İnsan tarladan, kırsaldan şehre geldi. Çok büyük kalabalıkların içinde kendine yer bulma çabası içine girdi. Başlangıçta ihtiyaçlar için çalışıyor ve geçiminin yollarını arıyordu. Buldu da bir şekilde alıştı ama bazı ihtiyaçlar daha da ortaya çıkmaya başladı. Bunları karşılamak için eşler de çalışmalı diye formül bulundu. Bu da doğru ve iyi bir adımdı ama yetmiyordu.
Yeterli olmuyor, kız özel okula, oğlan özel üniversiteye; "Eee yaya gidecek hali yok. Otobüslerin hali ortada. Oğlana da araba almalı. Hanımın zaten var. Alışverişe götüremem. Gitsin kendisi yapsın. Uğraşamam, vakit ayıramam. Evde üç araba olmuş, çok değil. İhtiyaç."
İnsanlar, bütün bunları birbirine bakarak katlanarak artan ihtiyaç listesi oluşturdu. Acaba hiç düşündük mü? Bunlar gerçekten ihtiyacımız mı? Komşuda gördüğümüz benim de olsa hesabı mı? Televizyondaki reklam telkinleri mi? Havalı bulduğumuz çantalar, ayakkabılar v.s.
Bu konuyla ilgili Tahsin Yücel'in romanı aklıma geldi, "Kumru ile Kumru". Eserin kahramanının büyük şehirde ilk kez gördüğü eşyalardan nasıl etkilendiğini, yerli yerince ifade etmiş ve sonrası elde etme çırpınışlarını çok iyi kurgulamış. Kimsenin dile getiremediği bu konuyu irdeleyerek okuyucuya sunmuş. Modern hayatın bize sunduğu ihtiyaç gibi gözüken arzuları özgün bir şekilde kaleme almış.
Arzularımız, bizim gerçek duygumuz mu, yoksa okuduğumuz bir roman, seyrettiğimiz filmdeki romantik sahne mi? Modern insanın arzularının gerçek olmadığını söyler ünlü Fransız Edebiyat Prof.Dr. Réne Girard. Üçgen Arzu teorisine göre; "Görerek, duyarak bilinçaltımıza ittiğimiz istekler, gerçek isteklerimiz değil. Bunlara "mimesis" yani "taklit arzu" der. İhtiyaç zannettiğimiz herhangi bir reklam nesnesi ya da filmdeki karakterin zihnimize sinen arzuları, olabilir.
İlk başta katılmadığım bu düşünceye sonra aşk şiiri veya romanı okuyan bir kişinin potansiyel olarak aşka hazır olduğunu gözlemleyince ben de katıldım.
Hayalindeki kız, filmlerdeki gibi olmalı ama gerçek öyle değil. Bayanlar bunu hissedince kaybetme kaygısıyla estetik ameliyat yaptırıyor. Bu sefer de herkes tek tip şekle bürünüyor.
Aynısı bayanlar için de geçerli... Eğer aşık olduğu adam filmlerdeki gibi romantik değilse, onu sevmediğini düşünüyor. Tek taş yüzük modası yokken başka yüzükler vardı. Gösterişli evlenme teklifleri yokken yine yuvalar kuruluyordu. Küçük evlerde büyük sevinçler yaşanıyordu ya da küçük şeylerden mutlu olunuyordu.
Efendim bir de "Baby Shower" olayına değinelim konumuza misal olsun, diye. Tamamıyla filmlerden öğrenilerek yapılan bir parti... Günümüzde hızla yayıldı. Biz de bebek doğduktan sonra yapılan hayırlı olsun ziyaretlerini, Avrupa'dakiler doğmadan önce yapıyorlar. Yapsınlar, sorun değil bu da bir tercih diyelim.
Biraz soluklanalım ve düşünelim. Almak istediğim nesneye gerçekten ihtiyacımız var mı? Bir ömür birlikte yaşayacağım adamı veya bayanı gerçekten en derinden o, olduğu için seviyor muyuz? Gerçekten ne istediğimizi biliyor muyuz?
Sedat İlhan
Yazmak Bir İhtiyaç mıdır
Musa Aşkın
Gerçek Derinlik İçimizde
Gevher Aktaş Demirkaya
Ben Yemen Türküsü’nü Söylerken Ata Ağlardı
Yusuf Sarıkaya
Bizim Kuşak /4
Mine Çağlıyan
Özgürlük
Ümmügülsüm Hasyıldırım
Bir Mum Işığına Tutsak
Suna Türkmen Güngör
Ruhun Terazisi
Ümit Polat
Hakan Bahçeci’nin Öykü Yoculuğu
Dilek Tuna Memişoğlu
Sudan Ağlıyor
Ebru Bozcuk
Yaşam Gustoluğu
Mehmet Şahan
Hasene ve Hasenat
Serhan Poyraz
Goriot Baba / Honore de Balzac
Ayşe Parlar Gürkan
Duyguların Matematiği
Hilmi Yavuz
Okuma Takıntısı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Sevgi Yönetimi
Haluk Özdil
Nazilerin Gizli Silahı Lili Marleen
Ahmet Furkan Demir
Çağımızın Hastalığı: Gösteriş
Hüseyin Uyar
İstanbul Senfonisi
Nevin Bahtişen
Hayata Dair
Ayfer Güney
Dur
Deniz İmre
Anlam Arayışının Sessiz Çığlığı
Hamiyet Su Kopartan
Meşguliyet
Sami Çelik
Ey Zımni
Turan Demirci
Yapılmayacaklar Listesi
Muhammet Çavdar
Bir Uyku Bin Ölüm
Reyhan Mete
Ey Ruh! Geldiysen Üç Kez Tıkla
Esedullah Oğuz
İçimiz Dışımız Suriye
Hakan Cucunel
Türk Edebiyatı ve Türkçe Edebiyat
Cengiz Hortoğlu
Mutlu Olmak mı Nasıl Yani?
Ufuk Batum
Yediği Ayazı Unutmamak
Şükrü Doruk
Alma Ağacı
Uzman Klinik Psikolog, Dr. Ezgi Yaz
Hayat Gökyüzüdür, Bakış Açımız da Teleskop
Demet Mannaş Kervan
Sözde Hayvanseverin Eseri: Sokak Köpeği
Tamer Şahin
Dünyalı Barış Manço
Kadir Çelik
Affet Bizi Güzelhisar