BİR KİTAP: ÜLKER ABLA / SERAY ŞAHİNER
Ülker Abla
Seray Şahiner
Seray Şahiner'e 2022 Duygu Asena Roman Ödülü kazandıran Ülker Abla kitabıyla selamlar.
Ülker...
Hem benzersiz hem de tanıdık biri.
Sürekli maruz kaldığı koca şiddetinden oğlu sayesinde az da olsa kurtulmuş ama oğlu askere gidince yine aynı cehennemi yaşamaya başlayınca evden kaçmış bir kadın Ülker.
Evden kaçıp bir hastaneye sığınıyor. Gönüllü refakatçilik yapıyor. Sırf refakatçi yemeğiyle karnını doyurabilsin diye elalemin bokunu temizliyor Ülker. Kendi kimsesizliğini kimsesizlerin kimsesi olarak gideriyor ancak. Üstelik bunu "ölümü göze almakta ne var, yaşamı göze alın da göreyim" diyerek adına kâbus dediği hayatına kafa tutarak yapıyor.
Tüm bunların yanında başka bir mücadelesi daha var Ülker'in; Gazetelerin üçüncü sayfalarına haber olmamak.. Kocasının öldürecek olmasına değil de kocasının onu öldürdükten sonra tahrik mahrik diye ceza indirimi alacak olmasına hayıflanıyor en çok da. Haksız da sayılmaz hani!
"Zaten şu yeryüzünde insanın iki ereği var, bir delirmemek, iki ölmemek" diyerek kendince bir varoluş yorumu da yapıyor Ülker birçok filozofa taş çıkarırcasına. Derken, "Ulan ben böyle hayatın içine sıçayım. Hayatım iki laf arasında geçiyor Bir İnşallah sikmezler. Iki yakalayamaz ki..." diye basıyor isyanı. Kadın olmak ne zor bu ülkede!
Abla sıfatını da kendini korumak için kullanıyor zaten. Ülker Abla olmak ona dokunulmazlık sağlıyormuş gibi. Baba dayağından kaçıp gittiği koca evinde de dayak yiyerek yaşamış bir kadını koruması gereken adaletin yapamadığını abla kelimesinin ardında arayan binlerce kadından biri Ülker Abla.
Üstelik böylesine acıklı bir durumu mizahi bir dille anlatıyor yazar. Froyd ve Lakan ile olan kavgası, Polyanna'yı yorumlayışı, kullanılan argo sözcükler derken gülümseten yer yer kahkaha attıran bir serüven sunuyor Ülker Abla.
Özellikle ülkemizin kanayan yaralarından biri olan ve hiç kimsenin de sarmaya niyetinin olmadığı "kadın şiddeti" ve "kadının toplumdaki yeri" konularına değişik bir perspektifle parmak basan Seray Şahiner'i çok severek okudum. Ve şunu da belirteyim ki çok zeki bir yazar kendisi. Aldığı ödülü de övgüleri de sonuna kadar hak ediyor. Kalemi daim olsun.
Çav bella...
