VEDA...
Ölmeden önce, beni çağırmıştı
Gittim!
Hipokrat kokulu oda da
Hala!
O asil güzelliğiyle
Halsiz ve ümitsiz yatıyordu..
Pişmandı!
Günahlarına bakarak, elimden tuttu
Ve..
Dudakları titreyerek, zorlukla konuştu
Beni affedebilecek misin?..
Karmakarışık düşünceler!
İçimde uzayıp
Derin izler bırakıp giderken
Odadaki ihanet, hayır
Bense, evet dedim..
Minnattardı!
Zorlukla teşekkür ederken
Mazideki büyük yanlışı
Deniz mavisi
O güzel ve mahzun bakışlarıyla sildi..
Veda esnasında!
Hislerim mayınlanmıştı
Yılların kini!
Kılcal damarlarımda
Patlıyan bir çıban gibi
Merhametle yol alırken
Bitkin ve sessizce
Bir hayalet gibi
İçim kan ağlayarak odadan çıktım..
Henüz ilk adımımdı
Birden!
Bir silah sesiyle mıhlandım..
Yüreğimdeki güvercinler
Korku ve panikle kaçışırken
Ruhum acıyla, ızdırapla sendeledi
Ve..
Geri dönerken
Şuursuzca maziyi anımsadım..
Terk mektubunda
Kaleminden ateş ve satırlarından kibir akarken
Ayrılık, doğru olanı yapmaktır demişti!
Oysa yaşam, haklı olanı yapmaktır...