ANI
Giriş Tarihi : 09-05-2024 15:33

Annelik Böyle Bir Şey İşte / Zerrin Bozkaya

Yazan: Zerrin Bozkaya -ANNELİK BÖYLE BİR ŞEY İŞTE

Annelik Böyle Bir Şey İşte / Zerrin Bozkaya

ANNELİK BÖYLE BİR ŞEY İŞTE

Çocuktum. Evimizin karşısında bir buğday değirmeni vardı. Değirmenin ortasında dikey duran kocaman siyah bir taş; taşın durduğu yer, yerden bir metre yükseklikte yine siyah taşlardan örülmüş üzeri düz bir platformdu. Kaynatılıp kurutulan buğdaylar, bu değirmende dövülerek kepeğinden ayrılır daha sonra çekilir bulgur yapılırdı. Değirmenin kapısı yoktu.

Değirmenci Mahmut Amca değirmene gelmediği zamanlar, biz çocukların oyun mekanı değirmendi. Bir gün saklambaç oynarken ben o siyah büyük değirmen taşının arkasına saklandım, çocuklar görüp bağırınca ebelenmemek için kaçarken ayağımdaki sandaletin teki arka tarafa düştü. Eğilip almak istedim sokağımızın sakin, munis,  sarı kedisi Mercan, pençelerini bana doğru uzatarak psikopat bir bakışla dişlerini göstererek tısladı, çok korktum. Duvarla platform arası en fazla otuz kırk santimlik bir araydı, gayet sıska ve çelimsiz olan ben, o araya inip ayakkabımı alabilecekken Mercan bana tıslayıp beni korkutuyor aşağı inmeme izin vermiyordu.

Oyun arkadaşlarım, teker teker şansını denedi; Mercan asla taviz vermiyor saldıracak bir pozisyonla bir kaplan gibi vücudunu geriyor, hiçbirimizi o tarafa geçirmiyordu.

Mecburen tek ayağım çıplak eve geldim, anneme söyledim.

“Sakın yaklaşmayın, kudurmuş olabilir.”dedi.

Mercan bizim sokağın kedisi olduğu için sokak sakinleri yemek artıklarını, bazen kasaptan et alırken Mercan için özel olarak istedikleri etin çözünü verirler, hepimiz kediyi  beslerdik. O da, çok uysal ve sakin bir kediydi.

Bir baktım, annem kedinin tasına sütle ekmek doğrayarak değirmene götürdü. Ben de peşinden gittim. Annem bana kızarak, geri çevirdi.

“Size değirmene girmeyin, kedi kudurmuş olabilir demedim mi? Sakın arkadaşların da girmesin çok tehlikeli“

Annem değirmende kaldığı sürece çocukça dualar ettim. Ayakkabımı istemiyordum artık, yeter ki kedi anneme zarar vermesin...

Annem  elinde sandaletimin teki gözleri dolu dolu  geldi. Çok duygulanmış, kedinin davranışından çok etkilenmişti…

“İşte, anne olmak böyle bir şey, Mercan gözlerden uzak bir yer olsun diye değirmenin arkasına gidip yavrulamış, yavrularına zarar vermesinler diye o sakin kedi, kaplana dönüşmüş, sizi korkutup uzaklaştırması ondan“ dedi.

Sonra da, sıkı sıkı tembih etti; “Bir kaç gün değirmende oynamayın, hayvanı huzursuz etmeyin“ diye...

O gün, değirmene hiçbirimiz girmedik, çok merak ediyorduk, yavruları görmek istiyorduk ama rahatsız etmemek için yaklaşmadık...

Bir sonraki gün, sessiz adımlarla değirmene girip yavaş yavaş arkaya sessizce yaklaştık.. O kadar sessizdik ki, nefesimizi bile tutmuştuk merak ediyor, yeni doğmuş kedi yavrularını o gün mutlaka görmek istiyorduk, ama maalesef Mercan da, yavrular da yoktu... Mercan yavrularını alıp gitmişti.

Yıllar sonra ben anne olunca, insanın yüreğinin sadece yavruları için çarptığını, kaç yaşına gelirlerse gelsinler, aldığı her nefeste onlar için yaşadığını ve onlar için sürekli kaygılandığını yaşayarak öğrendim...

Annelik böyle bir şeydi işte.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi