DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Ahmet Furkan Demir
Ahmet Furkan Demir
Giriş Tarihi : 31-01-2024 21:12

İnsancıklar

21. Yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzereyiz. Bu muazzam zaman, her geçişinde insanlık denen mecrayı biraz daha yok etmiştir. Aslına bakılacak olursa zaman kendi halinde geçip gitmiş, insanlar ise zamanı tahrip etmiş, insanlıkta tahribata yol açmıştır. Çok değil 40 yıl öncesinin insanlığı ile bugünün insanlığı arasında bile troposfer ile iyonosfer arası kadar fark vardır. Bizden evvel yaşayan topluluklar insan, günümüzde yaşayanlar ise insancıklardır.

İnsanlık hissiyatlarının tükendiği, uhuvvet bilincinin yok olduğu, içtimai menfaatin ayaklar altına alınıp ferdi menfaatin ön planda olduğu, makam ve mevki hırsının insanları ranta sürüklediği, uhreviyatın unutulup dünyevi lüksün peşine düşüldüğü bir çağda; insanlıktan uzak ,insancık olarak yaşamaktayız.

İnsancıklar insanlıktan uzakta kendilerinin kurduğu bir toplumda yaşamaktadırlar.
İnsancıkların yaşadığı bu toplumda hısımlar birbirini kati suretle sevmemektedir. Dostluk lafzı sadece menfi durumlarda cereyan eden geçici bir husus olup bu kelimenin maneviyatı ve ehemmiyeti asla bilinmemektedir. İnsancıklar bir aradayken gül ile bülbül gibidirler. Muhabbetlerine ve samimiyetlerine doyum olmaz lakin yalnız kaldıklarında da diken olup bülbülü kanatmaktadırlar.

İnsancıklar arasında eskiden gelen komşuluk kültürü kati suretle yoktur. Ehh… Üstadın deyimiyle “Taştan adamlar” bu kadar yüksek olunca her binada 50-60 ev oluyor ve kimse kimseyi tanımıyor. Asansörde bile denk gelince kafalar sağa sola dönülüp bir selam dahi çok görülüyor. İnsancıklar, yalnızca kendilerini düşünürler. Gösteriş onlar için hayatın tüm anlamıdır. Evlerine gelen insanlara daha tatlı görünmek için israfa kaçan envai çeşit ikramlarda bulunurlar. Bu ikramları alacak paraları olmasa bile borç edip yine alırlar. Allah rızası için, olandan ikram etmek varken. Kulun rızasını kazanmak için riya yolunu seçerler.

Oturdukları evden yeterince gösteriş sağlayamadıkları için daha lüks bir eve ihtiyaç duyarlar. Bunun için de daha fazla çalışırlar. Yeni evi alınca bu eve eski eşyalar olmaz “El âlem ne der?” deyip, yeni eşyalar alırlar ve bunun için de daha fazla çalışırlar. Eh bu eve sahip olan insana bu araba yakışmaz deyip daha yüksek model bir araba satın alırlar ve bunun için de daha fazla çalışırlar.

Tüm bunların sağlanabilmesi için hep çalışır para kazanırlar. Bu parayı kazanmak da doğal olarak onların zamanını çalar. Dünyevi işlere öyle odaklanırlar ki ne ailelerine zaman ayırabilirler, ne dostlarına, ne de kendilerine. Ne kültürlerinden haberleri olur ne de çocuklarını kültürlendirirler. Ne geçmişini bilirler ne de geçmişi anlatabilirler. İşte tüm bunlar bu zümreyi insan değil insancık yapar.Bir takım insanlara hoş görünmek için her türlü rezaleti kabul edip hayatlarını heba ederler.

Allah insanları birbirlerine yoldaş olsunlar diye de yaratmıştır. İnsanlık nimeti en lezzetli yiyecektir bunun tadını ise yalnızca bu nimeti yiyenler bilmektedir. İnsancıklar bu nimeti hiç tatmadıkları için de canları böyle bir tadı çekmez. Hayatında hiç avokado yemeyen birinin canı hiçbir zaman avokado istemez ancak avokadoyu yemek nasip olunca canı isteyebilir çünkü insanın canı bilinmezi istemez.

İnsanlardaki mülk hırsı, makam hırsı, menfaat arayışı, rant ve gösteriş merakı bizleri insanlıktan insancıklığa sevk etmiş; dostluk, akrabalık, komşuluk, ev ziyaretleri, uhuvvet, adab-ı muaşeret ve kültürden mahrum etmiştir. Dünyaya geliş amacı unutulup ölümsüz gibi yaşanılmıştır. Yaratanın hükümleri bir tarafa itilip, bâtılın hevasına uyulmuştur. Bu da bizleri âli konumdayken zelil konuma getirmiştir.

İnsancıkların içinde yaşayan her fert bir katil oluvermiştir. Her insan bir insanı, tüm insanlar ise insanlığı öldürmüştür. İnsanlar güzel atlarına binip göç etmiş geriye yalnızca insancıklar kalmıştır. İnsancıklar…

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA