DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Giriş Tarihi : 24-08-2022 23:01

Sevgimizi Doğru Yönetiyor Muyuz?

Sevgimizi doğru mu yönetiyoruz?

Sevgi insandaki en temel duygulardan biridir. Şüphesiz o daha çok insanın manevi tarafıyla ilgilidir, insanı manen oldurur. Ancak tesiri itibarıyla onu ekonomik bir değer olarak da görebiliriz. Daha çok sevginin manevi tarafıyla ilgilenilir, sevgi maddi bir değer olarak incelenmez.

Evet, sevgi aynı zamanda ekonomik bir değerdir.

Taşınan ve taşınmaz mallar gibi bir değer… İnsan niçin ekonomik değerlere sahip olmak ister? Tüketmek için değil mi? Onları tüketerek hayatı sürdürmek ister. Malum, ekonomik değerlerin tüketilebilmesi için önce üretilmeleri gerekir.

Üretilmemiş, sahip olunmamış bir şey kullanılmaz.

​​​​​​İnsan ancak sahip olduğundan vazgeçebilir. Cömert olabilmek için önce verilebilecek bir şeye sahip olmak lazımdır. Bir şeyin sahibi olmak için çalışmayanın cömert olma şansı da yoktur. Kişi çalışacak, üretecek, sahip olacak ki cömert olabilsin.

Sevgi için de bu formül düşünülebilir. Sevebilmek için sevginin öğrenilmiş olması, onun içte toplanmış olması gerekir. Sevgi üzerinde düşünmeyen, kendinde sevgiyi geliştirmeyen, dahası sevginin sahibi olmayan kişi kimseyi sevemez, sevgi veremez. Bu açıdan sevgi de sahip olunabilen ekonomik bir değerdir. Ekonomik değer için ne yapılıyorsa, bu değer nasıl kullanılıyorsa, sevgide de bu böyle olmalıdır.  

Sevgi yönetimi nasıl olmalı?

​​​​​Sevgi öyle kolay kazanılmaz, ciddi bir çaba ve emek ister. Çaba ve emek içinde kazanılmış sevgi de, öylece hovardaca kullanılmaz. Kıymet ister bu sevgi. Yerinde, zamanında ve yeterince kullanmak gerekir. Bu konuda da ne müsrif ne de cimri olmak esastır. Müsrif ve cimri olmanın ortası cömertliktir, kişi sevgi konusunda cömert olmalıdır. 

Eğer bu değerlendirmelerde bir hakikat payı var ise, demek ki sevginin yönetiminde de bir formül gerekir. Bu formülün bulunması evliliklerde çok daha önemlidir. Çünkü evlilikler sahip olunan değerlerin korunması üzerinde devam eder.

Evlilikleri sürdüren, aileyi bir arada tutan bireysel ve ailevi değerler vardır. Sevgi bu değerlerin başında gelir. Sevginin oluşturulması, korunması ve yüceltilmesi aile için büyük bir değerdir. 

Aileden biri, kadın ve erkek, “Eşime ve çocuklarıma karşı yeterince sevgi duyuyor muyum? Duyduğum sevgiyi adaletli dağıtıyor muyum, bu sevgiyi ekonomik kullanıyor muyum?” diye sormalıdır. Bu sorulara verdiği cevaplar yerinde ve doğru ise artık korkmaz, güven duymaya başlar.

Kişinin durumu konusunda kendine güvenmesi ilişkisinin sağlamlığına işarettir. Durumuna, kendine güveniyor demektir. Bu onun evliliğini sığınak bilmesine, ona sadakat göstereceğine delalet eder. Kendini oraya ait hissediyordur, orada kendini buluyordur. Bu kişi için huzur anlamına gelir. Bu durumda hem bireysel hem ailevi huzur var sayılır. 

Huzur ve mutluluk için sevgi şarttır... 

Sevginin bir değer olarak bilinmesi; onun yerinde, zamanında ve yeterince kullanılmasına bağlıdır. Fazla sevginin ve eksik sevginin bitirdiği evlilikler vardır. Aşırı sevgi aşırı kontrol demektir, az sevgi ise ilgisizlik. Adam eşinin rüyalarına hükmetmek isteyecek kadar sevdiğini düşünüyor veya eşi var mı yok mu hiç oralı değil. Aşırı kontrol ve ilgisizlik, evliliklerin düşmanıdır. Hem israf hem de cimrilik insanı, aileyi ve toplumu yer bitirir. Aşırı sevgide, büsbütün sevgisizlik de insanı, aileyi ve toplumu kurutur.
 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA