ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 16-04-2024 14:42   Güncelleme : 16-04-2024 14:49

Sahibini Bekleyen Koltuklar / Kenan Gül

Yazan: Kenan Gül -SAHİBİNİ BEKLEYEN KOLTUKLAR

Sahibini Bekleyen Koltuklar / Kenan Gül

SAHİBİNİ BEKLEYEN KOLTUKLAR

Senaryosu henüz yazılmamış filmin aceleyle hazırlanmış ilk sahnesi gibi. Ufukta kaybolan göl, sislere teslim olmuş dağlar, minik taraçaya zoraki oturtturulmuş truncu koltuklar, iki kişilik servis.
Her şey tamam.

Gerçekten tamam mı? Hadi birlikte yazalım.
Koltuklar mı küskün, yoksa bekledikleri sahiplerimi küskün.

Dikkat ettiniz mi? Birçoğumuzun yaşam sevincine yeni yeni kapılar aralayabilecek o şaheser manzaraya koltuklar sırtını dönmüş.

Gelenleri karşılama telaşımı yoksa doyuma ulaşma belirtisimi.

Yaşam küçük detaylarda gizlidir. Bu resim üzerine binlerce duygusal hikayeler yazabilir hatta isim bile koyabilirsiniz. Ancak kimsenin gücü resimde sırlarıyla çizilmiş o koltukların yönünü değiştiremez.

Görsel çok şeydir. Fakat içinde barındırdığı küçük ipuçlarını yakalayamazsanız sizde oluşturacağı renk cümbüşünden bir adım daha öteye gidemezsiniz.Tüm cümleleriniz eksik, gülümsemeniz yarım kalır.

Görseli değiştiremeyiz ama haydi koltukları biz çevirelim.

Doktorlar eşinin hastalığının son evresinde olduğunu, artık yürüyemeyeceğini söylediklerinde olduğu yere yığılmıştı. Kendisi ile verdiği savaş son cephede de kaybedilirken 
belki de son sapakta başka bir umut yeşerir düşüncesi olgunlaşmaya başladı. En sahte gülümsemeyi yüzüne giydirip eşinin koluna girdi. Olmayınca tekerlekli sandalye bindirip hastahaneden çıktılar. Eşinin kulağına fısıldadı; "Birlikte koşacağız" Kendi kendine inandı.

Eşinin hep istediği göl kenarında minik bir ev?
Çok mu zordu? Kim bilir!

Şehir merkezinde ki dairesini acele ile sattı. Zamanla yarışıyordu. Ve göl kenarındaki o evi fiyat sormadan aldı. Bir arkadaşının yardımıyla içini kendilerine göre döşetti. Yaz bitmeden orda olmak istiyordu. Her şey hazırdı.

Kapı önündeki taraçada yapılacak düzenlemeyi bile detaylandırdı. Özellikle gün batımına eşlik edecek turuncu renkli koltuklar göle ters durmalıydı.

Eşinin gözlerini bağlayarak getirdi taraçaya. Tekerlekli sandalyeden yumuşak biçimde koltuğa oturttu. Kendisi ayaktaydı. Gözlerini açtı eşinin. İlk anda minik evle karşılaşan kadın eşine; “Sen tanıdığım en çılgın adamsın" diyerek sarılmaya çalıştı. Olmadı. Ayakları izin vermediği için kalkamadı. Gözleri buğulanmaya başladığında durumu anlayan eşi hızla koltuğu geriye çevirdi.

Gün batımında göl üzerinde oluşmaya başlayan ışıltılar kadının gözünde yansıyordu.

Bu kez bağırarak; “Sen çılgının da çılgınısın" dedi. Kalktı. İki adım atıp eşine sarıldı.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi