DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Esedullah Oğuz
Esedullah Oğuz
Giriş Tarihi : 05-10-2022 02:57

Uzman Olmak

ABD’de yaşayan eski bir Türk vatandaşı olduğunuzu düşünün,Üllkeniz birden dünyanın gündemine gelmiş ve herkes Türkiye’yi konuşmaya başlamış. Ekranlara çıkan Prof. Dr. veya Doç. Dr. unvanlı bir sürü Türkiye uzmanı Amerikalı, ülkeniz hakkında öylesine abuk sabuk şeyler söylüyor ki, onları dineldiğinizde sinirden adeta saçınızı başınızı yoluyorsunuz. Üstelik bu sözde uzmanların hiçbiri tek kelime Türkçe bilmiyor, Türk kültürüne ait hiçbir şeyden haberleri yok. 

Türkiye uzmanları bu insanlar sıradan bir Türk’ün bildiği şeyleri bile bilmiyor, Denizli’nin veya Urfa’nın nesi meşhur, Antep en çok ne ile anılır, diye sorsanız, hiçbirine doğru cevap alamazsınız. Onu geçin, İstanbul’da beş büyük semtin adını sayın, deseniz yine sayamazlar.

Ama sorsanız, hepsi Türkiye uzmanı. Peki, siz bir Türk olarak buna isyan etmez misiniz, sinirlenmez misiniz?

Son bir aydan beri ekranlarda bizim sözde Afganistan uzmanlarını dinlerken böyle bir duygu içerisindeyim.

Yanlışlarını düzelttiğim halde adamlar kabul etmiyor, aksine kendi sözlerinde ısrar ediyorlar. Hemen birkaç somut örnek vereyim; Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programında Hikmet Çetin, Taliban’ı ABD Ruslara karşı örgütledi ve destekledi, deyince ben itiraz ettim.

1989’de Afganistan’dan çekilen Sovyetler bildiğiniz gibi 1991’de de çöktü. Taliban ise ancak 1994’de cılız bir hareket olarak ortaya çıktı ve 1996’da Kabil’i ele geçirince adından söz ettirmeye başladı. Yani, Sovyetlerin zamanında Taliban yoktu, Taliban’ın zamanında da Sovyetler çoktan tarihe karışmıştı. Ben böyle deyince, Hikmet Çetin böyle bir söz sarf etmediğini, sarf ettiyse de yanlış anlaşıldığını söyleyerek sözlerinden çark etti.

Yine Hikmet Çetin, NATO'nun hatalarını saydıktan sonra NATO ve ABD, Afganistan’da sınıfta kalmıştır, deyince ben yine ayrık otu gibi çıkarak itiraz ettim.

Hikmet Çetin, 2004-2007 yılları arasında tam 3 yıl boyunca Afganistan’da NATO Genel Sekreter'inin temsilcisiydi, yani Kabil’deki en yüksek NATO yetkilisiydi.

Çetin’in zamanında NATO uçakları, Afgan köylerini 30-40 kez bombalayarak yüzlerce sivilin ölümüne yol açtı. Ama Çetin’den tek bir ses çıkmadı, bunu önlemek için hiçbir şey de yapmadı.

Ben de ona, Sayın Çetin, Afganistan’da tam 2.5-3 yıl boynca en yüksek NATO yetkilisiydiniz, neden hataları önlemediniz? Bu durumda NATO ile birlikte siz de sınıfta kalmış olmuyor musunuz, deyince sinirlendi ama ses çıkarmadı.

Yine aynı programda Prof. Dr. Mehmet İşcan, Afganlar birkaç aşiretten oluşuyor, onlarda vatanı kurtarmak ve bağımsızlık gibi düşünceler yok. Onları, Sovyetlere karşı örgütleyen, savaştıran ABD’dir, yoksa kendileri silaha sarılıp Ruslara karşı savaşmazdı, deyince ben yine itiraz ettim.

