SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 21-05-2023 21:45

Mutluluk / Sebahat Sarıca

Yazan: Sebahat Sarıca MUTLULUK

Mutluluk / Sebahat Sarıca

MUTLULUK

İnsan kalbinde neyi beslerse onu büyütürmüş ya, sanırım bu aralar kakdüsler çiçek açıyor. Nefretle etrafına bakan etrafındakilerinin mutlu olmasını hazmedemez. Halbuki kendini de mutsuz eder.

Dünyada bütün insanlar gökyüzüne baksa kim rahatsız olur ki? "Görüntümü kapatıyorsun.” diye? İşte insan gönlü de gökyüzü gibi tevazulu olmalı, gönlü engin olmalı, yağmurluda olsa güneşi az ileride göreceğini hayal etmeli.

Hep gülün dikeninden bahsederiz, bu kadar güzel gülün neden dikenleri var olmasa olmaz mıydı? Olmazdı! Çünkü en güzel şeylerin yanında mutlaka dikenleri vardır, hüzünlerin yanında sevinçler vardır, sevgininin yanında nefret vardır, gecenin yanında güneş. Her şey yolunda gitseydi, kolay elde edilseydi manası kalır mıydı? Hayat’ı hep “ah” yönüyle nefeslersek, bir gün o aldığımız acı nefes ciğerlerimizi yakmaya başlar.

Zaman acıları yok etmez, tıpkı yollar gibi uzadıkça hafifler sadece. Sevinçler hep çiçek açmaz bir kar tanesi düşene kadar.
İnsan içinde eksik olan yanları ile karşısındakini vurmaya çalışır, içinde bulunduğu durum ne ise onunla yaklaşır. Sadece görmek yetseydi konuşmak yaratılmazdı, duymak yeterli olsaydı kalbin içine duygular yerleşmezdi.

Kulaklarımızı kapatalım sadece görerek ve hiçbir şey hissetmeden düşünmeden yaşamaya çalışalım. İnsan acıyla nefretle beslenen bir canlı değildir, insan fıtratı bunlara ters olduğu için bu kadar agresif ve öfkelidir. Kalp bu duygular üzere yaratılmadığı için durma noktasına geliyor. Zaman insana kendini görme ve tanıma fırsatı verir önce kendimizden başlarsak.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi