Filistin ve Saddam Hüseyin

Uzun yıllardır İsrail’in zulmü altında ezilen Filistin, bir kez daha zulme maruz kalmıştır. İnsanlık dışı eylemini sürdüren İsrail, sivil, çocuk, kadın demeden her yeri bombalamaktadır. Dahası bir savaş suçu olarak hastaneleri bombalayıp temel ihtiyaçlardan da mahrum bırakmaktadır.

Arap ülkeleri ve İslam ülkeleri ise bu duruma sadece kınamakla mukabele göstermektedir. Kınama sadece diplomatik bir söylemdir. Harekete geçilip müdahale edilmediği müddetçe katil İsrail’in zulmü devam edecek ve masum insanlar şehit olacaktır. Çok uzun yıllardır zulüm altında olmasına rağmen Allah’a teslimiyetin en güzel örneğini gözler önüne seren Filistin halkı, mukavemet göstermekten hiçbir zaman geri durmamış, adeta şehitlik mertebesine ulaşmak için çaba sarf etmiştir.

Filistin halkı tüm bunları yaparken ne yazık ki diğer Müslüman lider ve devletlerden beklediği yardımı alamamıştır. Bir yardımcı bir sancaktar aramıştır lakin buna namzet olan insanlar da Siyonizm tarafından muhtelif oyunlarla alaşağı edilmiştir. Saddam Hüseyin el Mecid, Muammer Kaddafi, Muhammed Mursi… Batı bu ve benzeri liderleri indirip yerine kendi piyonlarını getirmiştir.

Özellikle Filistin Muhammed Mursi, Muammer Kaddafi ve Saddam Hüseyin için çok ehemmiyetliydi.  Filistin’in direnişi her zaman desteklenmiş ve gerekli hamleler bu liderler tarafından yapılmıştı.

Bu liderlerin başında da şüphesiz ki Saddam Hüseyin gelmektedir. Her ne kadar belirli dönemlerde yanlış ve İslam ahkâmına muhalif olan kararlar almış olsa da onun Irak’ın başında olması İsrail için her zaman bir tehdit olmuştur. Ortadoğu’nun güvenli bir şekilde Müslümanların himayesi altında olmasında Saddam Hüseyin’in katkısı çoktur. Ömrünü Siyonizm ve Yahudilerle savaşarak geçiren Saddam Hüseyin her ne kadar batılı devletlerin desteğini alarak bir darbe sonucu iktidara (Baas Partisi ) gelmiş olsa da, Ehl-i Sünnet itikadını yaşamaya karar verip İslam alimleri önünde bunu dile getirdikten sonra batılı devletler ile ters düşmüş ve bunun neticesinde ağır ambargolara maruz kalmıştır. Filistin halkına işkence eden İsrail’in her daim karşısında durmuş ve tehdit etmiştir. Bu karşı duruşunun neticesinde İsrail de Irak’ı savaşla tehdit etmiştir. Bunun üzerine Saddam Hüseyin tarihe kazınan “ Irak’a saldırılarsa Vallahi İsrail’in yarısını yakarım.” Sözünü söyleyerek, İsrail’e 39 füze ile saldırı başlatmıştır.

Bu saldırıdan sonra Filistin’e ziyarette bulunan Saddam Hüseyin el Mecid burada adeta bir kahraman gibi karşılanmış ve yoğun bir sevgiye maruz kalmıştır.

Saddam Hüseyin Yapmış olduğu bir konuşmada İsrail-Filistin olayları hakkında şöyle demiştir:
“Bu kadar Müslüman ülke lideri… Zenginlik, petrol, ordular… Sonuç olarak üç beş kendini bilmez Filistinli kardeşlerimizi öldürüyor. Çocuklarımı katlediyor, kadınlarımıza el uzatıyorlar. Yüz kızartıcı olaylar görüyoruz. Yazıklar olsun! Yabancıları bekleyelim yani Amerika’yı bekleyelim. Yeter! Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu kadar taviz yeter. Siyonizm’e dur denilmeli. Bunlar maksatlarını ve hadlerini aştılar. Bizim liderler diyor ki eyleme geçersek ekonomik kayıplarımız olacak. Bilmiyorlar ki bu bir onur meselesidir. Kardeşlerim Uyanın! Uyanmak zorundasınız. Amerika’nın ve Siyonizm’in ihanet planlarını görün. Filistin’ e yapılan operasyonlar ve Filistin’in işgali hepimizin sorunudur. Özellikle Araplar, sıra size de gelecek. Bunu kabullenmek ihanettir. Yanılgıya düşmüş olan liderler, “Amerika belki İsrail’e müdahale eder.” diye düşünüyor. Onlara önerim, böyle bir yanılgıya düşmesinler. Beyaz Saray yönetimi ve Siyonizm planları aynı yerden yönetiliyor. Beyaz Saray’ı kim kontrol ediyor?  Tabi ki Yahudiler ya da Yahudilerin piyonları. Kendinize gelin. Elinizde imkân varken…
Allah size zenginlik vermiş. Sadece satılmamış liderlere ihtiyaç var. Eğer savaşmaktan korkuyorlarsa, İsrail’e yakın olan ülkeler bize sadece bir miktar yer versinler. Gücümüz yeterli. Sadece cesaretli insanlar ister. İsrail de biliyor ki birlik hakiki olsa bir hafta dayanamaz. Vallahi bir hafta barınamaz.
Diyorlar ki İsrail’in arkasında Amerika var. Amerika umurumda değil. Diyelim ki Amerika İsrail’e yardım etti ne olacak? Zaten Amerika bizim düşmanımız değil mi? 10 yıldır Irak’la savaşıyorlar. Diyorlar ki Amerika sizi sıkıştırıyor. Hayır, hayır! Amerika’nın ambargosu değil Müslümanların ve Arapların ihaneti bizi üzüyor. Müslümanlar bize ambargo uyguluyor. Araplar bize ambargo uyguluyor. İçimizdeki hainler olmasa Amerika bir şey yapamaz. İslam âlemi gerçekleri görmeli. Amerika gelsin bombalasın. 33 haçlı ülkesi Irak’ı bombalamadı mı? Şehitler verdik. Ne yani Kudüs biraz çile çekmeye değmez mi? Kudüs cihatla kurtarılmaya değmez mi? Kudüs’ün özgürlüğü için değmez mi? Peygamber efendimizin emaneti için değmez mi? Ne zaman harekete geçilecek? Müslümanlar ne zaman uyanacak?”

İşte Siyonizm, Arz-ı Mevud yani vadedilmiş topraklar olarak nitelendirdikleri bölgelerde hâkimiyet kurmak için kendilerine başkaldıran liderleri ortadan kaldırarak bugünün zeminini hazırlamışlardır.

İslam ümmeti ayaklanmakta geç kalmıştır. Bu ümmet bugün değil dün Saddam’ı idam etmek isterlerken ayaklanacaktı. Kaddafi’yi linç ederek indirdiklerinde, Muhammed Mursi’yi şehit ettiklerinde ayaklanacaktı.

Her şeye rağmen Cenab-ı Allah’tan temennimiz; Filistinli kardeşlerimize yardım edip onları bu zulümden biran önce kurtarmasıdır. Filistin halkının özgürlüklerine kavuşmalarıdır. Şüphesiz ki zafer İslam’ındır. Şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır.