Bir Okul Düşün / Üçüncü Bölüm

Ümmügülsüm Hasyıldırım

05-09-2022 21:51

Advert

Ahmet öğretmen daha birçok projesinin olduğundan bahsetti. Dört yıllık kalan görev süresi boyunca o projeleri hayata geçireceğini söylüyor. Okuluyla gurur duyan Hocamız, köyün bekçisi olan adaşı Ahmet abisinin de okulun her işine koştuğunu anlattı. Okul hizmetlisinin yetersiz olması ve bir de erkek görevlinin gerekliliğinden bahsederken iç çekiyordu.

Ahmet hoca aynı okulda görev yaptıkları Gölhisar’lı Alper Hocayla birlikte çalıştıklarını ve eylül ekim gibi tavuk projeleri olduğunu anlattı. “Tavuk yetiştiriciliğiyle nasıl kazanç elde edilir onu öğrenecek çocuklar. Yumurtayı hem buradan doğal satın alacağız hem okula gelir olacak. Bahaneyle artan öğle yemeği de ziyan olmamış olacak” diyor.
“Okulda köpeğimiz var. Çocuklarla büyüdü. Çocukların maskotu. Onlara toprağı işlemeyi, hayvan sevgisini aşılıyoruz  Ağaç buduyoruz. Duvar örüyoruz. Evde babalarının vermediği, bozulur dediği malzemeleri biz çocuklara veriyoruz. Şarjlı matkapları kullandırıyoruz. Bozulursa bozulsun yaparız. Hiç tamirci çağırmadık okula daha. Benim iki takım kıyafetim olur okulda. Bahçeye inince eski kıyafetimi giyerim. Köyün ilk damlama sistemini okulda biz uyguladık. Köylü oradan öğrendi ve yaygınlaştı. 

 Ben bu okulun bir parçası olduğum için o kadar mutluyum ki bu okulda iyi ki çalışmışım. Dört yılım daha var. Bundan sonra da yapmak istediğim çok projeler var. İnşallah yaparız. Bu okul benim ufkumu açtı. Bir gün öğrencinin biri ‘Allah razı olsun, bir Ahmet Hoca vardı. Boru bağlamayı o öğretti’ derse benim kazancım o olacak. Bana emanet verilen bu görevi devlet adına hakkıyla yapabilirsem kârım o olacak. 

Bizim bu çalışmamız biraz da terapi gibi oluyor. Taş çekerken, duvar örerken hoca öğrenci ilişkisi askıda kaldığı için abi kardeş gibi öğrenci derdini açıyor bize. Kız kardeşi kaçan ve öldürmek isteyen çocuktan, anne babası ayrıldığı için hayata küsen çocuğa kadar bir sürü sorunlu çocuğa terapi gibi geliyor çalışmalarımız. Çalışırken anlatıyorlar. Biz de acizane yönlendiriyoruz onları. Dertlerini unutuyor çocuklar” derken ki heyecanı bize de sirayet etti.

Çok özel bir ziyarete dönüşen bu taziyede iyi ki böyle bir fırsat yakalamışım demekten kendimi alamıyorum. Burdur’un Bucak ilçesindeki bu okula gelen müfettiş ve Miilli Eğitim Bakanının ifadelerine göre tek olma özelliğine sahip. Böyle bir okul Türkiye de yokmuş derken gözleri parlıyordu. Ben de yanlarından ayrılırken Gölhisar’lı olmanın haklı gururunu taşıyarak vedalaştım. Sayılarının artmasını temenni ettiğim bu okulu yazmadan edemezdim. Sevgiyle..

***

BİR OKUL DÜŞÜN / BİRİNCİ BÖLÜM

BİR OKUL DÜŞÜN / İKİNCİ BÖLÜM

​​​​​​

                                          

DİĞER YAZILARI Mükâfat 01-01-1970 03:00 Günlere Hapsettik Sevgileri 01-01-1970 03:00 Safımız Belli Olsun 01-01-1970 03:00 Cennet Gülleri  01-01-1970 03:00 İade Ediyorum  01-01-1970 03:00 Utanç Bayrak Çekmiş Özgürlüğe 01-01-1970 03:00 Keder 01-01-1970 03:00 İlacı Yok 01-01-1970 03:00 Hayırlı Bayramlar  01-01-1970 03:00 Seni Seviyorum 01-01-1970 03:00 Bize Ne Oldu? 01-01-1970 03:00 Gül Neydi? 01-01-1970 03:00 Bayram 01-01-1970 03:00 Huzur İklimi 01-01-1970 03:00 İçimden Gelmiyor 01-01-1970 03:00 Kıyamete Uyanmak 01-01-1970 03:00 Uyku Molası 01-01-1970 03:00 Üç Kardeş 01-01-1970 03:00 Ne Oldum Deme Ne Olacağım De 01-01-1970 03:00 Dostluk Sözlerde mi? 01-01-1970 03:00 Kanat Takmış 01-01-1970 03:00 Öğretmen 01-01-1970 03:00 Ben Neyim? 01-01-1970 03:00 Gülümse 01-01-1970 03:00 Hep Ağlamayı Seçtim Hayatımda 01-01-1970 03:00 Açlık 01-01-1970 03:00 Prangalarımız 01-01-1970 03:00 Sensizlik 01-01-1970 03:00 Bir Okul Düşün / İkinci Bölüm 01-01-1970 03:00 Bir Okul Düşünün... 01-01-1970 03:00 Tohumum 01-01-1970 03:00 Saygı 01-01-1970 03:00 Muhabbet Sofrası 01-01-1970 03:00