Afganların en büyük özelliği, bağımsızlıklarına son derece düşkün olmaları. Bu yüzdendir ki hiçbir süper güç orada tutunamamıştır. 1980’lerde Ruslar Afganlara komünist düzeni zorla kabul ettirmeye çalışınca, halk din ve namus elden gidiyor diye ayaklandı ve ayaklanmalar belli bir aşamaya geldikten sonra ABD bu fırsatı kendi lehine kullanmaya karar verdi. ABD silah verdi ve mücahitler de Sovyetlere karşı daha etkin bir şekilde savaşmaya başladı. “Diyelim sizin dediğiniz doğru, o zaman 150 yıl önce İngilizlere karşı Afganları hangi dış güç ayaklandırdı?”, diye sorunca Profesörümüz suspus oldu. 

Prof. Ahmet Kasım Han NTV’deki bir programda "Afganistan’da Alman askerleri, Taliban saldırılarından korunmak için omuzlarına Türk bayrakları takarak dolaşıyorlardı" , dedi.

Bu, kulağa son derece hoş gelebilir ve bir Türk olarak gururunuzu da okşayabilir. Ama bunun gerçeklerle uzaktan yakından alakası yoktur. Sarışın mavi gözlü, beyaz tenli Alman askerler omuzlarına Türk bayrağı taksa bile Afganlar, bunu anlamayacak kadar aptal mı?

Ayrıca Almanlar gibi gururlu bir millet böyle bir şey yapar mı? Ben bir Alman subayı olarak 3 sene Afganistan’ın her noktasında görev yaptım, hiçbir yerde böyle bir olaya rastlamadım. Ayrıca bir askerin, bir başka ülkenin bayrağını omuzuna yapıştırması yasak ve suç. Ama Türk medyası bu yalanı öylesine benimsedi ki, diğer sözde uzmanlar da bunu değişik şekillerde seslendirmeye başladılar. Ben, bunun kocaman bir yalan olduğunu söyledim ve varsa resim, belge, görüntü ortaya konmasını istedim ama kimse delil anlamında bir şey ortaya koyamadı. 

Profesör, Dr veya Doçent gibi caf caflı unvanlarınız bile olsa her konuda konuşmak zorunda mısınız? Ya da “bu konu, benim uzmanlık alanıma girmiyor, “ demek çok mu zor?"

Peki sen nesin, necisin diyorsanız söyleyeyim: Türkmenistan kökenliyim, Afganistan’da doğup büyüdüm ve delikanlılığa adım atarken de Türkiye’ye geldim. Sonra gazeteciliğe başlayınca da 30 yıl boyunca Afganistan ve Orta Asya konusunda yazıp çizmeye, belgeseller çekmeye başladım. Ayrıca son 30 yılda en az 200 kez bölgeye seyahat ettim ve bölgeyi deyim yerindeyse karış karış gezdim. Ve sadece her şeyini (dilini, kültürünü, tarihini) çok bildiğim bu bölge konusunda konuştum, görüş belirttim.

Anadilim Türkmence olduğu için buna yakın olan diğer tüm Türk dillerini (Özbekçe, Kazakça, Kırgızca, Uygurca), ayrıca Afganistan ve İran’da konuşulan dilleri (Farsça, Darice, Peştunca) biliyorum.

Şu anda dört dilde yazıp çiziyorum: Farsça, Türkçe, İngilizce ve Almanca. Diğer uzmanlardan farkım, sadece bildiğim ve uzman olduğum konuda yazıp çizmek ve görüş belirtmek. Bunun dışında ahım şahım bir tarafım yok.

20 yıldır yaşadığım Almanya’da öğrendiğim en önemli şey, yaptığım işin hakkını vermek. Almanlar ancak o zaman size bazı kapıları açıyorlar. Yoksa bir yabancı olarak bu ülkede yükselmek, kariyer yapmak imkansız.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA