Bayramların Hayatımızdaki Yeri

Yusuf Sarıkaya

10-04-2024 11:15

Advert

“Müslümanlar sadece kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olun böylece merhamet olunasınız.”

Bayramlar toplumun birlik ve beraberliğinin pekiştiği, dostluk rüzgârlarının estiği, herkesin eteğinde taşıdığı taşları döktüğü çok önemli günlerdir. Sevgi pınarlarının fışkırdığı, muhabbet rüzgârlarının tüm toplumu kucakladığı günlerdir. Bayram yenilenmenin ve kendine çeki düzen vermenin fırsat olduğu günlerdir.

Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman’ın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.”

Bayramlar yakınlaşma ve kaynaşma günleridir. Bu günlerde saflar daha sıklaşır, insanlar daha bir güler yüzlü olur. Büyükler, yaşlılar, hastalar daha fazla hatırlanır. Sıla-i rahim yapılır. Aylardır akrabalarını göremeyenler ya yüz yüze görüşme imkânı bulur veya telefon veya sanal ortamda da olsa buluşur.

“Gerçek Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmeyen kişidir” buyuran sevgili Peygamberimiz; “Sizden biriniz kendi nefsi için arzu ettiğini başkaları (diğer din kardeşleri) için de arzulamadıkça gerçek manada iman etmiş olmaz.”  ” “ Birbirinize buğz etmeyiniz, birbirinizi kıskanmayınız., birbirinize sırt çevirip alakanızı kesmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun...”

Yukarıdaki hadislerde gündeme getirilen hususlar bayram günlerinde daha fazla gündeme gelir. Kin ve hasedin güzellikleri yakıp tükettiği hatırlanır. Yıkanmış bir mendilin kuruyacağı kadar bir süre bile dargınlığın vebalinden kurtulmanın çabasına girer insanlar. Küçücük bir tebessümün sadaka verme sevabıyla ödüllendirildiği bu günlerde yeniden hatırlanır.

Görevini hakkıyla yerine getirmenin sevincini yaşarlar insanlar. Yaşanan manevi iklimin peşinden gelen bu mutluluk, sevinç ve barış günleri, topluma güç katan önemli değerlerdir. Peygamberimizin sünnetine daha fazla uymak için âdetimiz olmayan ve belki çoğu zaman geçmediğimiz sokaklardan geçeriz. Daha fazla insanla bayramlaşalım, daha fazla insanla tebrikleşelim diye.

Çocuklar için bulunmaz günlerdir bayramlar. Onlar daha fazla tadını çıkarırlar bu günlerin. Güzel giysilerini giyerler. Büyükleriyle camilere namaz kılmaya koşarlar. Akşamdan; “Beni de camiye götür baba…,dede…” diyerek yatağa girerler. Hiç sabah olmayacakmış gibi gelir çocuklara. Ama o gün herkesten önce yataktan kalkarlar. Cennet kokuları olan çocuklar bir başka sevinç içinde olur bayramlarda. El öper, harçlık alır, para biriktirir, “Benim şu kadar param oldu. Senin ne kadar oldu?” diye birbirlerinin topladıkları harçlığı öğrenmek isterler.

Ya yetimler, kimsesizler! Peygamberimizin, yetimlerle yakınlığını işaret ettiği iki parmağı kadar yakın olmak gerekmez mi? Elbette gerekir. Bayramlarda onlar da başını okşayacak ihtiyacını giderecek bir el isterler. Yaşlılar ellerinin öpülmesini, hatırlarının sorulmasını arzu ederler. İşte yine bayramlar koşar bu griplerin imdadına. Çocuk evleri ve yaşlı evleri ziyaret edilir. Küçüğünü sevmeyenin, büyüğünü saymayanın iyi bir Müslümana yakışmayacağını bilir duyarlı insanlar.

Anadolu’da kadınlarımız arasında yaygın bir adet vardı bayramlarda şimdi de yaşıyor mu bilmem ama yaşatılsa çok iyi olur. Yozgat ve çevresinde bayram sabahları çeşmelere erken giden bayanlar suyunu doldurur ve çeşmenin başına bir taş koyar. Bu taş ilk geleni belirtir. Sonra gelenler de taşlarını koyar. Bu durum güneş doğuncaya kadar devam eder. Bunun sebebi Bayram günlerinde fecri sadıktan, güneş doğuncaya kadar tüm çeşmelerden akan sular zemzem olur inancı vardı. Bu inancın dini bir dayanağı yok elbette. Ama düşünebiliyor musunuz Bayramlar bizde nasıl algılanıyor? Kurak çölün ortasında İbrahim’in evladı İsmail’e bir damla su diye koşturan Hacer’e ve İsmail’e lütfedilen zemzem suyuna benzetiliyor tüm sular. Kuraklıklara ve susuzluklara çare su gibidir bayramlar. İşte Anadolu kadınının inceliği ve bayram yorumu!

Ya ölüp de ebedi âleme gidenler unutulur mu bu günlerde? Elbette hayır. Bu nedenle mezarlıklar ziyaret edilir. Yasinler, Fatihalar okunur. Dualar edilir. Mezarlıklar ölümü de hatırlamak amacıyla ayrı bir ziyaret günüdür bu günlerde.

Başta Gazze ve Filistin olmak üzere Doğu Türkistan ve mazlum coğrafyalardaki kardeşlerimizin yanlarında olma ve zalimlerin mallarını boykot şuuru Ramazan Bayramımız mübarek olsun.

DİĞER YAZILARI Güç Zehirlenmesi ve Siyonizm 01-01-1970 03:00 Afrika Menekşesi 01-01-1970 03:00 Din ve Dil Konusu 01-01-1970 03:00 Kadir Gecesi / Kader Gecesi 01-01-1970 03:00 Len Nerka: Asla Diz Çökmeyeceğiz 01-01-1970 03:00 Gazze: İnsanlığın İmtihanı 01-01-1970 03:00 Ramazan'ı Anlama ve Anlamlı Kılma 01-01-1970 03:00 Bursa Hanlar Bölgesi 01-01-1970 03:00 Filistin'de Soykırım ve Batı'nın Değerleri! 01-01-1970 03:00 İffetli Olmak ve İftiraya Uğramak 01-01-1970 03:00 Sivri Tepe ve Pamuk 01-01-1970 03:00 Miraç Mucizesinin Hediyesi Namaza Dair Hikmetler 01-01-1970 03:00 Bursa'da Zaman 01-01-1970 03:00 Bursa'da Küçük Bir Gezinti 01-01-1970 03:00 Mahmut Kanık ve Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /2 01-01-1970 03:00 Hayra Alamet Değil /1 01-01-1970 03:00 İsrail Mitler ve Terör 01-01-1970 03:00 Gazze Direnişi 01-01-1970 03:00 Yüzümüz mü Var?! 01-01-1970 03:00 Seyahat Ya Resulallah! 01-01-1970 03:00 ABD ve Dünya Jandarmalığı veya Katil Devlet 01-01-1970 03:00 Sezai Karakoç ve Çağdaş Sufi 01-01-1970 03:00 Yahudilerin Kahrolası Azgınlıkları 01-01-1970 03:00 Gazzeli Annenin Feryadı 01-01-1970 03:00 Siyonist Hahamlardan Fetva Alma Hırsızlığı 01-01-1970 03:00 Demir Kubben Başına Çöksün Siyonist İsrail 01-01-1970 03:00 Kalbi Mühürlü Olanlar 01-01-1970 03:00 Niçin İsrail Devleti de Yahudi Devleti Değil? 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Ölüm 01-01-1970 03:00 Gözyaşı 01-01-1970 03:00 Aşkla Yapılacak Görevler 01-01-1970 03:00 A.Ş.K Vakfı 01-01-1970 03:00 Bursa'da Çocuk Olmak 01-01-1970 03:00 Ey Resul! 01-01-1970 03:00 Bu Çağın Adı Ne Olsun? 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlak ve Nefs Atışması 01-01-1970 03:00 1988 Yılı Nobel Edebiyat Ödülü 01-01-1970 03:00 İnsanın Dört Mevsimi 01-01-1970 03:00 Gençlik ve Bazı Sorunları 01-01-1970 03:00 Muallim Naci 01-01-1970 03:00 Nefs ve Akıl Atışması 01-01-1970 03:00 Merhamet Elçisine Arzımdır  01-01-1970 03:00 Ali Ulvi Kurucu 01-01-1970 03:00 Emin Acar İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Nefs ve Vicdan Atışması 01-01-1970 03:00 Hayat ve Memat 01-01-1970 03:00 Anadolu'da Geleneksel Düğünlerimiz 01-01-1970 03:00 Hicret Bir Dirilişin Adıdır 01-01-1970 03:00 İradeyi İpoteğe Vermek 01-01-1970 03:00 Allah'a Sevimsiz Gelen Helal 01-01-1970 03:00 Şehzade Ahmet Efendi İle Kısa Bir Görüşme 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın İyiliği İçin Onlarla Kötü Olmayalım 01-01-1970 03:00 Kurban Olsun Diye... 01-01-1970 03:00 Eğitim Hayatımdan İbretlik Bir Anı 01-01-1970 03:00 Dilin Gücü ve Afetleri 01-01-1970 03:00 Terk Edilmişliğin Acı Sonu 01-01-1970 03:00 Helena'nın Havva Oluşu 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /3 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /2 01-01-1970 03:00 Tedbirden Sonra Tevekkül 01-01-1970 03:00 Bilinmeyen Üniversite - Salih Dane Hoca Efendi ve İstinye/ Mahmutçavuş Camii 01-01-1970 03:00 Dostlarım Olan Kitaplarımla Hikâyelerim /1 01-01-1970 03:00 Dilber Ana ve Elmas Kadın 01-01-1970 03:00 Özdeyişler 01-01-1970 03:00 Yazmak Sorumluluk İster 01-01-1970 03:00