KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 18-05-2024 23:48

Bir Kitap: Miskinler Tekkesi / Reşat Nuri Güntekin

Yazan: Hakan Cucunel -BİR KİTAP: MİSKİNLER TEKKESİ / REŞAT NURİ GÜNTEKİN

Bir Kitap: Miskinler Tekkesi / Reşat Nuri Güntekin

BİR KİTAP: MİSKİNLER TEKKESİ / REŞAT NURİ GÜNTEKİN

Hakkında yazılanlardan farklı olarak Miskinler Tekkesi, yalnızca yazarın dilencilik mesleğini anlattığı ve roman kurgusuyla yazdığı bir eserden fazlasıdır. Yazdığı bir çok roman içinde en çok tanındığı eseri elbette Çalıkuşu’dur. Bir kadının ruh dünyasını başarıyla ve gerçeğe çok yakın bir dille anlatmasıyla özel bir eserdir Çalıkuşu. Dili, üslubu ve kurgusu harikadır. Ayrıca Atatürk’ün de severek okuduğu romanlar arasında olmasıyla da özel bir yere sahiptir.

Ancak Miskinler Tekkesi, yazarın diğer eserlerinden içerik olarak da farklı görünür. Üzerinde kapsamlı bir çalışma veya inceleme yapılmadı diye biliyorum. Ancak eser, bir insanın dilenciliğe nasıl başladığını ve nasıl olup da bu işi meslek edindiğini anlatmaktan fazlasını içeriyor bence.

Olaylar esas olarak İstanbul ve İzmir’de geçiyor. Konaklarda büyümüş olan kahramınımızın yaşadıkları onu hiç de hayal etmediği noktalara getiriyor. Bir ara, o zamanki adıyla umumi harbe de katılıyor ancak yaşadığı bir kaza sonucu geri hizmete alınıyor. Hat sanatında herkesçe fark edilebilecek bir becerisi var ancak bunu kullanmıyor ve savaş sonrasında İzmir’de Kadifekale eteklerinde bir evde yaşamaya başlamasıyla dilenciliği bir meslek olarak benimsiyor. Hat sanatındaki beceri, yazarın Salgın romanında da geçmektedir.

Savaş sonrası ülkenin durumunu okuduğumuz bazı belirgin eserler elbette var. Kemal Tahir’den, Halide Edip’ten ve Refik Halit’ten dönem koşullarını doğrudan ya da dolaylı olarak okuyabiliriz. Ancak Miskinler Tekkesi’nde savaş sonrasına dilencilerin gözünden bakıyoruz. Kadifeka’nin Yamanlar Dağına bakan yüzünün bir zamanlar “Tamaşalık” olarak adlandırıldığını İzmir’de büyüdüğüm halde bilmiyordum. Bu bölgede Afrika gelerek Türkleşen insanlar yaşıyorlar ve derin bir sefaletin içindeler. Yılda bir defa “Dana Bayramı” adını verdikleri bir şenlikleri oluyor. Bu insanların yaşam koşulları, giyimleri, gündelik yaşamlarını aktarmasıyla İzmir’in o dönemdeki belirgin kişilerinden söz etmesiyle roman neredeyse bir halkbilim çalışması hali alıyor.

Konak’tan çıkma bir siyahi dadı, evlat edindikleri İsmail ve daha sonra İstanbul’a göçleri ile devam eden romanda bu defa da dönem İstanbul’u hakkında bir çok ayrıntıyı öğreniyoruz. Yazarın dili zaten romanlarından bildiğimiz bir lezzete sahip.

Miskinler Tekkesi, dönem özelliklerini merak edenler için bir halkbilim çalışması ve aynı zamanda edebi lezzeti olan bir roman.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi