DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Muhammet Çavdar
Muhammet Çavdar
Giriş Tarihi : 20-10-2022 15:50

Ketum ve Sinematografik Hikâyeler

Ümit Polat’ın ikinci hikâye kitabı Ketum, Truva Yayınlarından çıktı. Polat, ne kısa ne de uzun diyebileceğimiz on altı hikâye ile hayatı selamlamaktadır. Onun anlatısında daha çok bozkıra meftun bir hikâyeciyi görmekteyiz. İçerik ve teknik olarak ilk hikâye kitabı Ahraz’ın devamı niteliğindedir Ketum. Yazarın hikâyelerinde durum ve olay iç içe geçmektedir Bazılarında kurgu içinde kurgu tekniği oldukça başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Ümit Polat, anılarından da yola çıktığı hikâyelerinde samimi anlatımına eklediği hayali veya düşsel unsurları çok ustaca harmanlamakta, yer yer roman türüne göz kırpmaktadır. Dolayısıyla “hayalperest” bir hikâye anlatıcısı ile karşı karşıyayız, diyebiliriz.

Bunun yanında, kadrajını daha çok köy hayatı, toprak kavgası, kırsalda kadın ve anne olmak gibi sosyal konulara çevirmektedir. Önemli ölçüde sosyo-psikolojik tahlillerle kurulan hikâyelerinde güçlü bir diğerkâmlık görülmektedir.

Ketum’da ben dili ağır basmaktadır. Yazarın, anılarından ve memleketinin anlatılarından faydalanarak yazdığı hikayelerinde değişken duygu-durumlara rastlanmasına rağmen her birinin sonunda “burukluk” duygusu hakimdir. Yazara göre “İnsanın kalbi en korunaklı duraktır.” Dahası, olay ve durumları çok ayrıntılı bir şekilde ele alması okuru sıkmak yerine okurun okuma motivasyonunu diri tutmaktadır.

Yazar, oldukça ironik olan hikâyesi ‘Balkona Tünemiş Şeytan Ruhu’nda ele aldığı eğitim sisteminin çıkmazlarını ‘Tercih’te de devam ettirmektedir. Mevlana’nın “toprağın eksikleri örtmesi” metaforu etrafında dönen ‘Ders’ adlı hikayesinde bir ritüel nasıl bir seremoniye dönüşür, şahitlik ederiz. Farklı olarak sen diliyle yazılan ‘Keşif’ ve ‘Gülbahar’ kırsal kesimde yaşanan toprak kavgası sorununa odaklanır. Modern öykü tarzında yazılan ‘Gidenin Ardından’da bir odadaki eşyaların çekişmesinde çocukluktan gençliğe geçişin izleri sürpriz bir sonla biter. ‘Yeniden Hayat’ ve ‘Takip’ isimli hikâyelerde yer alan katmalı hayal içinde hayal olgusu Christopher Nolan’ın yönettiği “Inception-Başlangıç” filmini hatırlatır. Bir kısa film atmosferini sunan ‘İhtiyar, Köpek ve Genç Kız’ ve ‘Takip’in kurgusunda yazar, gizemi ana unsur saymış ve suç-polisiye türünde de başarılı olabileceğini göstermiştir.

Yazarın hayallerle yoğurduğu şiirsel anlatımıyla hayat bulan ‘Kafe Bahar’ adlı hikâyesi için “Her bahar hayallerime erişeceğim, her bahar ben de yeşereceğim.” ve “ … hayal dediğin… gerçekleşebilir olsun… aksi halde kuru sıkı!” alıntılanabilir. Diğer taraftan Polat, ‘Kıyamet Kavmi’nde bu tutumunu tamamıyla değiştirerek ütopik bir atmosfer oluşturur. 

Yazarın edebi ustalığı ‘Koluma Gir’ hikâyesinde bariz olarak görülmektedir. Bu hikâyede sadece “kola girmek” eylemini ele alarak tam altı alt hikâye ile çeşitlendirmektedir. Farklı olarak, ‘Hayırsız Yeğen’ ve ‘Odun’da bilinç akışı tekniğini de görmekteyiz. ‘Odun’ hikayesindeki obsesif durum akıllara “Day of the Wacko – Kaçığın Günü” filmini hatırlatır. Aynı hikâyede “Nasılsın, iyi misin?” soru öbeğinin kahraman üzerindeki gel-gitli etkisi sanki Jim Jarmucsh’un “Kahve ve Sigara” filminin bir bölümüne gönderme niteliğindedir.

Ümit Polat, ‘Gülbahar’ ve kitabın sonuna sakladığı ‘Yuvasına Sürgün Huriler’’de çok ilginç bir duyarlılık göstererek kırsalda kadın olmak ve kadına şiddet gibi konuları ele alırken bize “Bu iki hikâyeyi bir erkek yazamayabilir belki ama bir oğul pekâlâ yazabilir!” şeklinde söyletebiliyor.

Kamera yok, objektif yok… Ama sözcükler var… Görsel atmosferi çok iyi oluşturan sözcükler bunlar… Ketum’daki hikâyelerin çoğunda başat olan bu durum, okura keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.
“İnsan, söyledikleriyle diline, söylemedikleriyle yüreğine mühür vurur!”

Yazar: Ümit POLAT
Kitabın Adı: Ketum
Yayım Yılı: 2022
Tür: Hikâye
Yayınevi: Truva Yayınları
Sayfa Sayısı: 103

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA