki grupa, bu tasım'ı içeren bir soru sorar.

Soru şudur: ‘Sibirya'da bir şehirde yaşayan bütün ayılar beyaz ayılardır. Diyelim ki, bir komşunuz bu şehre gitti ve orada bir ayı gördü. Sizce bu ayının rengi nedir?’

Kollektifleştirilmemiş topraklarda çalışan Rus köylüsünün, bu soruya 'hangi renkte olduğunu ben ne bileyim? Sözünü ettiğiniz o kente hiç gitmedim ki!..' yanıtını verdiğini bildiriyor A. R. Luria ve köylünün sözlerine şöyle devam ettiğini aktarıyor: 'Profesör Luria, bu soruyu bana değil, o kente giden komşuma sormalıydınız!...' Kollektif çiftliklerde çalışan köylüyse, bu soruya, tastamam formel mantığa uygun çıkarsama kurallarına göre cevap vermiştir: 'Elbette beyazdır. Çünkü o kentteki bütün ayıların beyaz olduğunu söylediniz de ondan!..,’  

Prof. Luria’nın anketine verilen , 'Profesör Luria, bu soruyu bana değil, komşuma sormalıydınız!' cevabı, Dil’in bir praksis olarak kavranmasını örnekliyor; bir praksis ya da eylemin öteki yüzü olarak Dil, ideolojinin (iktisadî veya formel)  mantıkta değil, empirik verilerde temellendiğini gösteriyor. Bir defa da alıntılayayım: Giddens, ‘ideolojinin en ilginç ve en incelikli biçimlerinin, gündelik hayat pratiklerinde’ gömülü olduğu kanısındadır. Anlam, anket sorularına verilen cevaplardan değil, dilin gündelik yapıp etmelerdeki kullanımından çıkarsandığı takdirde, ideolojiye gönderme yapar. Dolayısıyla cevaplar, deneğin ideolojisini doğru olarak temsil etmede yeterli olamaz… (2012)

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA