DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Esedullah Oğuz
Esedullah Oğuz
Giriş Tarihi : 21-09-2022 05:58

Oğuzlar veya Türkmenler

Benim doğup büyüdüğüm topraklarda yani Türkistan’da soya-sopa veya etnik kökene çok önem verilir. Mesela bir Kazak özdeyişine göre, yedi göbek (kuşak/nesil) geçmişini bilmeyen tam Kazak sayılmaz. Öyleyse, gelin bugün soyumuzdan söz edelim.

Herkesin bildiği gibi Türkiye ve Ortadoğu’daki Türklerin soyu Oğuzlara veya Türkmenlere dayanır. Peki, Oğuzlar kimlerdir ve Türkmen adı nereden çıkmıştır?

Tüm tarihi kaynaklarda Türkmenlerin Oğuzlar’dan geldiği kaydedilmektedir. Buna göre, milattan önceki eski çağlarda Moğolistan’ın kuzeydoğu bölgelerinde birkaç Türk boyunun birleşmesiyle oluşan Oğuzlar sadece Türkmenlerin değil, aynı zamanda Azeriler, Türkiye Türkleri, Irak ve Suriye Türkmenleri ile birlikte Gagavuzların (Gök Oğuzların) da atalarıdır.

Oğuzlar milattan sonraki 6. yüzyılda Büyük Göktürk İmparatorluğunu kurmuşlardır. Türkmenlerin atası sayılan Oğuz Han, uçsuz bucaksız Oğuz imparatorluğunun yönetimini 6 oğlu arasında adil bir şekilde paylaştırmak için onları üçer kişiden oluşan iki kanada ayırmıştır. Bozoklar adıyla bilinen birinci kanat Yıldızhan, Ayhan ve Günhan, ikinci kanattaki Üçoklar ise Denizhan, Gökhan ve Dağhan isimli prenslerden oluşmaktadır. Tarihçilere göre, her Oğuz prensinin ailesinden dört boy türemiştir. Buna göre, Türkmenler 24 boydan oluşmaktadır.

24 boydan meydana gelen Oğuzlar veya Türkmenler aşiret yapılarını oluştururken eski Hunların askeri teşkilatını esas almıştır. Bilindiği gibi Hun orduları sağ ve sol olmak üzere iki ana kanada ayrılmıştır. Sonra bu iki kanat kendi aralarında üçer kola, bu üç kolun her biri dört küçük gruba bölünmüştür ki bunların toplamı 24’tür. Hunların ordu sistemindeki bu bölünme biçimi, 24 boydan oluşan Türkmenlerin aşiret yapısında açıkça görülmektedir. Günümüzde bile Türkmenlerin hayatında bu geleneğin izlerine rastlamak mümkündür. Mesela Türkmen halı sanatındaki 24 (Türkmencede göl) deseni 4’e bölüp 6 sıraya veya 24 deseni 12’ye bölüp 2 sıraya yerleştirerek dokuma geleneği, Hunların ve onların devamı olan Oğuzların askeri ve aşiret yapısından ileri gelmektedir.

Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kuzey İran ve Kuzey Afganistan’da yaşayan Türkmenlerin büyük bölümü, 24 Türkmen boyundan biri olan Salurlardan türemiştir. Bu bölgede yaşayan Teke, Yomut, Ersarı, Gökleng ve Alili  boyları, Salurların altboylarıdır. Zaten bu beş boy, modern Türkmenistan’ın bayrağında beş halı nakışı ile ifade edilmiştir. Elbette bölgede yaşayan başka Türkmen boyları da mevcuttur, ancak sayıca az olduklarından bu beş boy esas alınmıştır.

Beş Türkmen boyundan Tekeler Marı ve Ahal illerinde, Afgan kenti Herat’ta, Göklengler ve Yomutlar Hazar Denizi ve Etrek Irmağı kıyılarında, İran sınırında ve İran’ın Gürgen bölgesinde, Alililer Nebitdağ ve Mangışlak çevresinde yoğun olarak yaşamaktadır. 

Türkmen İsminin Kökeni

Türkmenler, Uygurlar, Kırgızlar ve Başkurtlar gibi en eski Türk halklarından biridir. Türkmenlerden ilk olarak 8. yüzyıla ait Çin kaynaklarında, yine aynı yüzyıla ait Tacikistan’da bulunan Sogd dökümanlarında söz edilmiştir.

Ortaçağ alimleri, Türkmen sözcüğünün anlamı konusunda çeşitli görüşler ve açıklamalar ileri sürmüşlerdir. 973-1048 yılları arasında yaşayan büyük Türk-İslam alimi Ebu Reyhan el-Biruni’ye göre, Müslümanlığı kabul eden ve diğer Türk boyları ile Araplar arasında çevirmenlik yapan Oğuz boyları Tercüman olarak adlandırılmıştır. Bu söz daha sonraları targuman ve turkuman olarak söylenmiş ve en nihayetinde bugünkü Türkmen şeklini almıştır. 11. yüzyılın büyük Türk alimi Kaşgarlı Mahmut ile 14. yüzyılda yaşamış tarihçi Reşidüddin ise Türk-Manend sözcüklerinin zamanla Türkmen şeklini aldığını iddia etmektedir. Persler, Kuzeydeki Orta Asya steplerinde yaşayan bazı Oğuz boylarını Türk’e benzer anlamına gelen Türk Manend olarak adlandırmışlardır ve bu söz zamanla bugünkü Türkmen şeklini almıştır.

Rus etnograf Blaramberg ise, Türkmen sözünün Farsçada ok ve yay anlamına gelen tir ve keman sözcüklerinden türediğini ileri sürmektedir. Buna göre, Persler Orta Asya steplerinde sürekli at üstünde dolaşan ve ok atan bazı Oğuz boylarını Tir-u Keman olarak adlandırmıştır. Bugün Türkmen şeklini alan bu söz hâlâ İran Farsçasında tir-u keman’ı andırır biçimde Turkuman olarak telaffuz edilmektedir.

Bazı tarihçiler ise Türkmen sözcüğünün Türk-İman kelimelerinden türediği görüşünü savunmaktadır. Buna göre, Müslümanlığı kabul eden Oğuz boyları Araplar tarafından    imanlı / iman getirmiş Türk anlamına gelen Türk-İman olarak adlandırılmıştır. Bu söz zamanla bugünkü Türkmen sözcüğüne evrilmiştir. 

Elbette, Türkmen etnik adının anlamı ve kaynağı konusunda daha bir sürü açıklama ve iddia mevcuttur. Hangi iddiaya inanacakları, okurların kendilerine kalmıştır.

Soy-sopdan bu bunca söz etmişken kendi soyağacımdan söz etmesem olmaz sanırım. Büyük Selçuklular döneminde Alparslan’ın sultan ilan edilmesinden sonra amcası Kavurt (veya Gavurd) Bey yeğenine karşı ayaklanır. Elbette savaşı kaybeden Kavurt Bey idam edilir. Kavurt Bey’e bağlı Türkmen aşireti sonradan ona atfen Kavurdi veya Türkmence söylenişle Gabırdı adıyla anılmaya başlanır. Farsça’daki –i eki aidiyet bildirir. Buna göre, birine Istanbuli dediğiniz zaman bu, Istanbullu anlamına gelir. Kavurd-i de Kavurt’a ait demektir. İşte benim aşiretim de Gabırdı’dır ki boy-aşiret sıralaması şöyledir: Salur-Ersarı-Uludepe-Gabırdı. Dolayısıyla ben bir Selçukluyum.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA