DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Ayfer Güney
Ayfer Güney
Giriş Tarihi : 28-08-2022 08:33

Mor Salkım

Ilık güneş, taze hava, yenilenmiş doğa... Bak çiçek açmış ağaçlar. 
İçim bahane arıyor kıpırdanmak için tıpkı kebekler gibi.
Bahar geldi hem de Üsküdar'a. Duyan duymayana bildirsin. 

Sahildeki yalıların duvalarından mor salkımlar açtı da caddeye neşe kattı. Haksızlık etmeyeyim, yukarıda, tepede Fethi Paşa Korusu'nda da açtılar. Ya erguvanlara ne demeli? Onlar da nazik, kısa ömürlü çiçeklerini bize sundular. Yaseminler de dolaşık, eşsiz nağmeleriyle bu bahar tuvalini süslediler.

Üsküdar, seninle oturup konuşmak vardı. Kız Kulesi manzaralı simitçide... Ben yalınlıktan, ıssızlıktan çayıma şeker yapayım sen, "De hele; 'Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur" severim bilirsin" Yağmur demişken şifalı nisan yağmurları aklıma geldi. Damlalar yeryüzüne şarkı söyleyerek düşer. Bu şarkının altında ıslanmak hatta sırılsıklam olmaktan gocunmam. Çocukça kahkaha atmak isterim her defasında... Toprak  gibi ben de yenilenirim nisan yağmurlarıyla.

"Eski nezaket kalmadı" diyenlere inat hâlen bu erdeme sahip insanlarına çarşıda, vapurda veya otobüs duraklarında rastlarım. Gül yetiştirenler mi daha nazik yoksa her türlü kaprisine dayanan ebru ustaları mı? Ya da sabır taşı hattatlar mı? Ünlü akademisyenlerin mi? 
Hâlen sokakların buram buram Osmanlı kokar...

Üsküdar, seni gökdelenlerden koruduk. Yok öyle 20, 30 hatta 40 kat.
Çamlıca'nın eşsizliğine hiç rakip getirir miyiz? 
İstanbul' un en güzel manzarası Çamlıca' dan seyredilir. Bu tepeye çıkmak ise hiç kolay değil. Az mı inip çıktım o yokuşları ama hiç sızlanmadım, şikâyet etmedim. Çünkü seni doyumsuz sevdim. "Her sevginin bir emeği olmalı" dedim.
Zirveyi hedeflemişsen yokuşu adım adım yavaş yavaş, hazmederek çıkmalı ki yarı yolda kalmamalı.

Çamlıca Tepesi'nden kışın hava müsait olunca Uludağ'ı görürüz. Yazın da Küçük Çamlıca' dan mehtabın benzersiz güzelliğini, boğazı ve adaları seyrederek romantizmi yaşarız. Bakmışsın elde kalem kağıt... Boşuna birçok yazar buralarda dolaşmamış... 
İlham almamışlar senden ey Üsküdar. 

Neredeyse Çamlıca' nın  kardeşi Nakkaştepe'yi unutuyordum. O nasıl? 
Bir akşam ziyaretine gittiğimde beni bırakmadı. "Bir de benden seyret köprünün ışıklarını. Sağ tarafta gözüken Çamlıca Camii'yi..." dedi. Israrına dayanamayıp kaldım. Ah! Üsküdar, ne göreyim! İki minarenin arasından dolunay çıkmasın mı? Boş verdim elemi, gamı. "Bana ne" dedim şu dünyadan. Hayat şaka gibi. Çok mu ciddiye alıyoruz? Sen ne dersin? 
"Kuşkonmaz Camii" der, güler geçersin. Haklısın, Şemsipaşa Camii"ye ne demeli? Ne zevk ya... Oradan da Topkapı Sarayı'na selam ederiz. Caminin yanında villalar, arkada ise bizim eski Osmanlı mahallesi... Aşağıda Salacak Sahili. Orada güneşin batışı bir başka olur. 

Mihrimah Sultan Camii'ne ne dersin? Eylül ekinoks zamanında Edirne Kapı Camii'nin minarelerinin arasından güneş batarken Mihrimah Sultan Camii'nin minareleri  arasından ay yükselir.İsmiyle müsenna yapmıştır Mimar Sinan. Mihrimah; ay ve güneş demektir.

Doğancıları  hiç unuturmuyum, oradaki sıbyan mektebine, İskender  Pala' nın öncülüğünde Divan Edebiyatı Vakfı kuruldu. Üsküdar şairler, yazarlar sende ne güzel insanlar yaşar. 

Materyalizmin ağır dişleri arasına sıkışan insan ruhu sende nefes alır. Bilsen sahilinde oturmayı, karşı kıyıya, Beşiktaş' a el sallamayı ne çok özlemişim. Vapur düdüklerine karışan, her daim aç olan martı çığlıklarını bile özlemişim.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA