DENEME
Giriş Tarihi : 16-04-2023 21:23

Kadir Gecesi, Kader Gecesi

Yazan: Yusuf Sarıkaya -KADİR GECESİ, KADER GECESİ

Kadir Gecesi, Kader Gecesi

KADİR GECESİ, KADER GECESİ

“Şiirin zirvesi Na’ttır” der bir yazısında diriliş davasının mimarı Merhum Sezai Karakoç. Tıpkı on iki ayın zirvesi ramazan, ramazanın zirvesinin Kadir Gecesi olması gibi.

Her ramazan ötelerden bir muştu olarak gelir Ramazan. Çevreyi kendi boyası ile boyar. Makineleşmiş hayatın çarklarını durdurur ve insana şöyle seslenir : “Dur! Sen makine değilsin, kendine gel, kendini dinle, çevreni dinle, zamanın ve sana verilen bağışların farkına var.” Gerçekten melekler iner yeryüzüne. Rahmet ve bağışlama kapıları açılır tepemizden. Bir başka doğar ay ve güneş.

Yıldızlar selama durur sahurda. Her gecesi kadir, her gündüzü kaderdir bu mevsimin. 

Minarelerde mahyalar bize pek çok değerimizi hatırlatır: “Hoş Geldin On Bir Ayın Sultanı” “ Müminler Kardeştir.” “ Sevelim Sevilelim.” “Dünyayı İyilik Değiştirir.” “Namaz Dini Direğidir.” “Ey! Oruç Tut Beni.” Daha pek çok anlamlı sözlerle Müslümanlara hatırlatma yapılır. 

Bizler hep oruç tuttuk deriz ama acaba oruç ta bizi tutabildi mi? Asıl mesele burasıdır. Acaba kinden, nefretten, söz taşımaktan, haksızlık yapmaktan, eline, diline, beline sahip olamamaktan bizi tuttu mu oruç? “Oruç Kalkandır.” Buyuran Peygamberimizin bu tanımına ne kadar denk düştü oruçlarımız!

Bu muştu mevsiminin önemli, çok çok önemli bir gecesinden bahseder Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de. Kadir Gecesi’dir bu gecenin adı.

Aslında günü net olarak belli değildir. Senenin her gecesi, Ramazanın her gecesi Kadir Gecesi olabilir. Bu nedenle büyüklerimiz:” Her geceyi Kadir bil, her geleni Hızır bil.” Şeklinde bu anlayışı formülleştirmişlerdir.

Müminlerin iman edip içindeki esaslara göre hayatlarını sürdürmeye gayret ettikleri Kur’an-ı Kerim’de doksan yedinci sırada yer alan Kadir Suresi bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu açıklıyor. Neden çünkü dünya ve ahiret mutluluğunun prensiplerini taşıyan Kur’an bu gece indirilmiştir. Her geceyi Kadir bilmek şartıyla pek mübarek olan bu gecenin Ramazan’ın yirmi altısını yirmi yediye bağlayan gece olduğunda genel bir ittifak ağırlığı olduğunu görüyoruz. Kaderimizin habercisi bu gece veya geceleri ayrı bir değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Tabi tembelliğe götürecek anlayışlardan da uzak kalarak.

Sadece bu geceye değil tüm hayata kadir ve kader gün ve gecesi diye bakmak koşuluyla.
On bir ayın Sultanı Ramazan o kadar büyük amaçları hedefine koymuş ki, saymakla bitmez. İtikâf diye bir ibadet hayatımıza girmiştir ramazanla. Yani içe dönüş, iç kritik, kendini sorgulama, hayatımızın defolu yanlarını temizleme hareketidir itikâf.

Peygamberimizin Ramazanın son on gününde girdiği itikâf ümmeti için de örnek olmuştur. Kadınlar evlerinin bir köşesinde itikâfa girer. Süresi farklılık arz etse de itikâf niyeti ile bir saat bile olsa içe dönüşü, kendini sorgulamayı ve Allah’a tövbesini arz etmesinin itikâf sayılacağını söyleyen âlimler var.

Erkekler ise mescitlerde ve camilerde itikâfa girerler. Oruçlu olmak ise temel şarttır.

Ramazan'da kullandığımız bazı kavramları dikkatle düşünürsek nasıl değerli günlerde olduğumuzun daha iyi farkına varırız.

Oruç, imsak, iftar, sahur, sadakai fıtır, fidye, zekat, teheccüd, teravih, hatim, mukabele, hatimle teravih, salavatlar, hamdeleler, ikramlar, misafir ağırlamalar, fakir fukara ve muhtaçlara el uzatmalar, itikaf, kadir gecesi, camilerde çocuk cıvıltıları, tekne oruçları, davullar, maniler, televizyon programları vs. Her biri ayrı güzellikte olan bu kavramlar birlik ve beraberliğimizin, İnancımızın çimentosudur.

Kadir Gecemiz, itikâfımız, bayramımız mübarek olsun.


 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi