DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Muhammet Çavdar
Muhammet Çavdar
Giriş Tarihi : 28-01-2023 21:55

Can Bağı ve Ölüm Perileri

Can bağı bu… Kopunca yaşatır mı, yaşatmaz mı?
Hâlâ kabullenmekte zorlandığım dostumun vefatından bu yana dört ay geçti. Kocaman bir boşluk oluştu hayatımda! Ölüm ve türevlerini kurgulayarak - ister şiirde olsun ister öyküde olsun  - yazmak, hayatın kurgusu yanında çok yetersiz kalıyor. Olabildiğince “sert, katı ve acıtıcı” bu hayat!

Can bağı dostlar arasında bir plasenta! Her konuda “öncelik”in karşı tarafa sunulduğu bir bağ.

Karşındakinin mutluluğunu kendinden önceye endekslemek. Garip gelebilir belki ama onlarca yıllık paylaşımı barındıran dostluklar, kan bağı olanların arasındaki ilişkilerden daha güçlü mizaçlar çizebilmektedir. Burada can bağı oluşmuş kan bağlarının varlıklarını ayrı bir kefeye koymak gerekir.

The Banshees of Inisherin (2022) kara-trajikomedi filmi işte bu can bağı olgusunu merkezine alarak ilerleyen bir yapıt. Daha doğrusu, film bu bağın koptuğu yerden başlıyor. Türkçe’ye Inisherin’in Ölüm Perileri olarak da çevirebileceğimiz filmin, “en iyi film”, “en iyi erkek oyuncu”, “en iyi yardımcı erkek oyuncu” “en iyi yardımcı kadın oyuncu” gibi dallarda tam dokuz Oscar adaylığı mevcut. Yönetmen koltuğunda ülkesi hakkında ilk kez film çeken İrlandalı yönetmen Martin McDonagh bulunuyor.

Filmin başrollerini Colin Farrell (Padraic) ve Brendan Gleeson (Colm) paylaşmaktadır. Bu ikiliyi yine McDonagh’ın ilk uzun metrajlı filmi olan ve çok ses getiren In Bruges (2008) filminde de görmüştük. Aslında gerçek hayatta olmayan halkı yoksul Inisherin adasında kurgulanan hikâye 1923 yılında İrlanda iç savaşına da tanıklık eden sayılı karakter arasında geçmektedir.

Inisherin adasında herkesin şahit olduğu dostluğun bir tarafının (Colm) artık bu ilişkiyi sürdürmek istememesi ile başlayan traji-komik olaylar senaryonun iskeletini oluşturmaktadır. Colm’u ömrünün sonlarına yaklaşan, zamanı sorgulayan ve hayatta kalıcı eserler vermek isteyen bir karakter olarak görüyoruz. Dostluklarının sonlanmasına aklı yatmayan Padraic için ısrar döngüleri başlamıştır.

Her döngüde karşısında ketum ve gaddar bir Colm’u bulmaktadır. Padraic’e göre dostluk önemlidir, “iyi olmak” iyidir mesela. Geçmişte aralarındaki iletişimi Colm’un boş bulmasını ve bu konuda geri dönmemesini, kız kardeşinin desteğine rağmen kabullenememektedir Padraic. Bu durum filmin ilerleyen bölümlerinde çaresiz ve kaybeden taraf olan Padraic’i durduramayan Colm’un tepkisi, filmin izleyici kitlesini bile değiştirecek boyuttadır. “Can bağı” ifadesi filmin geçtiği coğrafya için uygun bir tabir değildir belki ama iki eski dost arasındaki bağı koparan karşılıklı “inat”, karşı konulamayan başka bir iç savaşın adı olmuştur. 

Son olarak akademi adayı olarak da seçilen müziği ile harika bir atmosferi izleyiciye sunan film sinemaseverler için iyi bir seçenek olacaktır. İyi seyirler.

Can bağı bu… Kopunca yaşatır mı, yaşatmaz mı!

SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA