I.
Basit bir cebir hesabı değildir yaşamak
Asıl olandır anlam dünyasının kapısını aralamak
II.
Doğrusu çözemedim ben hayatı
Mesela iyilik iyiliği çağırmadı
Kötülüğü hiç düşünemedim, ölmüş annemi görürdüm yoksa
Gündüz düşlerimin tam ortasında al yaşmağıyla
Oysa renk körü biri nasıl alır cennet güllerinin kokusunu
Biliyorum zemheriden bu yanadır yarım kalmışlığım
Suya düşmeden düştü cemre toprağıma
Hızla akan vakitlerin anlamı, anlamsızlığa mı işaret
Oysa bahçemde duruyor kurumuş tek bir ceviz ağacı
Komşudan gelen çocuk gülücükleriyle ölen bir ağaç bu
III.
Yalnız, yapayalnız kaşıkladığım lapaya dönüşmüş bu aş ile
Akşamlıyorum her akşam gibi, ey arkadaş
Yaş almak olsun yaşlanmanın adı, ne fark eder
Gözümde yaş ile bekletmemeliyim beni mutlak bekleyeni
Bak duruyor orada belli belirsiz işaretlenmiş, isimsiz bir taş
IV.
Rüya içinde rüyadır, dağlar ve ovalar üzerinde uçtuğum
Uyanmaktır seherde, uyanmaktır göğün yere armağanı vakitte
Avuçlarım yıkanır, ufkuma dolacak olanı bekler sarhoş ruhum
Göğüs kafesimdeki kuş dışarı çıkmak için çırpınıp durur
Düğün gecesidir Rumi için belki, belki vuslat hayat sancısını unutturur
Emin olamamakla beraber, ölümden korktuğum doğrudur