DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Esedullah Oğuz
Esedullah Oğuz
Giriş Tarihi : 27-08-2022 05:42

İlber Ortaylı'nın Bilmedikleri

Türkiye’de herhalde İlber Ortaylı’yı tanımayan pek kimse yoktur. İlber Hoca, Osmanlı tarihi uzmanıdır ancak diğer pek çok uzman gibi her konuda görüş bildirmekten de geri durmaz. Türkiye’de İlber hoca gibi ünlü bir profesörün her söylediği genelde tartışmasız olarak doğru kabul edilir. 

Ülkemizde profesör, doktor veya doçent unvalı o kadar çok boş insan gördüm ki, artık her uzmanın söylediği sözü sorgular hale geldim. Velev ki bu uzman, İlber Hoca gibi son derece ünlü ve uzmanlığı su götürmez biri olsun. Ve bu sorgulamalar sırasında çoğu kez haklı çıktığımı gördüm. 

Konumuz olan İlber Ortaylı’ya gelirsek; kendisiyle henüz şahsen tanışma fırsatı bulamadım ama şu ana kadar yüzlerce tv konuşmasını ve onlarca konferansını dinlemiş ve izlemiş biri olarak edindiğim izlenim şu: İlber Ortaylı, Osmanlı tarihi konusunda uzmanlığı olan ama diğer pek çok konuda kulaktan dolma bilgiye sahip bir profesörümüz. Tatar Türkü olduğu için otomatik olarak Orta Asya ve Türk dünyası uzmanı da sayılıyor. Ayrıca Fars, Arap ve Ortadoğu tarihi uzmanı olarak da kabul ediliyor. 

Bense İlber Hoca’nın Osmanlı tarihi hariç diğer alanlardaki uzmanlığının tartışmalı olduğunu düşünenlerdenim. Zira birçok defa, onun Orta Asya veya Ortadoğu tarihi konusunda lise düzeyindeki bir İranlı, Arap veya Afganlı öğrencinin bilgisine bile sahip olmadığını veya birçok şeyi yanlış bildiğini fark ettim. 

Merak etmeyin bu kadar ağır iddialarda bulunduğuma göre, somut örnekler vermem gerektiğinin farkındayım, vereceğim de. 
İlber Hoca Fatih Altaylı’nın bir programında, Babür imparatorluğunun kurucusu Babür Şah’ın Hindistan’da vefat ettikten sonra Afganistan’ın Herat kentine nakledildiğini ve orada defnedildiğini söyledi ki bu da doğru değildir. Babür’ün mezarı, başkent Kabil’de Babür Bağı olarak bilinen parkın üst tarafındadır. Bir dağın eteklerinde kurulan park, bugün Kabillilerin en  önemli eğlence-piknik ve gezinti yerlerinden biridir. Babür’ün mezarı Kabil’de değil, Herat’tadır demek, Atatürk’ün mozelesi Ankara’da değil Istanbul’da demek kadar yanlış ve hatalıdır. 

Ortaylı aynı programda Timur ve Babür hanedanında konuşulan dilin Türkçe olduğunu söyledi ki bu, biraz tartışmalıdır. Bir Orta Asyalı olarak bana göre, Babür ve Timur hanedanlarının konuştuğu dil Çağatayca’dır. Çağatayca ise büyük bir Türk boyu olan Kıpçakların konuştuğu şive ile Moğulca’nın karışımından oluşan yeni bir dildir ve bu, Oğuz-Türkmen boylarının konuştuğu saf Türk dilinden tamamen farklı bir dildir. Bu, bana göre, Hollandalıların konuştuğu bugünkü Flamanca’yı Almanca olarak adlandırmak gibi bir şeydir. Flamanca ile Almanca geniş Germen kabilelerinin konuştuğu diller olmakla birlikte iki farklı dildir.

Cengiz Han’ın ölümünden 50-60 yıl sonra Orta Asya’daki Nayman, Kerey, Barlas, Kongrat, Çağatay, Lakay gibi Moğul aşiretleri Kıpçak boyları arasına karışarak Moğulca-Türkçe karışımı bir dil konuşmaya başladılar ve bu dil sonraları Çağatay Han’ın adıyla Çağatayca olarak anılmaya başlandı. 
Bildiğiniz gibi Batı uygarlığının iki temeli vardır, devlet olarak Roma’ya, kültür olarak da kadim Yunan’a dayanır. Yani bildiğimiz Eflatun ve Aristo gibi Yunan filozofları, Batı kültürünün temelini oluşturur.  Bugünkü Fransızlar, Almanlar, İngilizler ve Ruslar Yunan kültürü sayesinde uygarlıkla tanıştı, ondan önce  Batı halklarının çoğu bugün bildiğimiz isimle mevcut değildi,  olanlar da (Germenler, Angeller, Vikingler gibi) Roma imparatorluğu tarafından topyekun bir şekilde barbarlar olarak adlandırılıyorlardı. 

İşte İlber Hoca, Yunan kültürü Batılılar için neyse Fars kültürü de bizim için odur, diyerek bana göre çok büyük bir gafta bulundu. Bunun anlamı şu: biz ancak Farslar sayesinde kültürle tanıştık, ondan önce kendimize ait kültürümüz, uygarlığımız yoktu, demektir. Bu aynı zamanda, bizim İranlılarla tanışmamızdan çok önce geliştirdiğimiz Oğuz Kağan Destanı, Dede Korkut Destanı, Manas destanı gibi derin kültürel mirasımızı yok saymaktır. Bırakın destanları, biz çok eski zamanlardan beri kendine ait alfabesi olan bir halkız. Moğulistan’daki Göktürk yazıtları bunun en güzel kanıtıdır. 

Elbette Fars kültüründen çok şey aldık, dilimiz, edebiyatımız, şiirimiz, sanatımız gelişti, zenginleşti. Ama bu, onlardan önce hiçbir şeye sahip değildik, uygarlıkla İranlılar sayesinde tanıştık demek değildir. 

İlber Hoca birçok konuşmasında İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça gibi dillerin yanında Arapça, Farsça, Yunanca gibi dilleri bildiğini söylemişti. Televizyondan izlediğim bir konferansında İranlı bir kız Farsça olarak bir soru sormuştu. Ben de Farsça bilen biri olarak hocanın Farsçasını duymak için kulak kesilmiştim. Ama İlber Hoca soruyu anlamayınca kız sorusunu bu kez Türkçe sormuştu. Hoca da gençliğinde Farsç öğrendiğini ama sonradan unuttuğunu söyleyerek mazeretini bildirmişti. 

Öyle anlaşılıyor ki, İlber Hoca’nın özgeçmişinde bildiği yabancı lisanlar olarak sıraladığı dillerin bir kısmı öğrencilik yıllarında merak edip birkaç ay kursuna gidip birkaç kelime öğrendiği dillerdi. Bir keresinde hocanın İngilizce verdiği bir konferansa denk gelmiştim. Öylesine kulak tırmalayan bir telaffüzla konuşuyordu ki onu dinleyen Batılı profesörlerin çatık kaşlarından ve pür dikkat hallerinden İlber Hoca’yı anlamakta zorlandıklarını açıkça görmek mümkündü. 

Öğrencilerine ikide bir lisanın öğrenin, dünyayı gezin diye tavsiyede bulunan ve bu konuda kitaplar yazan bir profesörün, dünyanın en yaygın uluslararasi dilini bile akıcı bir şekilde konuşamaması, nasıl açıklanır, inanın bilmiyorum. 

Kuşkusuz, İlber Ortaylı kendi alanında uzmanlığı tartışma götürmez bir bilim adamımız. Benim itirazım veya iddiam, onun uzmanlık alanı dışındaki konularda bilgisinin son derece sığ ve yüzeysel olduğu yönünde. 

Ukrayna’ya bombalar yağarken, Afganistan’da insanlar açlıktan ölürken ve Suriyeliler Türkiye’nin sahillerinde güneşlenirken, İlber Hoca’nın tasası sana mı kaldı?, diyorsanız, siz de haklısınız. Ben sadece Truva ailesinin bir ferdi olarak, aile arası biraz dedikodu yapmak istedim.

NELER SÖYLENDİ?
@
Yağmur 1 yıl önce
Son derece katılıyorum oğuz bey. O kadar haklısınız ki. Herkes kendi uzmanlık alanında konuşmalı. Düşüncelerinizi yazmaya devam edin lütfen bizleri aydınlatın.
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA