DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Nevin Bahtişen
Nevin Bahtişen
Giriş Tarihi : 14-08-2022 05:07

Dengesiz Sıcaklık

Yaz mevsimi bütün hızıyla devam ederken en sıcak günleri yaşıyoruz. Tabii o kadar olsun Temmuz ayı geride kaldı, Ağustosu sıcak günlerle karşıladık. Dünyamıza hayat veren güneşin, kuzey yarım kürede hüküm sürüyor olması ve ülkemizde tam kendini bütün ihtişamıyla sergiliyor.

Diyeceksiniz bu kadar sıcak çekilmiyor; doğru, bencede çekilmiyor, ama güneşin bunda ne suçu var? Güneşin bizimle bir derdi yok, kendi işini yapıyor, ve biz de onun sayesinde hayat buluyor ve sağlıklı yaşıyoruz. Biz ne kadar yararlanmak istersek güneşten o kadar yararlanabiliriz.

Köylerden, kasabalardan büyük şehirlere göç oluyor. Herkes kendi zevkine göre gelişi güzel yerleşince düzensiz ve çarpık şehirleşme meydana geliyor. Ağaçları kesip, yeşilliği yok ederek yerine binalar, gökdelenler dikiyoruz, sonuç böyle oluyor. Bu durumda, güneşin suçu ne?

Beton yığınları ile çevrelenmiş bir hayatın ve onun getirdiği bir çöküşü, sağlıksız durumun o, kocaman şehirlerde ve metropollerde yaşayan insanların, sağlıklarının bozulması ve anormal derecede sıcaklık hissetmemiz kaçınılmaz oluyor.

Sabahın köründe evinden çıkıp işine ulaşmak için çaba sarf edilirken ve güneşten, oksijenden yoksun kalmak insanı yavaş yavaş öldürüyor. Yol kenarlarında ki bir kaç ağaç nefes almaya yetmiyor. Güneşin, senkronize iş yaptığı yeşili yok edersen bunda Güneşin suçu ne?

Sokaklar, caddeler insan ve araç seli akıyor, insanoğlu güneşle hiç hemhal olamadan geceye teslim oluyor. Yorgun, bitkin uykuya özlem çeksede uyumak ne mümkün. Ay sonunu nasıl getiririm derdi; hesap, kitap işleri, uykuları bile kaçarken gözü ay ve yıldızları mı görüyor?

Bu sarmalanmış bu çile yumağından, gözlerini açıp dünyaya baktıkları bile yok. Neye hakkı olduğunu unutmuş bir insan gürûhu sabah, akşam anlamsızca koşturuyor. Güneşi, ayı, yıldızları göremiyorsa bunda Güneşin, ay’ın, yıldızların suçu ne?

Yaz ayının amacı bu, sıcak olacak, biraz terletecek terlemek iyidir fazla toksinlerden arındırır, ısı dengesini korur ve aşırı derecede ısınmanın önüne geçer.

Dönüp bir atalarımıza baksak ne demişler “Güneş giren eve doktor girmez” ne güzel demişler. Doğaya zarar vermez olduğu gibi koruyup hatta nüfusun artışına paralel yeşili artırırsak, sonra kendimiz ettik kendimiz bulduk demeyiz.

Doğayı çırılçıplak bırakırsak bir de doymayan gözümüzü beton yığınları ile doyurursak Bunda Güneşin ve doğanın suçu ne?

Güneş, doğası gereği ısıtacak, ışıl ışıl aydınlatacak bu Allah’ın bir lütfu, bundan en verimli şekilde yararlanmak gerekir. Bir ağaçta biz dikelim ve dikileni koruyalım.

Fırsat bulunca bir yeşil alana gidebilmek için kilometrelerce gitmek zorunda kalmayalım, en yakınımızdaki yeşil alanda sevdiklerimizle doyasıya zaman geçirelim. Allah’ın bize sunduğu bu doğaya zarar vermeden bizde katkıda bulunalım.

Klima doğal serinletici değil, bir çoğu gibi benide rahatsız ediyor. Kapıdan, pencereden başımızı çıkarsak güneşi görmesekte, sıcaklığı insana alev alev geliyor. Neden? Çünkü nereye baksan beton yığını ve güneşi görmediğin halde betonun ısısı yakıyor, nefes aldırmıyor. Tabiri caizse cehennem sıcağı, cennete çevirmek kendi elimizde. Hiç bir şeye emek vermez de zarar verirsek, güneşin ve mevsimin bunda suçu ne?

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA