DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Hüseyin Uyar
Hüseyin Uyar
Giriş Tarihi : 01-05-2025 17:13

Yeni Dünyanın Titanları

“Karanlık ve sonsuz boşluğun olduğu evrende, hiçlik içinde sadece ‘kaos’ vardı…”

İşte böyle başlıyor mitoloji ve diğer anlatımlar. Sonra her anlatım kendine göre oluşturduğu formda devam ediyor...

İnsanoğlu düşünsel ve zihinsel aktivasyonlarını dışa vurmak ve başkalarına ulaştırmak için her daim bir yol bulmuştur. Belki genetik bir yazılımdan belki de başka bir şeyden dolayı, ölümsüz olmak ya da en azından iz bırakmak, var oluşun kadim dürtülerinden biridir.

Bu dürtü ile tetiklenen ortak aklın, oluşturduğu en kadim ve anlaşılabilir tecrübelerin yansımasını çağımızda bile görmek mümkündür. İşte bu tecrübeden faydalanarak günümüz dünyasına bir bakış atalım…

Belki de ortak aklın güncellenmesinin zamanı gelmiştir. Kim bilir, adı henüz konmasa da ‘çağdaş mitoloji’ anlamına gelebilecek ‘güncellemenin’ bir işaret fişeğine ihtiyaç vardır! Elbette böylesine bir söylemin çok iddialı olduğunun farkındayız.

Bunun için seçtiğimiz alan mitoloji ve mitolojinin en muhteşem kahramanlarından olan titanlar olsun.

Önce, çok kısa olarak titanın ne olduğuna bakalım ve bir örnekleme yapalım.

Nedir titan?

Mitolojiye göre Altın Çağ’da dünyayı yönetmiş olan bir ırk olarak tanımlanır. Tamamen mitolojik figürlerdir ve kendilerinden sonra gelen tanrıları doğurmuşlardır. Sonra titanlarla tanrıların savaşında kaybeden taraf olmuşlardır.

Örnekleme olsun diye içlerinden bir tanesinden kısaca bahsedelim.

Kronos, Yunan mitolojisinin Altın Çağ’ında var olan bir titandır. Gücü, zalimliği ve zamanın doğasını simgeler. Gökyüzü’nün (Uranus) ve Dünya’nın (Gaia) en küçük oğludur. Babası Uranus’u tahttan indirmiş ve kendi başına aynı şeyin geleceğini (zamanın doğasına hakim olması sebebiyle-kronoloji) düşünerek, doğan bütün çocuklarını yemiştir. Bu duruma çok üzülen anne Gaia, son çocuğu Zeus’u saklamak için Kronos’a bebek (Zeus) yerine kundağa sarılı taş yedirmiştir. Daha sonra Zeus büyümüş ve babası Kronos’u tahttan indirmiştir.

Mitolojideki on iki titandan biridir Kronos. Var oluşu ve dünya düzenini anlatmak için kurgulanmış figürlerden sadece biri.

İnsanoğlu zihinsel olarak bu titanları nasıl ve hangi ihtiyaçtan üretmiştir?

Günümüzde bu soru, tam olarak cevaplanmamış olsa da süreç içinde amaca yönelik çok işe yaradığı bir gerçektir. Hatta öylesine işe yaramıştır ki, binlerce yıl devam eden bir serüven gibi nesillerce aktarımı sürmektedir.

Ve şimdi, bu anlatım tecrübesinden faydalanarak günümüzün titanlarını aramaya başlayalım. Unutmayalım, yazdıklarımız bir hüküm değil, sadece ‘işaret fişeği’ olabileceğini düşündüğümüz tanımlamalardır.

İlk titanımızın adı: Edebiyat.

Düşünce ve dil birlikteliğinden doğan bir dev. Anlatım, iletişim ve hayal dünyasının sahibi. Öykü, roman, şiir gibi çocukları varken yeni bir çocuğu daha doğmak üzere.

Öylesine kudretli bir titandır ki, onu tahtından edebilecek bir ‘Zeus’ henüz ortada görünmemektedir. Bazen sanat ile bazen de teknoloji ile birlikteliğinden, sinema, müzik gibi çocukları olmaktadır.

Çok mağrur ve gururludur. Dünyalılar onun öfkesini hiç görmediler. İhtiyacı olanı kanatları altına alıp muhakkak bir çocuğunu görevlendirmektedir.

Bir dünyalı aşık mı oldu! Hemen şiir yardımına koşar.

Kahramanlığa mı ihtiyaç oldu, hemen bir destan.

Roman, öykü, masal, deneme, fıkra, makale vs… her an ihtiyacı olan bir dünyalı için görev beklemektedir.

Daha da önemlisi, beşerde henüz olmamasına rağmen, sadece hayal gücünün ve düşüncenin üretimi olan kahramanları hayatın içine sokabilecek kadar güçlüdür.

Edebiyat titanını tasvir etmek için okyanuslardan mürekkep, ağaçlardan kalem yaparak gökyüzü atlasına yazmaya kalksak yine de yetmez… Haddimizi de aşmadan her dünyalının bu konuda söyleyeceği sözü olduğunu da bilerek yeni titanımızı arayalım.

Bu sefer teknolojik bir titan: Elektrik.

Hiçbir dünyalı onu göremez ama bilinenlerin en güçlülerindendir. Dünyayı tamamen kontrol edebilir. İsterse karanlığı aydınlatabilir. Bazen bir canavarın dişlerini bazen de bir meleğin kanatlarını harekete geçirebilir.

Çeşitli türlerde ‘akım’ olarak dolaşır. Onun çocuklarının isimlerini burada sıralayamayız ama her an, her yerde bizimle beraber olduğunu biliriz.

Böylesine büyük bir güç kendisini çok beğenir. İnsanlar ne zaman makineler, motorlar, internet, telefon vb. gibi unsurlarla coşmaya kalksa, bıyık altından gülümseme ile “Onlar bensiz bir hiç!” diye kibirlenmektedir…

Her ne kadar kudreti korkutuyor olsa bile, meydana gelecek olan titanlarla-tanrıların savaşında, dünyalılar elektrikten vazgeçmek istemeyecektir…

Ve kötü ruhlu bir titan: Siyaset.

Bu öylesine garip bir durum ki, insanlar onu sevmez. Güvenilir bulmaz. Buna rağmen peşinden koşanı çoktur. Dünyaları yönetmek konusunda çok mahir olduğu görülmektedir.

Bu satırları okuyanların bile eğreti hissettiği siyaset titanından, dünyalıların kurtulmaları pek mümkün görünmemektedir. Bulunduğu bünyede ahlaki değerleri önemsemeyen; doğruluğuna kendisinin bile inanmadığı konularda, başkalarını ikna etmeyi maharet sayan ve hakkında hemen hiçbir kutsiyet bulunmayan bu titanı yazmak bile zor geldi!

Herhangi bir çocuğu olup olmadığını kendisinin bile bilmediği tahmin edilmektedir…

Yeni doğan bir titan: Yapay zeka.

Ne ara doğduğu anlaşılamayan ve öngörülemez bir hızla büyüyüp şimdiden gürbüz bir çocuk haline gelen bu titan hakkında çok şey söylenebilir.

Nasıl beslendiği bilinmeyen bu titan, hem korkutmakta hem de ileri seviyede merak uyandırmaktadır.

Şimdilik bu titanı tanımlamak konusunda temkinli olalım. Zira her saniye devasa bir hızla büyüdüğü için ne yazarsak eksik kalacaktır.

Bu anlatım elbette çok fantastik gelebilir. Bu yazı fazlaca abartılı bir anlatım sayılabilir.

Bir gerçek var ki, ya bu tür bir anlatımı kabul edeceğiz ya da yeni bir anlatım yöntemi keşfedeceğiz.

Çünkü dünyanın madde ve mânâ alemindeki dönüşüm hızının arttığı bizzat dünyalılar tarafından fısıltı gazetesince yayılmaktadır.

***

TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE  KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...

Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz.

Editör: Dr. Özlem Demir

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA