DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Sami Çelik
Sami Çelik
Giriş Tarihi : 24-12-2023 00:06

En Ağır Gece / Şehitlerimiz Var...

O gece, pançoda uyku tutmamıştı gözümü.
Sabahı beklemeden hemen pançolarımızın yanındaki yazıhaneye geçtim.

Yazıhanemiz büyükçe bir çadır.
Yazıhaneye henüz geçmiştim ki... İçimdeki sıkıntının sebebi çıktı ortaya. Şehitlerimiz var

Taburda sanki kimseyi uyku tutmamış gibi müthiş bir hareketlilik. Operasyon hazırlığı...
Bu arada komutanlar bir arada ve düşünceli bir halde toplanmışlar ve dışarıda oturuyorlar.

***

Muammer gelmişti yazıhaneye. O da kötü şeylerin olduğunu sezinlemiş gördüklerinden, ne olduğunu bilmiyordu daha. Beni o halde görünce;

“Sami, ne oluyor?”

“Çok kötü Muammer” diyebildim sadece.

“Söyle Allah aşkına, ne olmuş?”

Dayanamadım, patlamak üzereyim zaten.

“Muammer, kimseye belli etme ama Narlı’daki takım çatışmaya girmiş. Takım yok olmuş diyor Emin Astsubay.”

Muammer de dondu kaldı. O da tahmin etmiyordu herhalde böyle bir şeyi.

“Kesin miymiş?”

“Daha kesin değil.”

Onun da gözleri dolmuş, benim gibi dalıp anılara akmıştı o an. Telefon çalıyordu. Arayan Emin Astsubay, subay gazinosuna çağırıyor.

“Sami, ne olur haber alırsan hemen bilgi ver.”

“Tamam Muammer, ama şimdilik kimseye bir şey söyleme.”

“Tamam.”

Subay gazinosuna koştum telefonu kapatır kapatmaz. Bölük komutanımız, Ümit Üsteğmen, Muzaffer Üsteğmen, Gökhan Yüzbaşı, Ali Başçavuş ve birkaç rütbeli, sabah erkenden pançodan çıktığımda gördüğüm gibi oturuyorlardı duvarın dibinde. 

Hepsi üzgün ve kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Gazinoya girmiştim. İsmail binbaşı baş köşede oturuyordu, kafası ellerinin arasında. 

Afiyet Yüzbaşı telefonla görüşüyor, aldığı bilgileri hemen yanındaki Yetim Başçavuşa bildiriyordu, o da notlar alıyordu. Emin Astsubay, verdiğim takım listesinden bazı isimlerin altını çiziyor. İçeri girmeden Ümit Üsteğmenin habercisi Serhan’ı görmüştüm kapıda.

“Haber var mı Serhan?”

“Hayır ağabey, var doğrusu ama daha net bir şey biz de öğrenemedik. Anladığımız tek şey epeyce şehit var.”

Anlamıştık ki, şehidimiz var. Ama kimdi bu şehitler, hangi arkadaşımız veya arkadaşlarımızdı şehit olanlar? Ya da Emin Astsubayın söylediği gibi tüm ikinci takımı mı kaybetmiştik Narlı cehenneminde?

“Sami, İsmail ve Nurhan’ın dosyalarını getir hemen.”

Besta operasyonunda da yapmıştım bunları. Nurhan’la İsmail’in dosyası istendiğine göre bu arkadaşlarımız ya şehit ya da yaralıydı. Emin astsubay anlamsızca yüzüne bakmamdan olacak ki.

“İsmail ile Nurhan’ın şehit olduğu kesin. Üç şehit daha varmış ama daha isimleri netleşmedi.”

Artık sadece söylenenleri yapabiliyordum. Yazıhaneye doğru koşmaya başlamıştım. Bölükteki tüm arkadaşlar da olayı duyunca, er gazinosunun önüne toplanmışlar. Beni yazıhaneye doğru koşarken görünce, Ertan seslenmişti.

“Ağabey, haber var mı?”

“Yok bir şey Ertan.”

“Ağabey, biliyoruz. Belli mi kimlerin şehit olduğu?”

Gazinonun önünde toplanan askerlere baktım Ertan’ın sorusu üzerine. Biraz da olsa beni kendime getirmişti bu soru. Bölüğün tamamının ağladığını gördüm, hepsinde müthiş bir panik ve kargaşa var. Biliyorlardı nasılsa, askerden hiçbir şey de gizli kalmaz zaten.

“İsmail’le Nurhan’ın isimleri kesinleşti Ertan.”

Sonra hızla yazıhaneye gidip dosyalarını çıkarttıktan sonra tekrar subay gazinosuna koştum. Afiyet Yüzbaşı ve Yetim Başçavuş yine telefondaydılar.

“Başka şehit var mı?” diyordu Afiyet yüzbaşı ben içeri girdiğimde.” dosyaları Emin astsubaya verirken;

“Beş kişi Sami, Cüneyt Uzman, Bayram, Turgay, Nurhan ve İsmail. Diğerlerinin dosyalarını da hemen getir.”

Ben tekrar verilen emirle doğru yazıhaneye. Gazino önünde bekleyen arkadaşlar da artık her şeyi öğrenmişler habercilerden. O tereddüt dolu, endişe dolu ve heyecanlı bekleyişi bırakmışlar, her biri bir tarafa oturmuş, ellerini başlarının arasına almışlar ağlaşıyorlar ve boş boş bakınıyorlar toprağa, onu daha önce hiç görmemiş gibi... 

Burak da yazıhanede Muammerle birlikte. O da öğrenmiş her şeyi. Hemen istenilen dosyaları çıkartmıştık, bir de tugaydan istenilen ailelerinin telefonlarını.

Sonrası...

Başlar dik ama acı, gözyaşı ve şehit evladı olmanın gururu.

***
Şehitler verdiğimiz bugün, "Bir Avuç Toprak da Sen At Annem" kitabımdan şehit verdiğimiz o acı anın bir bölümünü paylaşmak istedim.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA