Prangalarımız

Ümmügülsüm Hasyıldırım

19-09-2022 20:29

Advert

Aldanmak. Hayallerine, emeklerine, sevdiklerine aldanmak. Ya da aldandığını sanmak.

Harcadığın bir ömre, bir kelimeye, bir söze kanmak. Heba ettiğin yılların değmeyeceğine şahit olmak. Aman kırılmasınlara inadına kırılmak.
Gözünden sakındığından, özüne darbe almak. Baş üstünde gezdirdiğine başını ezdirmek ne acı tecrübe.

Bir röportajda 'Mutluluk vitrinde saklı gibi, aç gözlerle bakiyoruz' diyordu.
Mutluluğu kenardan izlemek, saadete aç olmak kader miydi?

Ruhumuza zerkedilmiş olan o nazenin duyguları atıl bırakan biz miydik? Bizlere sınırsız verilen hoşgörü denizinde doyasıya yüzmek varken, onu kaba koyup daraltarak hayatı kendi kendimize zindan etmek hak olmamalı.

Geçici dünyanın havaslarına, şaşaalarına kapılmak değil miydi aldanmak. Sevdiğinin ihaneti, kardeşinin sırtından vurması, kendi kendine vurmakta öyle miydi. Yüreğimize hapsettiğimiz mutluluğumuza sahip çıkamayışlığımız kendi kendimizi kandırmak değil de neydi? 

"Kırgınlıklar omuzlarını çökerten yüklerdir, onlardan kurtulun" derken Üstad, affetmenin ruhumuza verdigi huzuru anlatıyordu sanırım. Yüreğimize çöken kasvetin, aldanmışlık duygusuyla kaosa dönmesine rıza  göstermemekti mutluluk.

Beklentilerin yüksekliği döndürüyor başımızı. Aldanmışlığımızın esareti yakıyor canımızı. Çok sevip daha çok sevilme isteği esir ediyor duygularımızı. Bir zincirin halkaları gibi biri kopunca dağılıveriyor bütün  parçaları. Sonra dengeler değişiyor sanırım.

Üzerimize çöken aldanmışlık hissi sarıyor tüm benliğimizi. Ayaklarımız prangalanıyor, gidemiyoruz muhabbet deryasına. Af çeşmesinden içemiyoruz kana kana. Omuzlarımızdaki yükten kurtulamıyoruz nedense. 

Sonu virane bir beden, kin ve nefret dolu beyinler. Aldanmışlık yada aldatılmışlık hissinin yıkıntıları içerisinde kayboluşlar. Moloz yüklü bir bedene ev sahipliği yapmanın sıkıntısı sarar benliğimizi. 

Hoşgörü denizinde yıkanıp, Sevgi okyanusuna açılmak ve tüm prangalarından kurtulmak varken, değer mi üç günlük dünyanı kendine zehretmeye. Silkelenmek, ebedi hayatın varlığıyla avunmak, sonsuz merhamet sahibinin şefkatine sığınmak değil miydi mutluluk.

Bütün gelgitlerimize 'dur' demek olsun hedefimiz. Geçici heveslere değil, baki sevdalara olsun özlemimiz. Yalan alemden gerçek aleme kaysın gönlümüz.  Mana aleminin derinliklerinde kaybolmak olsun ödülümüz. Sevgiyle ..

DİĞER YAZILARI Mükâfat 01-01-1970 03:00 Günlere Hapsettik Sevgileri 01-01-1970 03:00 Safımız Belli Olsun 01-01-1970 03:00 Cennet Gülleri  01-01-1970 03:00 İade Ediyorum  01-01-1970 03:00 Utanç Bayrak Çekmiş Özgürlüğe 01-01-1970 03:00 Keder 01-01-1970 03:00 İlacı Yok 01-01-1970 03:00 Hayırlı Bayramlar  01-01-1970 03:00 Seni Seviyorum 01-01-1970 03:00 Bize Ne Oldu? 01-01-1970 03:00 Gül Neydi? 01-01-1970 03:00 Bayram 01-01-1970 03:00 Huzur İklimi 01-01-1970 03:00 İçimden Gelmiyor 01-01-1970 03:00 Kıyamete Uyanmak 01-01-1970 03:00 Uyku Molası 01-01-1970 03:00 Üç Kardeş 01-01-1970 03:00 Ne Oldum Deme Ne Olacağım De 01-01-1970 03:00 Dostluk Sözlerde mi? 01-01-1970 03:00 Kanat Takmış 01-01-1970 03:00 Öğretmen 01-01-1970 03:00 Ben Neyim? 01-01-1970 03:00 Gülümse 01-01-1970 03:00 Hep Ağlamayı Seçtim Hayatımda 01-01-1970 03:00 Açlık 01-01-1970 03:00 Sensizlik 01-01-1970 03:00 Bir Okul Düşün / Üçüncü Bölüm 01-01-1970 03:00 Bir Okul Düşün / İkinci Bölüm 01-01-1970 03:00 Bir Okul Düşünün... 01-01-1970 03:00 Tohumum 01-01-1970 03:00 Saygı 01-01-1970 03:00 Muhabbet Sofrası 01-01-1970 03:00